Giriş
(13)

selamlar hangi kaban sizce?

ala09
https://shop.mango.com/tr/kadin/palto-palto/oversize-yun-palto_37055550.html?c=99https://www.zara.com/tr/tr/kemerli-yun-kaban-p08419744.html?utm_campaign=productShare&utm_medium=mobile_sharing_iOS&utm_source=red_social_movil&v1=217555896ihtiyac ve istek olarak siyah tercihindeyim mangodakinde. ikisi
shop.mango.com

www.zara.com

ihtiyac ve istek olarak siyah tercihindeyim mangodakinde. ikisini de magazada gormedim denemedim deneyen varsa belirtebilir ^.^
0
ala09
(03.10.22)
Zara’daki daha şık bence.
0
ruhen hastayim ben
(03.10.22)
Zara olan İkinci Dünya Savaşı'ndaki Nazi subayı kıyafeti gibi duruyor. İlki daha iyi.
0
dissendium
(03.10.22)
mango
0
erty_ksk
(03.10.22)
Zara'dakini aldim, iade ettim. Bence kolay kombinlenecek bir kaban degil kumasindan dolayi. Biricik bi tarz gerektiriyor. O yuzden mangonunki gorundugu gibi daha klasik ve yardimci bi parca bence. Ikisi icin de uzun boy sart bu arada. Ben 173 boy 53 kiloyla zara'da kayboldum gibi oldu. Bence 175 ustu ince yapililarda daha guzel durur. Mango da ayni sekilde ama yine de daha uyumlu o.
0
summer timetable
(03.10.22)
Fotoğraflara bakınca Zara'nın modeli çok kaba, Mango'daki daha az kaba gözüküyor. O yüzden Mango +1 Ama bence ikisi de denemeden alınmaması gereken modeller.
0
kobuzchu kiz
(03.10.22)
doğu cephesine seferberlik emri gelmediyse ikisini de abartılı buldum ama bunlar arasından mango diyorum
0
coldegezenkutupayisi
(03.10.22)
zaradakinin pahalı olmasının sebebi %75 yün olması. çok daha sıcak tutacaktır. o sebeple zara. ayrıca vücut yapını bilmiyorum ama mango tipli paltoları ben çok seviyo olsam da bana hiç yakışmamıştı. üzerinde duruşuna göre karar vermek lazım. imkan yoksa bence zara olan. çünkü riskli değil, her türlü beline oturunca kemerle yakışacaktır.
0
sirkelimon
(03.10.22)
bu tarz kaban alirken benim en dikkat ettigim seylerden biri belinin kemerle baglanabilir olmasi. bilmiyorum ne kadar usuyen bir insaniz ama, ben beli bol kabanlarimda alttan soguk girdigi icin cok usuyorum. bu yuzden ikisinden biri olacaksa zara diyorum.
0
okuyamıyom ben ya
(03.10.22)
Mango +1 ama bence ikisi de denemeden alınmaması gereken modeller +1
ikisi de uzun boylu ve ince olmayi gerektiriyor +1
0
hot potato
(03.10.22)
Mango
0
Bruce
(03.10.22)
Ben zarayı beğendim kendim için de deneyeceğim. Bir kere yün oranı çok fazla. Modeli de yakışırsa güzel. Tam zamansız kaliteli dolap parçası. Bayılıyorum bu kadar yünlü şey görünce. Tüm kıyafetler polyester artık kaliteli bir şey bulunmuyor. Bulmuşken almak lazım.
0
jazzabel
(03.10.22)
Kesinlikle Zara.
Başka markadan çok benzer modelini kullanıyorum, çok memnunum. İçine gömlek de giysen kalın kazak da giysen sweat de giysen aynı görünmesi süper. Ve asla sıkmıyor.
0
megalomaniac
(03.10.22)
yün sıcak tutar ama terletmez daha hava geçirgen bir kumaş
0
bir soru sorcam
(04.10.22)
(6)

Covid sonrası Spor

Sakinolmamlazim
Yıllardır kaçtıktan sonra ağır bir Corona geçirdim. Spora iyileştikten ne kadar sonra başlayabilirim? Sanki hiç kendimi iyi hissedemeyecek, spora ve sevdiğim aktivitelere donemeyecek gibiyim. Böyle hissedenler oldu mu?
Yıllardır kaçtıktan sonra ağır bir Corona geçirdim. Spora iyileştikten ne kadar sonra başlayabilirim? Sanki hiç kendimi iyi hissedemeyecek, spora ve sevdiğim aktivitelere donemeyecek gibiyim. Böyle hissedenler oldu mu?
0
Sakinolmamlazim
(02.10.22)
Çok hafif tempoda başlamanızı öneririm. Hafif yürüyüşle vs. Bir kardiyolaga görünmek, d dimer testi vs yaptırmak kafanızı daha da rahatlatır.
0
deer hunter
(02.10.22)
Aynı durumdayım. En az 2 ay yürüyüş dışında bir şey yapmamanı öneririm.
Akıllı saatin varsa da yürüyüşte gözün nabzında olsun.
0
Mirket
(02.10.22)
ben azıcık zorlayıp hızlı yürürsem bile tıkanıyorum hala 2 ay oldu. aman dikkat.
0
susannah delgado
(03.10.22)
kondisyon düşüşüdür daha çok
0
bir soru sorcam
(03.10.22)
16 eylulde ilk pozitifim, 24 u ilk negatifim. Cok agir diyemem ama hafif gecirmedim koku tad kaybi harici butun semptomplarim vardi. Oksuruk gectigimiz hafta icinde kayboldu hala arada normalin ustu islak oksuruk olabiliyor tek tuk.
bugun ilk defa salona gidip squat/press/deadlift/pull up tan olusan idmanimi yaptim. Kendi kilolarimda girmedim ama covid olmasa yine de 15+ gun gitmesem salona yine ayni sekilde hafif girerdim. Kardio yapmadim ama benim idmanim da kalp ritmini belirli bir seviyenin ustune rahat cikarir , Nefesle cigerle alakali bir sey hissettim diyemem.
0
wallcan
(03.10.22)
Bir buçuk yıl önce yakalanmıştım. Ağır geçirmememe rağmen iyileştikten bir ay sonra başlayabilmiştim o da yavaş tempoda.
0
ruhen hastayim ben
(03.10.22)
(8)

hastalanmamak için ne yapmak lazım?

abelardo
kış geliyor. hasta olmamak için ne yapmak lazım?düzenli spor, beslenme ve uykuya önem veriyordum. üç senedir hasta olmuyordum. üç aydır spora ara vermiştim. ne olduysa bu hafta oldu. bir haftadır hastayım.sanıyorum klima çarptı ve açık havada serinde kahvaltı yaptık o vurdu.sorum şu: hiç hasta olmam
kış geliyor. hasta olmamak için ne yapmak lazım?
düzenli spor, beslenme ve uykuya önem veriyordum. üç senedir hasta olmuyordum.

üç aydır spora ara vermiştim. ne olduysa bu hafta oldu. bir haftadır hastayım.
sanıyorum klima çarptı ve açık havada serinde kahvaltı yaptık o vurdu.

sorum şu: hiç hasta olmamak için dikkat ettiğiniz ve tavsiye edebileceğiniz şeyler var mı?
0
abelardo
(02.10.22)
kimseyle tokalaşmamak, öpüşmemek, sarılmamak, dip dibe durmamak. ne zaman hasta olduysam birileri bunları yapmama sebep olduğu için hasta oldum. covidi de dokunmayı seven bi arkadaştan kapmıştım, yoksa gül gibi geçinip gidiyordum. bunlar dışında beslenmeniz vs iyiyse hasta olmak zor.
0
summer timetable
(02.10.22)
Topluluk içinde maske tak.
Isı değişikliklerinden uzak dur.

Sporu bıraktım hasta oldum. düşüncesi yanlış. Sporun dirençli bir vücuda sahip olmaya katkısı vardır ama katkıdır yani.

Uzun vade için de
Sağlıklı ve dengeli beslen
İyi uyu
Spor yap.
Sigara içme ve içilen ortamlardan uzak ol.
Alkol alma.

Genetik mirasın iyiyse bunlar işe yarar. Genetik mirasın kötüyse, hiçbir şey yapmana gerek yok. Nasıl olsa o hastalık gelir seni bulur :)
0
Mirket
(02.10.22)
bol bol el yıkamak.
ve maske takmak.

*bu arada ben klima çarptı ya da alerjim tuttu diye düşünürken kovid olduğumu öğrenmiştim.
0
chihirovekohaku
(02.10.22)
Düzenli spor, beslenme ve uyku bunları yapıyormuşsunuz zaten. Diyetin içeriği önemli ambalajlı, şekerli, tuzlu ve işlenmiş ürünlerden uzak durmak lazım stresten uzak durmak lazım.
0
beemaker
(02.10.22)
Kefir için, ev yapımı sirkeden bir bardak suya 2 yemek kaşığı katıp için. soğuk suda duş alın. istersen beta-glukan takviyesi alabirsiniz.
0
komando kani var bende
(02.10.22)
terliyken rüzgar yememek
terlememek

bağışıklığı yüksek tutmak, uyku düzeni
0
bir soru sorcam
(02.10.22)
(bkz: grip aşısı)
0
archmage mahmut
(02.10.22)
mevsim geçişlerinde umca kullanın.
0
blatta hiberna
(02.10.22)
(7)

annemin böyle davranmasının nedeni ne?

deartheodosia
her ne olumsuz olay yaşasam istisnası olmadan benim karşımdaki şeyi savunuyor. yani bir gün dışarıda yürürken saldırıya uğrasam ve ölümün kıyısından dönecek olsam “haklılar tabii. oradan yürümeyecektin. saldırırlar tabii, hata sende.” der. her zaman böyle. neden böyle davranıyorsun dediğimde de gerç
her ne olumsuz olay yaşasam istisnası olmadan benim karşımdaki şeyi savunuyor. yani bir gün dışarıda yürürken saldırıya uğrasam ve ölümün kıyısından dönecek olsam “haklılar tabii. oradan yürümeyecektin. saldırırlar tabii, hata sende.” der. her zaman böyle. neden böyle davranıyorsun dediğimde de gerçekleri dile getirdiğini, doğruları konuşmak gerektiğini söylüyor ama durum öyle değil. aynısını babama karşı da yapıyor. devamlı eleştiri. devamlı başkasını haklı görme.

eşimin annesi tam tersi mesela; o da çocukları ne yapsa daimi çocuklarının savunucusu. çocuğu birini öldürse “sor bakalım neden öldürmüştür, mutlaka nedeni vardır ki öldürülen öldürülmeyi hak etmiştir” kafasında. tamam hadi bunu bir nebze anlayabiliyorum ama anneminkini asla anlamıyorum.

beni aşırı yoruyor ve soğutuyor.
0
deartheodosia
(02.10.22)
bazi insanlar baska insanlari sevmeyi bilmiyor pek.
Hayat dersi vermeyi, elestirmeyi, guya karsisindakini 'hayatin gerceklerine hazirlamayi' vs kiymetli saniyor, 'ah benim guzel kizim, cok seviyorum seni' falan demek yerine.

Buna iletisim zayifligi ve kendinden memnuniyetsizlik de eklenince boyle surekli elestiren, antipatik insanlar cikiyor ortaya. Annemiz babamiz olmalari maalesef baska kosullarda tanissaydik vakit gecirmeyi veya samimiyeti tercih etmeyecegimiz insanlar olabilme ihtimallerini degistirmiyor. Bu butun aile uyeleri icin gecerli yani.

Yapabileceginiz bir sey yok. Beklentinizi, iletisimdeki tercihlerinizi, kendisinin bu davranisinin sizi incittigini yeterince net ve yeterince defa soylediginizi dusunuyorsaniz, su andan itibaren sadece kendi davranisinizi/tepkinizi kontrol edebilirsiniz. Daha az zaman gecirmek, olan seyleri onunla paylasmamak, herhangi bir konuda fikrini sormamak, sizi elestirdiginde ortami terk etmek gibi seyler yapabilirsiniz. Madem kendisi boyle bir insan, baska davranis beklemek gereksiz olur.
0
sopiro
(02.10.22)
Birçok anne bu şekilde davranıyor. Bunun sevmekle alakası yok. İnsan kendi yakınında biriyle konuşurken daha rahat kafasındakileri döküyor ortaya, ne dediğini tartmıyor. Benim annem de kız kardeşime böyle davranıyordu bir ara, mesela okulda bir şey unutuyordu, annem de "unutmayacaktı şöyle yapacaktı, böyle yapacaktı" diyordu. Ya da herhsngi bir aksilik konusunda söyleniyordu. Ben birkaç kez açıkçası sert bir şekilde yaptığının yanlış olduğunu ifade ettim, artık içinden söyleniyor. İnsanın arkadaşı böyle davransa kırılmaz ama anne olunca daha yapıncı davranmasını bekliyor haklı olarak.
0
GoodMorningTeacher
(02.10.22)
goodmorning, birçok annenin böyle davrandığını düşünmüyorum. “şöyle yapacaktın”dan farklı bir şey bu. karşımda kim varsa onu savunmaya başlıyor. bunu da hayatın ve insanların gerçeklerini anlatarak bana iyilik yapma olarak kılıfa uyduruyor. kötülük yapan insanı bile savunan bir tutumu var, yeter ki karşısında babam/ben ya da abim olsun. bu motivi nereden geliyor anlayamıyorum.
0
🌸deartheodosia
(02.10.22)
freedonia
(02.10.22)
kesin psikolojik olarak analizi vardır

benimki de her şeye yapamazsın beceremezsin negatifliği ile yorum yapıyor
keyif alamıyorum inadına yaptığımdan, ispat etme çabasından
onay, övgü bekleme hastası yaptı beni
baya geç farkettim
0
bir soru sorcam
(03.10.22)
ebeveyni bilmem de ben de ilk başta eşi dostu savunamıyorum.
haklılığı ilk olarak karşı tarafa veriyorum.

şimdi neden diye düşündüm şöyle bir şey çıktı;

ilk neden; benim kardeşim, destekçim ve savunucum pek olmadı. o yüzden her koşulda "kendinden" olanı savunan insanları oldum olası sevmemişimdir. biraz objektif bakın öyle değerlendirin yani.

ikinci neden ise; her durumda sevdiğin insanı savunmak, o insanın gelişimine katkıda bulunacağını düşünmüyorum (tersi durumda psikolojik olarak yaraladığımın farkında değilim tabi). Yani diyelim ki çocuğum var ve arkadaşı ile tartıştı. Boşver oğlum gerizekalı herkes diye gazı vermek yerine, kim bilir ne yaptın biraz hareketlerine dikkat et çabuk tepki veriyorsun, çabuk sinirleniyorsun, yont biraz kendini demek veya o amaç ile onu savunmamak daha doğru geliyor.

Mesela eşimle bir konuda tartıştık diyelim. Bir juri olsa ve dışarıdan değerlendirse benim tepkim doğru. Fakat kardeşleri, kardeş oldukları için el birliği ile benim tepkimi yanlış olarak görebiliyorlar. Halbuki birisi çıkıp da ablasını eleştirebilse gözümde güneş gibi parlayacak saygım artacak. Ailede o aile içini bile eleştiren kişi benim işte.

Ama bu eleştiri önceliğini eşime karşı da uygulamamda onun üzüldüğünü görünce biraz ben de kendimi yonttum. Yoksa ben de nedense haklılık payını önce "el"den yana kullanıyordum. İnsanlar neden birbirinin yanında ki destek olmayacaklarsa diye düşünerek, artık canım karım sen haklısın minvalinde yanında olmaya çalışıyorum çünkü önemli olan onun mutluluğu.

Ben de onu eleştirirsem tamam belki yanlış yaptığı huyunu törpüler biraz ama yanında ona destek olamayan birisi imajı çizerim sürekli ve uzun vadede bu ilişkimizi zedeler.

Sanırım annenizin bu farkındalığa ulaşması lazım.
0
ananiyimioguz
(03.10.22)
@sopiro mükemmel bir tespitte bulunmuş, bunu belirtmeye geldim.
0
mimetorg
(03.10.22)
(8)

Okulda psikotik ataklar geçiren bir öğretmenle ilgili

psmstc
Sizce ne yapılması gerekir? Kendisi başka bir öğretmenin ona kötülük yaptığına inanıyor. Kafayı takmış.Öyle bir şey yok halbuki. Sadece ilk dönem garip, saygısız ve tahrik edici davranışlarından ötürü kendisine diğer öğretmen mesafe koymuş ve resmi davranıyor. Kesinlikle konuşmuyor.Fakat kendisi de
Sizce ne yapılması gerekir?

Kendisi başka bir öğretmenin ona kötülük yaptığına inanıyor. Kafayı takmış.
Öyle bir şey yok halbuki.

Sadece ilk dönem garip, saygısız ve tahrik edici davranışlarından ötürü kendisine diğer öğretmen mesafe koymuş ve resmi davranıyor. Kesinlikle konuşmuyor.

Fakat kendisi ders programının, tartıştığı öğretmence değiştirilmeye çalışıldığını düşünüyor. (Öyle bir durum yok)

Okulda bu öğretmenle olan (zihninde yaşadığı problemlerini) kötülük gördüğüne dair inancını tüm öğrencilere, öğretmenlere inandırıcı biçimde yayıyor.

Öğretmene ismini söyleyip, aniden suratına kapıyı kapatma,

güneş gözlüğünün altından tip tip bakma gibi tuhaf çocukça sitemli tepkiler veriyor.

(Öğretmenler odasında herkesin içinde kakam geldi diyen biri öyle düşünün yani)

3.sayfa haberlere konu olmadan önce nasıl bir önlem almak gerekir?

Küçük bir ilçedeyiz. Okul devlet okulu.

Kadına ailesi de bilinçsiz yardımcı olmuyor galiba.

Öğretmenler ve idare durumunun farkında fakat kimse bir şey yapmak istemiyor.

İdare edelim barışın derdindeler.

Fakat saplantı yaptığı öğretmen rahatsız. Kendi güvenliğinden haklı olarak endişe ediyor.

Ortada bir şiddete dönük durum da yokken okulunu değiştirse mi?

(Sınıfta öğrencilere kızıp silgiyi yere fırlatmış, kapıyı idareciye kızıp yüzüne çarpmış biri. İdare de maalesef ki pasif.)

Nasıl bir çözüm en doğrusu olur sizce?

Edit: Psikotik atak değil diyen dostlar psikoloji lisans mezunuyum. Nörolojik psikopatoloji üzerine de sinir bilim yüksek lisans seviyesi bir ders aldım. Hala doktora devam ediyor. Benim teşhisimi sorarsanız ben şizofreni durumu olmadığını anlatılandan tahmin ediyorum. Benim sadece “uzaktan” anlatılan hikayeye göre yorumum tipik bir yetişkin otizmi vakasıdır. Otizmde de yoğun stresli yaşantılarda zaman zaman psikoz atakları olur. Burada gerçek dışı bir saplantılı inanç durumu olduğu, hikayedeki taraf hocanın savunması ve diğer tüm meslektaşların ortak kanaatlerini duyduğum için açık. Herkes anormal bir durum olduğunda okul idaresi dahil mutabık kısacası. Yoksa siz haklısınız.
0
psmstc
(01.10.22)
Okulu değiştirse iyi olur bence de
0
sonhakan
(01.10.22)
Psikotik atak böyle bir şey değil kendi kafanıza göre teşhis koymayın. Adam belli ki takıntılı veya yanlış anlaşılma var herkesin tepkileri farklı olabilir. Bence diyalog kurularak çözülmeli.
0
beemaker
(01.10.22)
cimer. türkiye'de resmi kurumlarda işleyen tek ciddi oluşum. cimer.
0
dirildimde geldim
(01.10.22)
Bu tür birine ya da ailesine psikiyatra git derseniz daha cok dusmanlasir(lar).

Rehberlik servisi diyeceğim de onların sorumluluk alanına giriyor mu bilmiyorum. Hoş girse halizhazirda kurulu bir iletisim yoksa o taraftan gelen çabayı da böyle algılayabilir.

Eğer okulu degistirebiliyorsa en kolay çözüm bu gibi.

Milli eğitimin prosedürlerini bilmiyorum da genelde devlette silsile usulü işler böyle şeyler. Lafzen harekete gecmiyorlarsa da dilekçe verilecek. Onu işleme almayı yokuşa surerlerse de bu durumu belgelemeniz ya da gerekirse tanıklık edecek biri gerekir. Sonraki üst makam diyelim ilçe milli eğitimse oraya gidilecek.

Yalnız bu basvurunuzda amacınız ne olacak onu da belirlemeniz ve yazarken iyi oturtmaniz lazım.

Bir de doğrudan bir eylem olmadigi için bir suç isnat edilecek bir şey bulmak da zor olacaktır ilgilenecek yetkililer için. Siz de sonuçta aslında daha çok dusmanlasmis olarak aynı durumda kalabilirsiniz.

Yani bence ya gerilimi suç işlemeden kasten yukselteceksiniz (çünkü mevcut durumda o idare ediliyor) ve tekrar sorun olarak algılanmasını sağlayacak bu; ya da gideceksiniz.
0
encokbenisevinnolur
(01.10.22)
Öncelikle bire bir konuşmayı deneyin baktınız olmuyor üst merciye haber verin onlar gerekeni yapar. Anlatımlarınızdan ortada suç oluşturacak bir durum olmadığı sadece kişinin davranışlarının garip olduğu anlaşılıyor bu illa psikoz olacağı anlamına gelmez ki psikotik atak değil zaten. Diyalog kurun belki çözülecek bir meseledir.
0
beemaker
(01.10.22)
ilaç içmeden düzelmez
0
bir soru sorcam
(02.10.22)
Kakalı öğretmen arkadaş psikozda değil muhtemelen ama noröal de değil. Fiziksel kanıtları yasal yoldan toplarken diğer yandan okul değiştirmeye baksın
0
herp
(02.10.22)
Psikoatak boyle bir sey degil evet. Sizin yorumlariniz da objektif ve iyi niyetli degil.

Sizin bakis aciniza gore verecegimiz cevaplar da islevsel olmaz.
0
balpolen
(02.10.22)
(10)

Çıldırmış ayakkabı fiyatlarına çözüm nedir?

Weeze3r
Selamlar, genelde ayakkabılarımı reebok, adidas ve nike markalarından tercih ediyordum ama şu an fiyatlar çıldırmış durumda her şeyde olduğu gibi. Siz tercihkerinizi nasıl yapıyorsunuz? Bildiğim markalardan şaşmam diyenlerden misiniz yoksa benim gibi alternatiflere mi yöneliyorsunuz?Alternatif öneri
Selamlar, genelde ayakkabılarımı reebok, adidas ve nike markalarından tercih ediyordum ama şu an fiyatlar çıldırmış durumda her şeyde olduğu gibi. Siz tercihkerinizi nasıl yapıyorsunuz? Bildiğim markalardan şaşmam diyenlerden misiniz yoksa benim gibi alternatiflere mi yöneliyorsunuz?
Alternatif önerilerinize de açığım.
0
Weeze3r
(01.10.22)
Ben arsiz oldum artik. Begeniyorsam aliyorum, atomlarina kadar taksit yapiyorum oluyorsa. Olmuyorsa ve borca girmiyorsam aliyorum. Borca girmem gerekiyorsa almiyorum. Bir seyi alip almamaktaki kriterim borcluluk durumum, urunun fiyati degil artik.
0
summer timetable
(01.10.22)
Çözüm yerli markalar. Zaten uygulanan iktisat politikasının amacıda bu. 2018'den beri bir çok ürünün üretimi yerlilestirildi faiz politikası hem yerli üretimi artırıyor hem de ihracatı.
0
beemaker
(01.10.22)
Dolaptan alıyorum
0
olaylar olaylar
(01.10.22)
Çözüm yerli markalar +1 özellikle erkek için YDS öneriyorum websitesinde olmayan çok başarılı casual ayakkabılar Karaköy mağazasında satılıyor. Reebok bazen indirimle iyi fiyata alt-orta segment ayakkabı satabiliyor hala. Bugün de Nike websitesinde fiyat hatası oldu sanırım fiyatlar kısa bir süre yarı fiyatina düştü. 600 TL falandı birçok ayakkabı. O ara vurgun yapan yapmıştır valla.
0
uvcray
(01.10.22)
önceden adıklarım iş görüyor
2gün üst üste ayn aykkabıyı giymemek ömrünü uzatıyor
yaz kış mecburen farklı zaten
spor için dandikler var
10 senelik spor aykkabım bile var hala sağlam
0
bir soru sorcam
(02.10.22)
Yıkanabilen ayakkabılar ve iyi bir ayakkabı tamircisi.

Yaklaşık 5 yıl olmuştur yeni ayakkabı almayalı.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.22)
şu saçma dünyada parayı bir tek ayakkabıya harcayıp onu da parçalanana kadar giyen bir tipim.

hala elimden geldiğince dikkat ediyorum ama artık alıp başını gittiği için ucuz alternatiflere yönelmeye çalışıyorum. ucuza spor ayakkabı kovalıyorum. günlük kullanım için 200-300 liraya buluyorum bazen. kış için de bir adet su geçirmez outdoor ayakkabı aldım. bez ayakkabılarımı tamir ettirdim. çabalıyorum dostlar.

eski ayakkabıları tamir ettirmek bayağı efektif bir şey ama. tavsiye ederim. 3 tane günlük ayakkabı olduktan sonra 2 günde 1 değiştirip giymek işe yarıyor.

herkesin bildiği bir de yazın kışlık ayakkabı, kışın yazlık ayakkabı alıyorum. öyle son moda olsun vs takıntısı yok zaten.
0
susannah delgado
(02.10.22)
Dockers marka ayakkabıya yöneldim. Flonun mobil uygulamasında indirim zamanları var. Ona denk getirip alıyorum. Kaliteli ve fiyat performans ürünleri var
0
limonlu eksi
(02.10.22)
Amazon :) hatta amazon.com.tr diyeyim
600-800 arasına skechers, under armour vs almak mümkün. Prime day güzel geçmişti bu konuda. Bu ay içinde de bir kaç günlük kampanyaya girecekler takip etmekte yarar var.
0
sen de git sen de unut
(02.10.22)
Arsız oldum +1 fiyattan çok kendi durumuma bakıyorum.
Algım da değişti zaten artık çok uçuk gelmiyor fiyatlar. Bir de saçma sapan markalar ya da butikler bile anormal fiyatlarda satış yapmaya başladı. Kaliteli ürünle kalitesiz ürün arasındaki uçurum azaldı gibi geliyor bana. O yüzden çok fazla alternatife yönelmiyorum. Özellikle ayakkabı konusunda Bildiğim beğendiğim ürünleri almaya devam.
0
dfn4
(02.10.22)
(12)

doktorun her gittiğimde kan testi istemesi

deartheodosia
bebekliğinden beri aynı doktora götürüyorum. yalnız en ufak ateşi çıksa bile doktorumuz hep kan testi istiyor. 2 yaşında bebek ve birkaç kez kan testi yaptırdık ve her testte de 8-9 tüp kan alıyorlar, çok rahatsız oluyorum. aynı yaş grubunda 2 arkadaşımın da çocuğu var bugüne kadar bir kez bile kan
bebekliğinden beri aynı doktora götürüyorum. yalnız en ufak ateşi çıksa bile doktorumuz hep kan testi istiyor. 2 yaşında bebek ve birkaç kez kan testi yaptırdık ve her testte de 8-9 tüp kan alıyorlar, çok rahatsız oluyorum. aynı yaş grubunda 2 arkadaşımın da çocuğu var bugüne kadar bir kez bile kan testi yaptırmamışlar. çocuğum zaten düşük kilolu, kan alınmasını istemiyorum. inanın artık doktora götürmek bile istemiyorum çünkü direkt kan testi veriyor ve kan testini görüp öyle konuşalım diyor. bu nedenle doktor değiştirmeyi düşünüyorum. çocuğumun sağlığı üzerinden manipüle ediliyormuşum gibi geliyor (ya bir durum olursa, aman yaptırayım). doktorumuzun 2 yaşındaki bebek için her ateşlendiğinde kan/gaita testi istemesi normal mi sormak istediğim bu. (hastane acıbadem.)
0
deartheodosia
(26.09.22)
Doktor değil anneyim. Ben böyle bir durumda memnun olurdum doktor müneccim değil ki bu araçları kullanarak doğal olarak tedavi planı hazırlayacak. Burada en ufak ateş meselesi problem sadece. Enfeksiyon yoksa bebeğiniz üşüttüyse neden antibiyotik reçetelesin mesela. Alınan kan sorun yaratacak miktarda olmamalı, siz de en ufak eteşte apar topar doktora gitmemelisiniz sanki. aile hekimi ile görüşmek ve kendi doktorunuzu durumdan haberdar etmek mümkünse bu iyi bir seçenek oluyor. Tahlil güvenilirliktir benim nazarımda. Gereksiz antibiyotik kullanımı çok daha büyük bir tehdit, ya da gerektiğinde kullanılmaması da aynı şekilde. Ufacık bir durum diyelim ki idrar yolları enfeksiyonu vardı fark edilmedi, böbreklere ilerledi ve hayırlı olsun böbrek hasarınız var. Çok hafif belirtiler verip Bu şekilde tespit edilemeyen enfeksiyon sonrası kalp zatı iltihaplanıp hayat boyu kalp hastası olmaya mahkum olanlar var, vs vs. ..
0
kullanıcıadımbuolsun
(26.09.22)
doğrusunu yapıyor ama ben de delinmeyi sevmiyorum, o yüzden kan vermiyorum. ben de doktorum.
0
holy biblo
(26.09.22)
Doğrusunu yapıyor hekiminize güvenin!
0
beemaker
(26.09.22)
dogrusunu yapiyor, bu devirde oyle doktora can kurban.

belki siz en ufak atesi ciktiginda doktora goturmeyebilirsiniz. ama doktora goturduyseniz de bu tavir olabilecek en iyi sey.
0
taurina
(26.09.22)
Düz mantık: bir daha gerektiğinde farklı birine gidin. Eğer o da aynı yapıyorsa öyledir, ama değilse de bu defa niye kan tahlili istemedi diye suphelenecekseniz nolur bilemem.

Doktorlar birçok bürokratik zorunluluk ve prosedür altında çalışıyorlar. Kendi mesleki kabiliyetleri mesela çocuğun gözüne bakıp nesi olduğunu anlamaya yetiyorsa bile o anki durumda, prosedürler bunu kabul etmiyor, onlara aksi gitmek de ya ayrıca sorumluluk ve risk almak demek. Bu açıdan da düşünün bence.
0
encokbenisevinnolur
(27.09.22)
"hastane acıbadem..."

çocuk doktoruyum, çocuğunuzun yaşı küçük olmakla birlikte semptoma şikayete göre hareket etmek lazım. 8-9 tüple neye bakıyor merak ettim.
0
bass solo take one
(27.09.22)
8-9 tüpü abartmış olabilir misiniz? Ben de çocuğumu her götürdüğümde kan alıyor ve bu durumdan memnunum doktorunuz doğrusunu yapıyor ama 8-9 tüp bana biraz abartı geldi
0
sta
(27.09.22)
özel hastane faktörü
önceden aldırdıkları aklına gelmiyor olabilir

ciddi bir sağlık problemi yoksa, önceki değerler normalse ilk akla gelen tedaviyi testsiz olarak uygulamasını isteyebilirsiniz
ya da başka doktor
0
bir soru sorcam
(27.09.22)
Ben hem doktorum, hem de babayım. Benim çocuklarımdan hiç kan alınmadı daha. Büyüğü ortaokula gidiyor. Söyleyeceklerim bu kadar.
0
baba553
(27.09.22)
Doktorlarin yazdiklari biokimya uzerinden hakedis aldiklari veya belirli bir kota tutturmak zorunda oldukları gibi bir gerçek var bazı hastanelerde
0
eja
(27.09.22)
kesinlikle normal değil. acıbadem'de çalıştığı için performans kasıyor.

çocuk doktoru için her zaman özel muayahane öneririm. fiyatları daha pahalı gözükebilir ama yaptırmayacağı gereksiz tahlil v.b gibi şeylerleri düşününce aslında pahalı olmuyor. isterseniz özelden dr ismi de veririm anadolu yakası.

bir de tabi çocuğunuza gereksiz tetkik yapılmamış olur.
0
nuisance
(27.09.22)
Tam diyecektim ki "özel hastane mi" orasi diye ki sondaki Acibadem yazisini gördüm. Sirf daha fazla para tirtiklamak adina yapiliyor bu yoksa küçücük çocuk için neyin tahlili olacak ki.
0
Yourcousinmarvinberry
(04.04.23)
(31)

Okuyarak enayilik mi yaptık?

birmilyonunvarmi
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.

Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26 yaşımda bu halimle ay sonunu getiremiyorum. Bırak sıfır arabayı 15 yaşında araba almak bile benim için çok zor.

Konuya dönelim, bizler okuyarak enayilik mi yaptık?
0
birmilyonunvarmi
(24.09.22)
Hem evet, hem hayır. Hayır, enayilik yapmadınız çünkü denge tekrar kendini bulacaktır, şu an herkes niteliksiz iş gücünün ya da zanaatkarların çok iyi kazanıyor olduğunun farkında ve üniversitelere olan eğilim gittikçe azalıyor. Eğer bu eğilim doğru yönetilir de tekrar nitelikli insan enflasyonu oluşturulmazsa orta vadede düzelme başlar. Umarım artık doğru düzgün bir istihdam planlaması yapmanın önemi kavranmıştır. Türkiye çok yanlış bir şey yaptı, bir yandan "biz ara eleman ülkesiyiz, bizden mucit çıkmaz" mottosu savunulurken bir yandan da yeterli iş planı olmadığı halde çok fazla sayıda üniversite açarak eğitim siyaseti yaptı. Hal bu oldu.

Evet, enayilik yaptınız çünkü muhtemelen bu düzelme bizim neslimizi ilgilendirmez. Biz hayatın çoktan gerisinde kaldık. Sadece bir nebze toparlanma olur her şey yolunda giderse. Yani evet, niteliksiz iş gücünün patladığı, tarihteki bu ender dönemlerin birinde yanlış bir tercih yaptınız.

Ama sizi rahatlatacaksa, 17-18 yaşında bunun böyle olacağını bilemezdiniz.
0
akhenaten
(24.09.22)
sizin berber olup tek başınıza bir dükkanı işletebileceğiniz ne malumdu? artık telefon modeline göre statü belirlemeyi birakalım ayrıca. lise ögrencileri ip11 kullanıyor ceplerinde 5 lira yok. eskiden arabasına saatine vs göre bi şeyler ayırt edici gibi görünürdü bu işin telefona düşmesi aslında hepimizin ne kadar fakirleştiğinin göstergesi. 10-20bin liralık şeylerle zengin sanıyoruz he
0
ala09
(24.09.22)
Kısmen evet.
0
OrangeYellow
(24.09.22)
karsindaki adam kendi isini yapiyor, sen birinin yaninda calisiyorsun. en buyuk temel fark bu. oradan baslayarak hesabini yapabilirsin.
0
idexo
(24.09.22)
Net cevap; evet.
0
etna
(24.09.22)
Kendimi de dahil etmek uzere evet, uluslararası firmada çalışıyorum, elektronik haberleşme sektöründe ve dediğin gibi ay sonu gelmiyor, ama aşağımızdaki kuruyemisci bu dönemde sıfır Peugeot 508 aldı. Üstelik iş stresi de yok.
0
mirty
(24.09.22)
Eğer mühendis olma, okul okuma sebebiniz çok kazanmaksa evet hata yaptınız.

O berber hem işinde sizden daha tecrübeli hem de kendi işini yapıyor. Ayrıca fiziksel de bir iş, ofiste masabaşı bir iş değil.

Bir berberin yanında çalışsaydı büyük ihtimalle sizden az kazanacaktı. Siz de bir mühendislik şirketi kurarsanız büyük ihtimalle berberden fazla kazanacaksınız. Diploma ile para arasında bu kadar net bir ilişki olması gerektiğini düşünmeyin.
0
michael_knight
(24.09.22)
Ben okudum ve üniversite deneyimini,yurt hayatını, gurbeti öğrendim. Daha üniversitenin ikinci ayında ihtiyacım olmadigi halde işe girip çalıştım sırf insan ilişkilerim guclensin diye. Üniversitede işimi kurdum. Şimdi bir muhendisin on katı kazanıyorum ama üniversite yıllarımı doğru degerlendirmeme borçluyum hepsini. İyi ki okumuşum
0
alimcgraw
(24.09.22)
Soruya cevap değil ama telefon örneğiniz üzerinden konuşursak, kime ailesinden neler kaldığını bilemeyiz. Her kazanç mesleki kazanç olmayabiliyor yani. Çok alakasız, para etmez diyeceğimiz araziler çok büyük paralara satıldı geçtiğimiz 10 - 15 senede.
0
cometome
(24.09.22)
bu ne kadar sığ bir yaklaşım. berberin (ki yaşı ailesi v.s. belli değil, belki aileden desteği v.s. var veya geçmiş birikimi) bir iphone alıp bir de yurtdışına çıkabilmesi böyle bir karşılaştırmaya neden olmuş.

okuyarak enayilik yapmışsınız çünkü maalesef size pek bir şey katmamış en azından böyle karşılaştırmalar yapmayacak kadar.
0
nuisance
(24.09.22)
Herkes sadece berber örneğine odaklanmış ancak berber burada sadece bir örnek. Soruyu soran arkadaş da gördüğü tek bu örnek üzerinden bir sonuca varmamıştır eminim.

İçinde olduğumuz durumda resmi verilere göre ülkenin %50 civarındaki bir kısmı asgari ücretle çalışıyor. Beden işçilerine yüksek bir talep var. Çoğu şantiyede beden işçileri başlarındaki mühendisle neredeyse aynı maaşı alıyor, hatta mühendisten fazla maaş aldıkları örnekleri bizzat kendi gözlerimle gördüm. Bugünkü durumda somut olarak, yüksek öğrenim görmek çok da çekiciliği kalmamış bir durum.

"Sen iyi olduktan sonra her şekilde kazanırsın" gibi şeyler söylenebilir ancak alanında çok iyi olan insanlar zaten her zaman, her yerde, her koşulda kazanır. Burada problem en iyisi olmak değil, problem ortalama bir hayat sürmenin çok zorlaşmış olması. Yani ya çok iyi olacaksınız ya da hiçbir şey olmayacaksınız durumu var.

Sorunun bir cevabı da bu aslında. "Orta direk" değil artık kimse. Okumak, okumamak önemli değil. Hal böyleyken insan ben neden bunu yaptım diye sorabilir elbette.
0
akhenaten
(24.09.22)
berber imkansizliktan ya da kendi seciminden dolayi okumamis olabilir ve islerini kurmus belli bi gelir seviyesine cikmis olabilir. inanamiyorum en az lisans mezunu birinin iphonu, samsungu kistas yapip okula gitmeyi enayilik gormesine.
kisaca cevap: asla degil ama sizinki enayilik olmus +1
0
Kittie
(24.09.22)
hayır.
0
ya ben lan neyse
(24.09.22)
Okumasaydin otomatik olarak berber olmayacaktin ki?

Berberlik muhendislikten daha zor, pis ve ogrenmesi cok daha mesakkatli bir is ve bu kucumseme durumu garip olmus.

Okumasaydin gerceklesme ihtimali en yuksek ihtimaller soyle:
1. asgari ucretle herhangi bir is
2. tumden issizlik

Okuyarak hata yaptim, bak futbolcular benin 1 yilda kazandigimi 1 haftada kazaniyor diye hayiflanmak kadar sacma.
0
hot potato
(24.09.22)
@hot potato + 1

toplumda sizin mesleğinize göre albenisi daha kötü gözüken bir çok meslek var sizden 90910295 kat daha fazla kazanıyor. çünkü bunun da bir nedeni var.

yani siz mühendis oldunuz diye toplumun çoğundan daha iyi kazancaksınız diye bir şey yok. buna kanıp mühendis olduysanız o zaman hata yapmışsınız. aksi halde belli bazı ön koşullar, yetiler vs. yok ise sizin de çoğumuz gibi yüksek tahsil yaparak iş piyasına dahil olmaktan başka çareniz yoktu.
0
AlsterWasser
(24.09.22)
Berber aslında şirket sahibi, sen ise bir şirkette çalışansın.

Sen eğer bir berberde çalışırsan çok daha kötü bir hayatın olur şuandakine göre. Ama eğer kendi çalıştığın gibi bir şirket açarsan o zaman daha iyi şeyler kazanabilirsin.

Ama şirket sahibi olmak her zaman zordur, meşakatlidir. Daha risklidir. Ticaret kafası da gerektirir. Öyle dükkan işletmek de kolay şey değil yani. oturmuş bir dükkanı devralmak kolay. Ama sıfırdan bir zanaat öğrenip, buna uygun bi işletme açmak vs kolay değil.

Bir işe girip çalışmak, bir dükkan açmaktan daha güvenli bir seçim, bu yüzden de daha az kazandırıyor doğal olarak.
0
zimbirik
(24.09.22)
Ek olarak, benim kuaförüm çocuğunu 14 yaşında yanında part time çalıştırmaya başladı. 18 yaşın bu işi öğrenmeye başlamak için çok geç bir yaş olduğunu söylüyordu. Yani o meslek de o kadar kolay değil
0
zimbirik
(24.09.22)
diploma sahibi olup maaşlı çalışmak ile okumayıp zanaatkar olmak seçimlerini yaparken incelenen parametreler 20 yıl önce başkaydı, bugün başka. çocuklarını bir ustaya değil de bir öğretmene teslim edenler bugünlerin geleceğini bilmiyorlardı. çünkü o anne ve babalar, bir memurun ya da okuyup bankada çalışan, fabrikada mühendis olan, plazada beyaz yakalı olan bir diplomalının maaşıyla, kendi ömür sınırları dahilinde ev, araba ve hatta yazlık alabildiğini, nispeten de orta sınıf hayatı yaşadğını biliyor ve görüyorlardı. belki kendileri de bu şansa sahip olmuşlardı. bu yüzden enayilik diyemeyiz. öngörüsüzlük de diyemeyiz. koca bir ülkenin sosyo-ekonomik yapısını değiştirebilecek kadar kötü bir yönetimin başa gelip 20 yıl gitmeyeceğini öngörebilmek mümkün değil. yani sahil kenarından, denizi gören, denize sıfır bir ev alıyorsun. sonra birileri senin evinin önündeki deniz kıyısına beton dolgu yapıyor metrelerce ve oraya gökdelen dikiyor. ve senin yapacak bir şeyin yok. bu enayilik değil yani, talihsizlik.
0
durbakalim
(24.09.22)
@durbakalim iyi bir noktaya değinmiş.

Bundan 10 yıl önce Rusya ile Ukrayna'nın savaşacağını, Türkiye'de darbe yapılmaya çalışılacağını çok az kişi tahmin edebilirdi. Bize 3. Dünya Savaşı çok uzak geliyor, olmaz diyoruz, ama o da olabilir. Bugüne kadar iki kez oldu, üçüncüsü niye olmasın. Bugüne göre değerlendirmek doğru değil. Değerinin bilindiği bir ülkede okuduğun için çok mutlu olabilirsin.

Ben kendi adıma enayilik yaptığımı düşünmüyorum. İnsan karakteri neye uygunsa onu seçer. Benim karakterimde üniversite eğitimi almak vardı. Okuduğum için mutluyum istediğim gibi işler bulamasam da.

Bazı berberlerin iyi kazandığı doğru. Ama ben uğraşmazdım bu işle.
0
dissendium
(24.09.22)
araba tamircisi ve oto elektrikçi olan 2 arkadaşım çocuklarının ilköğretimden sonra çıraklık eğitime verdi. oto elektrikçi olan arkadaşın çocupu 18 yaşına geldi, bayan kuaförü, resmen para altında.

ötekisi de hem çalışıyor hem çıraklık eğitime gidiyor, 14 yaşındaki çocuk 3 kuruş maaşla hayat geçmez diye söyleniyor şimdiden. tabi bunun babasına haftada 3 tane motoru patlak araba gelse en az 60 lira kar bırakır. bi yağ bakımından 500 lira alıyolar, günde 4 5 tane kesin geliyor, ufak tefeği yok parçacıdan geçirmesi, yok eline kalan çıkma parçalar derken, toplayınca deli para oluyor.
0
killerbee
(24.09.22)
Çoğu mesleğin "bazisi" iyi kazanıyor.
Benim de berber tanıdıklarım var mutlu değiller. Ama berber olup deli mutlu olan da var. Yani bu garanti değil ki.

Ama hep böyle başarılı örnekler göz önüne sokulur hiç değişmez. Avrupa için de iste mavi yaka/zanaatkar goygoyu var ama kimse o noktaya gelinene kadar kaç para alınıyor vs bakmıyor. Herkes 4-5 bin euro kazanıyor saniyorlar.

Neyse yani bir örneğe bakıp hata mı yaptım demek saçma. Bu mantıkla ben de size izmir'de müdürlerine 80-100 bin lira veren, dövizle para veren, yöneticilere a3 veren yerler söylerim. Ama bunlar da başarılı örnekler gene.

Ha herkesin üniversite okumasının saçma olduğuna inanıyorum ama bu herkesin iş yeri sahibi olması gerektiği düşüncesi kadar saçma.
0
logisticsmanager
(24.09.22)
Ne okuduğuna bağlı. Mesela benim üniversite okumama gerek yoktu. Burslu olarak okudum ama bana tek faydası %100 ingilizce olduğu için bana ingilizce katması oldu. Toplamda 6 sene okudum, 4 senesi çöp. Evet çöp olan kısmı lisans kısmı. Aile ve toplum baskısı+merak diyebilirim okulumu bitirmemi sağlayan şeyin.

Ben şahsen gerçekten eğitim veren 3-5 üniversite haricinde türkiye'de üniversite okumanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Ortalık her meslekten ortalama okuldan mezun olmuş insan kaynıyor. Gerçekten bu kadar mühendise, mimara, avukata, iktisatçıya, ve sözel puanla alan herhangi bir bölümden mezuna ihtiyaç yok.

Çok net diyorum bu ülkede 100 üniversite varsa 90'ı kapatılmalı. 100 akademisyen varsa 95'i kapı önüne konmalı. Bu ülkenin en büyük fabrikası boş beleşten üniversiteler.
0
denizgonen
(24.09.22)
Mezun enflasyonu mağdurusu , ve berber vergi ödemiyor, üstüne kaçırıyor. Türkiye'de parayı bulabilmenin yegane yolu, ticaret ~= vergi kaçırmak.
0
wiekannich
(24.09.22)
berberlerin işi de epey düştü
kendi traş olmayı öğrenenler
genel olarak saçları problemli zaten ülkenin
artan traş ücretleri

işinde en iyi olmadıktan sonra zengin olamazsın
0
bir soru sorcam
(25.09.22)
Uzunca bir süre bende böyle düşündüm. Sonra farkettim ki şu an sahip olduğum statüyü okumadan elde etmem mümkün değildi.

Rakiplerim dahi hayal edemezlerdi. Hepsini yenince herşey çok başkalaşıyor. Az okumak, öz okumak lazım.
0
baldan kaymak
(25.09.22)
bence evet. türkiyede üniversite okumaya çok büyük önem atfediliyor. herkes okuyup masa başı iş, memuriyet peşinde koşuyor. senin bölümünden veya benim bölümümden her sene binlerce mezun çıkıyor. benim durumum iyi ancak bizi kandırdılar ve yıllarca oyaladılar. benim berberim de çıkan her iphone u alacak gücü var. bugün 13 pro max almış. ama benim bir sürü meslektaşım alamıyor. okuyan ve çalışan arkadaşlarım da alamıyor. insanları bir hayalle kandırdılar. şimdi köle gibi çalıştırıyorlar.
0
paintov
(25.09.22)
Brolar sakin. Bana amma sallamışsınız :d

Ezberci eğitimin getirdiği klasik beyaz yakalılıkla çoğunuz ana fikri dahi anlamamışsınız. Berber burada sadece bir örnek. Kırtasiyeci de benden fazla kazanıyor, kuruyemişçi de benden fazla kazanıyor. Ben ise az kazanmıyorum, hatta burada bana sallayanların çoğundan fazla kazandığımı düşünüyorum ama bu para bana yetmiyor. Gidip iphone 14 alamıyorum. Ayrıca mesleğimde kendi yaş grubumun en başarılılarından biri olduğumu söyleyebilirim. O yüzden bana sallamayı kesin.

Ayrıca berberi küçümsediğimi nereden çıkardınız? Ben bluetooth le ile lorawan ile wifi ile ethernet ile iot projeleri geliştirirken o adam saç kesiyor antep fıstığı satıyor. Sadece daha fazla kazanmayı hak ettiğime inanıyorum.

Bir de bana para için mi okudun demiş üstte biri. Yok kanka hayrına okudum ben. Ne parası?
0
🌸birmilyonunvarmi
(25.09.22)
@birmilyonunvarmi o iş öyle olmuyor maalesef, ticaret > maaşlı çalışmak. Atomu da parçalasan bir sistemin parçasısın ve işveren seni başka biri ile değiştirebilir.

Kimin ne kadar kazanmayı hak ettiği çok farklı bir konu, sonuçta iş kuran insan ortaya bir sermaye koyuyor. Ticari risk alıyor. Bir ara 3-5 lokmacı köşeyi döndü 300 tane lokmacı açıldı. Sonra hepsi kapandı. Piyasada da kimseye bedava para yedirmiyorlar.

Daha çok para kazanmayı geçtim, bence teknokrasi ile yönetilmemiz lazım ama o işler de öyle olmuyor.

Boşuna mı okuduk? Bence mesleki olarak tatmin olduğun bir iş yapıyorsan; hayır. Aldığın eğitim sayesinde yurt dışında iş bulabiliyorsan; hayır
0
archmage mahmut
(25.09.22)
kısmen evet.
eğitimli olmak güzel şey ama bu devirde eğitimi paraya çevirmek meşakkatli ve zor iş.
0
benibulmanlazim
(25.09.22)
Okumak iyi para kazanacağınız anlamına gelmez zanaat her zaman kazançlıdır ayrıca artık alaylı zanaatkar yetişmediği için zanaat günden güne değer kazanıyor.
0
beemaker
(25.09.22)
berber dediğin adam sanatçıdır, vasıfsız işçi gözüyle bakma. sende o yetenek ya da o heves var mı? olmadığı için mühendis olmuşsun zaten. mühendis olarak iyi para kazanmanın yükselmenin yolları var, o yolların peşinden koşacaksın. ulan berber bile bizden fazla alıyor berber olaydım keşke dersen aldığın diplomaya yazık. x kişi elektronik mühendisi dolar kazanıyor, ben nasıl öyle olabilirim diye düşünmen lazım.

mesleğinde kendi yaş grubunda en iyilerden biri olsaydın, ulan berber bile benden fazla kapanıyor gibi sığ bir tespitle gelmezdin dostum. acı ama gerçek maalesef.
0
roket adam
(25.09.22)
(9)

utanç verici mailleri siliyor musunuz mailbox'tan ?

duyurukullanıcısı
sizin attığınız veya size atılan başarısızlık, utandığınız maillerinizi siliyor musunuz? yoksa ders olsun diye saklıyor musunuz?
sizin attığınız veya size atılan başarısızlık, utandığınız maillerinizi siliyor musunuz? yoksa ders olsun diye saklıyor musunuz?
0
duyurukullanıcısı
(19.09.22)
mail silmek bende de yoktur. ya lazım olursa diye düşünürüm hep
0
chanandler bong
(19.09.22)
hiç bir maili silmiyorum.
0
roket adam
(19.09.22)
utanç verici mail de ne ola ki? işe yaramayan mailler (zoom üyelik yenileme maili falan filan) dışında hiçbir şeyi silmiyorum.
0
summer timetable
(19.09.22)
utanç verici diyemem ama flört, sevgililik vb. durumlarda olumsuz sonuçlandıysa yaptığım tüm yazışmaları, mail, whatsapp ne var ne yok silerim. böylece dönüp okuyup üzülmüyorum, kafamda kurmuyorum, çoğaltmıyorum. pişman olduğum da oluyor ya o ses kaydında ne tatlıydı filan diye ama olsun, temizlik iyidir.

işle ilgili tek bir harf dahi silmem hiç bir yerden, beni çok kritik durumlardan kurtarmıştır bu alışkanlığım.
0
Phoebe
(19.09.22)
kendi hatıralarımı silmek istemem ama niye silmedin diye trip yeme durumu yaşamamak için silmek lazım
0
bir soru sorcam
(19.09.22)
Eski sevgililerimle falan bir yazismam varsa onlari silerim. Baskasi gorur vs diye degil, gereksiz buldugum icin.
0
sopiro
(19.09.22)
ya öyle değil mesela kovulduğunuz, sınavında sonuncu olduğunuz, net bir şekilde bir yerden red yediğiniz falan mailleri.

bir tartışmayı büyük bir yenilgi ile kaybettiğiniz mailleri vs.
0
🌸duyurukullanıcısı
(19.09.22)
silmem niye sileyim. klasör klasör ayırıyorum. atarım uygun bir yere. başarısızlıklar da benim başarısızlığım. iş mailimde kişisel mailler olmaz. sevgili, arkadaş vs. olmaz zaten. kişisel mailimde ayrı ayrı klasörlerim var. oraya bir yere atarım. eski sevgilileri sınıflandırmıyorum tabii, diğer diyorum :)
0
gabe h coud
(19.09.22)
maillerim halka acik degil ki, niye utanc versin. kimse gormuyor, ben de acip bakmiyorum zaten "benim gibi hep basarili olmsi gereken adama nasil boyle mail geldi" gibisinden bir duygu olmsumuyor.

zaten silmiyorum +1
0
hot potato
(19.09.22)
(6)

Evi daha kullanışlı hale getirmek için

melancholia
ic mimar ile mi anlaşmalı ve bu alanda iyi birine nereden ulaşılabilir ?Örneğin kapalı mutfakla salonu Amerikan tarza çevirmek fakat bunlari yaptırmadan önce profesyonel görüş almak istiyorum.Edit: ustalar gelip fikir veriyor, en kolay yola kaçtıklarını düşünüyorum. Bu konuda haksiz miyim, yoksa ger
ic mimar ile mi anlaşmalı ve bu alanda iyi birine nereden ulaşılabilir ?
Örneğin kapalı mutfakla salonu Amerikan tarza çevirmek fakat bunlari yaptırmadan önce profesyonel görüş almak istiyorum.
Edit: ustalar gelip fikir veriyor, en kolay yola kaçtıklarını düşünüyorum. Bu konuda haksiz miyim, yoksa gerçekten tecrübelerine guvenmeli miyim?
0
melancholia
(19.09.22)
Ustalar en kolaya kaciyorlar fikir verirken, o yuzden onlara cok da guvenmeyin.

Yeni proje evler varsa onlara bir bakin, nasil yapiliyor vs. bir de istediginiz seyin pro-contralarini listeleyin. Illa ic mimara gerek yok bence mutfak-salon birlestirmek icin ama tabi bu kisisel zevkinize bagli biraz. Yani “bu islerden hic anlamam” diyen biriyseniz lazim olabilir tabi.
0
kuehles blondes
(19.09.22)
Ustaların ne kendilerine ne de tecrübelerine güvenin.
0
primetime
(19.09.22)
dekorasyon videoları izleyip not almak
instada bile çok fonksiyonel şeyler çıkıyor
0
bir soru sorcam
(19.09.22)
Benim uzun süre hayalimdi açık mutfak. Evlilik öncesi sevgili ile giriştik bu işe. Balyozu alıp duvarı yıktım. İki kapı söktüm. Fayanslari da değiştirmeyi kendim deneyecektim sonra mükemmel bir usta bulunca her şeyi yanlış yaptığımı anladım. Yıktığım duvarın köşelerini o düzeltti. Dolap renkleri konusunda fayans seçimine göre tavsiye verdi. Duvara yaptıracağımız kemerin nasıl olması gerektiği konusunda fikir verdi. İnşaat işlerinde işten anlayan birinin fikri önemli. Biz en ucuz şekilde halletmeye uğraştık 7-8k ya hallettik tüm işi. Çok da güzel oldu. Sıfırdan istiyorsan her şeyin değişmesini iç mimar mantıklı olur ama feci masraflı olur. Onların çalıştığı ustalar oluyor zaten genelde.
0
hasmetizm 2046
(19.09.22)
Instagramda Hakan Kütahya’yı takip etmenizi öneririm. Soru sorunca mutlaka cevap ve fikir veriyor.

Biz eve mutfak yaptırırken önceki evimizde bir firmayla anlaştık, ustayla onlar ilgilendi, her şey istediğimiz gibi oldu hemen bitti. Şimdiki evimize ustaları biz bulduk. Sinir krizi geçirecektik her şey mi yanlış olur sürekli kavga gürültü zorla yaptırdık. Hatta bittikten sonra derin dondurucunun yerini yanlış hesapladıklarını eve taşınırken fark ettik, taşındığımız firmanın çalışanları söküp düzeltti. Ustaya asla güvenilmez.

En basiti ben mesela bembeyaz duvar seviyorum. Ona bile nazlandı adam. Beyaz duvar mı olur olmaz diyor bana. Bir kaç kat boyamak işine gelmiyor çünkü. Olur abi sen yap diyorum boya yok diyor. Tavanı neyle boyuyorsan aynısını al boya dedim de lütfederek yaptı.
0
jazzabel
(19.09.22)
bionluk veya benzeri bir siteden mimari danışmanlık almak daha düşük maliyetli olabilir.

Ustaların kolaya kaçmaları normal. İşi tasarlayan kişi ile yapan kişi aynı olunca arada bir çıkar çatışması oluyor. Doğal olarak tasarlayan kişi eğer işi yapacaksa en kolay ve zahmetsiz yolu düşünüyor, estetik ve kullanışlılık ikinci plana düşüyor. Bu şekilde düşünmeyen ustalar da vardır mutlaka ama onlara rastlamanız düşük ihtimal.
0
michael_knight
(19.09.22)
(7)

Kasa Kuyruğunda Az Ürünü Olanın Öne Geçmesi

alicek
Kalabalık bi semtte yaşıyorum, her gün başıma geliyor nerdeyse ve artık hiç izin almadan öne geçiyorlar, bugün bi çocuk 1 defter almış izin almadan önüme geçti, ben ilk önce benden önceki adamın oğlu falan sandım bu tip durumlarda her önüme geçenin önceden gelip ürün koyduğunu falan düşünüyorum gene
Kalabalık bi semtte yaşıyorum, her gün başıma geliyor nerdeyse ve artık hiç izin almadan öne geçiyorlar, bugün bi çocuk 1 defter almış izin almadan önüme geçti, ben ilk önce benden önceki adamın oğlu falan sandım bu tip durumlarda her önüme geçenin önceden gelip ürün koyduğunu falan düşünüyorum genelde ama öyle çıkmıyor her neyse sonra baktım öndeki adamla alakası yokmuş, bu tip durumlarda tartışmak istemiyorum fakat bu sefer çocuk olunca laf etmediğim için ömrü boyunca aynı davranışı yapacağı aklıma geldi pişman oldum kısmen. Medeniyet konusunda her gün birilerini uyarsam sürekli tartışma ve gürültü yaşayıp her gün enerjimin düşeceğini düşünüyorum fakat meşru görmek de bunu yayıyor sanırım, siz bu durumlarda ne yapıyorsunuz? Sizce her gördüğüm olayda insanları uyarmalı ve gerekirse tartışma mı yaşamalıyım yoksa başına bela alma bok yoluna giden çok insan var bu olaylar kavgaya dönüşür sonunda kaybeden sen olursun mu dersiniz?
0
alicek
(18.09.22)
'Kaça gidiyosun bakiim sen? Güzel deftermiş, ne defteri yapacaksın onu? Ama bak bir dahaki sefere öne geçmek için izin alırsan daha iyi olur.' cümlelerini peşpeşe koysanız, hem size sohbet, hem çocuğa ikaz olurdu.
0
Mirket
(18.09.22)
Önüme geçmeye çalışan biri olursa "Sıra var" diyorum, acelesi olduğunu iddia ederse de "benim de acelem var" diyorum. Sizin başınıza bu durum sıkça geliyorsa sizle alakslı bir durum vardır, belki kasaya çok uzak duruyorsunuz insanlar sizi sırada sanmıyordur. Ben hiç böyle uyardığım biriyle tartışma yaşamadım.

Bu arada bir yabancı olarak başkasının çocuğu ile sohbet edip uyarmak gibi bir davranış doğru değil. Yetişkine laf edemeyip, yanında velisi olmayan çocuğu uyarıp tedirgin etmek yanlış olur.
0
GoodMorningTeacher
(18.09.22)
ben bu kadar takmıyorum. burası türkiye, bunları kafaya takarsak stresten yaşayamayız. sıradayken öndekine çok yakın duruyorum, böylece sıramı kaptırmaya niyetli olmadıgım anlaşılıyor. eğer dalgınsam ve birisi önüme geçerse yeterince yakın olmadıgımı farkediyorum ve yaklaşıyorum. ikinci kişi geçemiyor böylece
benzeri toplu tasıma sırasında oluyor. kadınlar öne geçmeye çalısıyor. uyarsam münakaşa çıkacak, meriçin birisi kadını savunmak için araya girecek, olay çıkacak. izin veriyorum ve sonra ona yaklaşıyorum başkası araya girmesin diye.

@mirket katılmıyorum. tanımadıgımız insanlara bu şekilde didaktik uslup kullanmayı doğru bulmuyorum. terbiyesiz ukala bir çocuk olup abuk subuk davranabilir veya etrafta annesi-babası varsa gereksiz cevap verebilir.
0
abelardo
(18.09.22)
acelem yoksa önemsemiyorum
ya da bir şey demeden sıramı kapanın önüne geçiyorum
0
bir soru sorcam
(18.09.22)
bir kere de en önde ben vardım benden izin aldı gerçekten öenmli bir işi var gibiydi
herkese sorman lazım gibi bir şey dedim mi hatırlamıyorum ama
sonra arkadan birsi izin verirken bana sordun mu dedi
ben de itiraz etmedin dedim

gereksiz gerginlik sdfsd
0
bir soru sorcam
(18.09.22)
her seferinde kavgami ediyorum :D
bir de o siralarda sadece benim sesim cikiyor. herkes hakkini yedirmeye o kadar istekli ki sanki hep susuyorlar.

1 tane urun soz konusuysa ve benim elimde 10 tane urun varsa sorsa izin vericem zaten ama sormamasi insani deli ediyor. (bi de bunlarin sadece en ondekine sorani var: halbuki siradan cogulcu bi izin cikmasi lazim ama bunu idrak etmeleri imkansiz) sormadan gecmeye calisilinca sira da vermek istemiyorum artik daha. kavgami edip onu arkaya yolluyorum.

bir de tek urunle gelip bana tek urunum var one gecebilir miyim diye soranlar oluyor. benim de elimde tek urun! elimdekini iyice gozune sokuyorum e benim de bi urun diyorum. surat yapip arkaya geciyor bu tipler de :D

toplum cok saygisiz ve bencil cogu insan yani boyle. bundan kaynaklaniyor. o beklemez o prenses cunku, ondan baska herkes beklemeli mantigi var insanlarda.

en sinir oldugumda yeni kasa acildiginda diger kasanin en arkasindakinin falan yeni kasaya gecmeye calismasi. yine bi ben ses cikariyorum. o prensese acildi cunku o yeni kasa... her seferinde kavga ediyorum haksizliga hic tahammulum yok. bircogunda sira elimden gitmis oluyor ama olsun saygisizliklarini yuzlerine vuruyorum.

*cocugun yasina bagli olarak sessiz kalirim ama. lise cocuguysa uyaririm, genc sira var yalniz falan derim gulerek. daha kucuk cocuga bi sey demem. ailesi terbiye edememis bana ne derim yani. 5 dk kaybederim. cocukla muhatap olunmaz
0
Kittie
(18.09.22)
Bu ve benzeri durumlarda hiç hakkımı yedirmiyorum ben. Uyarınca tartışma nadiren çıkıyor. Çıktığını varsayalım. Göz göre göre hergün hakkını yedirip kendine kızıp öz saygın azalacağına, enerjinin düşmesi ehven-i şerdir bence.
0
sam martin
(18.09.22)
(9)

Yalan konuşan insanlar

beemaker
Sebepsiz yere yalan konuşan insanların amacı ne olabilir?
Sebepsiz yere yalan konuşan insanların amacı ne olabilir?
0
beemaker
(14.09.22)
Hastalar, maalesef.
0
John Bloor
(14.09.22)
baba553
(14.09.22)
mitomanya hastalığı. :(
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.09.22)
Alismis kudurmustan beterdir
0
stavro
(14.09.22)
mitomani işte. ilkokul arkadaşım böyle benim. aynı yalanları dinlemekten bıktım, iletişimi kestim artık.
0
nothing in my way
(14.09.22)
hasta.
0
mikahakkinen
(14.09.22)
Mitomani semptom. Altında yatan kısım kişilik bozukluğu ve benzeri sebepler sanırım ve bu durum kesinlikle bir rahatsızlık
0
🌸beemaker
(14.09.22)
1. alışkanlık.
bazı insanlar aileden görerek veya sürekli yalan söyleyerek bir zaman sonra alışıyorlar. bir soru soruldugunda doğrusunu söylemek yerine önce ağzına yalan cevap geliyor
2. karşısındaki insandan zeki oldugunu düşünmek
bazı insanlar kendilerini zeki hissetmek için sebepsiz yere yalan söylüyor. karşısındaki inanınca "bak nasıl inandırdım" diyerek kendini mutlu hissediyor.
3. pratik yapmak
şu an üzerinde çalıstıgım bir konu. yalan söyleme becerimi artırmak için yalan söylüyorum. bakalım ustalaşabilecek miyim
0
abelardo
(18.09.22)
hoşlarına gidiyor zeki filan sanıyorlar kendilerini
belli bir süre sonra da geir dönüşü olmuyor
0
bir soru sorcam
(18.09.22)
(8)

İlişkide bir zamandan sonra beraber yaşamak "olması gereken" midir?

Berck
Aynı şehirde yaşayan, 30+ yaşlarda, ilişkileri gayet mutlu mesut gitmekte olan bir çift düşünelim. Bu tip bir süreçte bir zamandan sonra beraber yaşamak, ilişkide olması gereken midir sizce? Taraflardan birinin "Ben beraber yaşayabilmemizi istiyorum artık. Bu olmayacaksa da devam ettirmek istemiyoru
Aynı şehirde yaşayan, 30+ yaşlarda, ilişkileri gayet mutlu mesut gitmekte olan bir çift düşünelim. Bu tip bir süreçte bir zamandan sonra beraber yaşamak, ilişkide olması gereken midir sizce?

Taraflardan birinin "Ben beraber yaşayabilmemizi istiyorum artık. Bu olmayacaksa da devam ettirmek istemiyorum" tavrı nasıl karşılanmalıdır?
0
Berck
(13.09.22)
Taraflardan birinin bir şey talep etmesi için illa ki normlara uygun olması gerekmiyor ki? Aynı şekilde gelen talep sırf normlara uygun diye istemediğiniz bir şeyi de kabul etmeniz gerekmez.

Birlikte yaşamaya başlamak belli bir aşamaya gelen bir ilişkide alınması olası ve alışılmış bir karar. Çok anormal gelmedi bana talep. Burada karşınızdaki kişinin bununla ne hedeflediği önemli bence.

Örneğin hedefi ilişkinin ilerlediğini hissetmekse ancak sizin bakış açınızdan bu ailenize açıklayamayacağınız vs. bir durumsa o zaman bunu sizin de istediğinizi, ancak evlilikten sonra bunun olabileceğini anlatabilirsiniz. Bu kişiyi büyük ihtimal zihnen gevşetecektir.

Eğer kişinin hedefi evlenmeden önce birlikte ya da hiç evlilik planı olmadan birlikte nasıl yaşadığınızı görmekse o zaman seçim sizin.
0
akhenaten
(13.09.22)
youtu.be

şu yarım saatlik videoda evlilikle ilgili aynı evde yaşamak şart mı ve başka konularla ilgili tatlı bi sohbet var
0
freebird5406_2
(13.09.22)
dinen yanlış obviously
beraber yaşamak evlenmek zaten sadece hukuki bağ yok
boşanması kolay
0
bir soru sorcam
(13.09.22)
7/24 birlikte yaşamak fikri bana biraz korkunç geliyor. Eğer zaten birlikte yaşıyor gibiyseniz arada kendi evlerinize dağılıyorsanız bunu talep eden kişiden uzaklaşırdım. Fakat 30+ olmanıza rağmen birlikte yaşayamıyor, aile gibi engellere takılıyorsanız karşı tarafın bu istekle gelmesi hem olağan hem de haklı bence.
0
ruhen hastayim ben
(13.09.22)
Ruhen'e kismen katiliyorum. bence beraber yasamadimtan sonra o birliktelikte bir bosluk kaliyor. iki ayri ev olsa bile birinin evine odaklaniliyor genelde. zamanla iki ayri ev manasizlasabiliyor yakin iki arkadasimda bu sekilde uzun sure kalip en son birlikte kalmaya basladilar gayet mutlular. ev krizi vb sebeplerden dolayi bana da mantikli gorunuyor ama atiyorum ikisi de home office olabilir, biri muzikle fazla ilgilidir veya ailesi sik sik yanina geliyorsa iki ayri evi de elde tutmaya okeyim.

30+ oldugumda beraber yasamayacagim biriyle neden birlikte oldugumu sorgularim. pek sevmiyorumdur muhtemelen
0
ala09
(13.09.22)
Eğer 7 24 sevgilinizle yaşama fikri korkunç geliyorsa AMA karşınızdaki de bu fikri paylaşıyorsa burada bir problem yok. İki taraf da memnun demektir. Senin durumda karşındaki insan net bir şekilde bunu istemediğini belirtip resti çekmiş. Resti görmek ya da görmemek senin bileceğin iş.

mesela ben eninde sonunda aynı eve taşınmak isterim, karşımdaki istemezse de beni kalıcı biri olarak görmediği, ancak vakit geçirmek için kullandığı biri olarak görüyor diye düşünürüm. Bir terslik ararım yani.
0
roket adam
(14.09.22)
Gayet makul bir istek olarak görürüm. Ama herkes aynı şeyi isteyecek diye bir şey de yok. Yine de derim ki keşke ortak amaçlara sahip olmadığınız biriyle ilişki içine girmeseydiniz. Bunlar ilişkinin başlarında, belli bir noktada konuşulmalıydı.
0
inawen
(14.09.22)
1- ilişkinin başları mı yoksa olgunlaşan bir ilişki mi ona göre değişir. ancak genel anlamda aynı evde yaşamaya tahammülüm olmayan biriyle sevgili kalmaya ne gerek var diye düşünürüm.

2- normal bir beklenti olarak karşılanmalıdır. cevap samimiyetle verilmelidir. sırf ilişki biraz daha devam etsin diye tutulamayacak sözler verilmemelidir.
0
zgrydn
(16.09.22)
(4)

Kurtlar vadisi sorusu

etna
Polat'ın Ali olduğunu söylemesinden sonra, annesi ve babası neden Polat demeye devam etti de Ali demedi?Teoriniz var mı?
Polat'ın Ali olduğunu söylemesinden sonra, annesi ve babası neden Polat demeye devam etti de Ali demedi?
Teoriniz var mı?
0
etna
(13.09.22)
Çünkü o artık Polat.

Efe karahanlı olduğunu da öğrendiler, ama efe demediler.
0
kibritsuyu
(13.09.22)
Dizide Polat Alemdar olarak ilerledi çünkü araya Ali ismini soksalar bence biraz ikilem gibi olurdu. Direk Polat üzerinden gitmesi karakteri daha net oturttu.
0
gencfb
(13.09.22)
bir mantığı yok tabi. yapımcılar karaktere bir polat bir ali denmesin kafa karışıklığı olmasın diye yapmıştır. yoksa 40 yıllık oğluna başka bir isimle mi seslenecek ana babası
0
paintov
(13.09.22)
efe olarak doğdu, ali olarak büyüdü, polat olarak ... gibi bir replik vardı
0
bir soru sorcam
(13.09.22)
(4)

Dış ticaret eğitimi

dakota
Merhaba. Kendimi dış ticaret alanında geliştirmek istiyorum. Ticari İngilizcemi de bu paralelde geliştirmek istiyorum. Ücretsiz dış ticaret eğitimi alabileceğim ve ticari ingilizcemi geliştirebileceğim platformlar, siteler var mıdır ?
Merhaba. Kendimi dış ticaret alanında geliştirmek istiyorum. Ticari İngilizcemi de bu paralelde geliştirmek istiyorum. Ücretsiz dış ticaret eğitimi alabileceğim ve ticari ingilizcemi geliştirebileceğim platformlar, siteler var mıdır ?
0
dakota
(11.09.22)
hocam bakınız ticaretten bahsediyorsunuz ama bu alanda ücretsiz eğitim kovalıyorsunuz.
ücretsiz eğitimden ne çıkar alın bir udemy 50 60 liralık eğitim keyfinize bakın.
0
yirmibesonbes
(11.09.22)
Ya ben geçenlerde bi liste görmüştüm burda şimdi bulamadım. Ona istinaden yazdım aslında. Ama dediğiniz doğru. Alıcam.
0
🌸dakota
(12.09.22)
Ücretli olarak üniversitelerin SEM'leri cüzi ücretlere sertifika programı olarak veriyor. Mesela Anadolu üniversitesinde online sertifika programı olarak dış ticaret var İstanbul üniversitesi sem'de de online olarak ayrıca unsped'de iş garantili olarak sertifika programı veriyor
0
beemaker
(12.09.22)
immib akademi
0
bir soru sorcam
(12.09.22)
(10)

içinden çıkamadığım psikoloji

melodi
ne desem nasıl başlasam bilmiyorum ama toparlamaya çalışacağım. öncelikle yaş 36 kadın. istanbul’da ortalama bir özel üniversitenin mühendislik fakültesi mezunu alelade bir mühendis. yabancı dille her zaman problemi olan tamamen mezuniyet için ingilizce bilen(sonrasında buna asla kafa yormayan)hayat
ne desem nasıl başlasam bilmiyorum ama toparlamaya çalışacağım.

öncelikle yaş 36 kadın. istanbul’da ortalama bir özel üniversitenin mühendislik fakültesi mezunu alelade bir mühendis. yabancı dille her zaman problemi olan tamamen mezuniyet için ingilizce bilen(sonrasında buna asla kafa yormayan)hayatının hiçbir döneminde araba kullanmaya merakı olmayan(ehliyet dahi almamış olan) biri. bunları niye mi söylüyorum son zamanlarda yaşadığım “hiçbir şeyi beceremeyen” melodi’yi daha iyi anlatmak için….

5 yıllık ilişki sonrası(aynı evde yaşamayı tecrübe etmiş) 4 yıllık evlilik. eş durumundan evlenerek işten ayrılma istanbuldan küçük bir ilçeye taşınma ve kötü sürecin başlaması. öyle veya böyle baya birbirimizi yıpratarak. 2seneyi orada geçirdik bu süreçte eşimin annesi vefat etti. 2 senenin sonunda görece büyük bir yere kendi isteğimizle tayin istedik benim çalışabileceğim bir yer hayaliyle. ancak pandemi-süre olarak burada ne kadar kalıcağımızın belirsizliği-eşimin mesleği vb gibi şeyler sonucu iş bulamadım.burada da 2 yıl bitti evet artık karı-koca olarak sıkıntılarımızı çözdük ama işsizlik beni psikolojik olarak çok yıprattı. maddi olarak herhangi bir beklentiyle değil sadece psikolojik olarak iyi hissetmek için çalışmak istedim. bu süreçte güvensizliklerimde arttı tabi ki artık “bilmem kimin eşi” olmaktansa kendim bir birey olarak ortamlarda bulunmak istedim ama olmadı.

evlenmeden önce çocukla alakalı fikirlerimizi açıkca beyan etmiş olmamıza rağmen eşim çocuk istediğini söyledi. bunu konuşmuştuk dediğimde sanırım bu yüzden boşanmak zorunda kalacağız dedi ilk defa. ben daha kendimi bulamadım ki… hamilelikten,doğumdan,sorumluluktan çok korkuyorum.

çok yıprandım. uykusuzluk,bazı günler çok uyuma, geçmeyen mide ağrıları artık yoruldum. hayatta hiçbir şeyi başaramadım. iyi evlat olmayı,eş olmayı,anne olmayı,çalışmayı. eşimi geçtim ailemin üzülmeyeceğini bilsem aklımda deli saçması bir sürü şey geçiyor ama değer mi diyorum.

diyeceksiniz mi bu 4 yılda kendini geliştirmek için ne yaptın.HİÇBİR ŞEY koskoca hiçbir şey. istemedim içimden gelmedi zaman geçtikçe de yaşama beni bağlayan şeyler azaldı şu son 2 gündür bitti.
0
melodi
(08.09.22)
Psikolog ya da psikiyatr değilim ama kendi kendinize içinde çıkamayacağınız bir psikolojiye bürünmüş gibisiniz. Bence mutlaka terapiye başlayın. Hatta çocuk meselesi üzerine çift terapisine de ek olarak başlanabilir. çok uyuma, ve uykusuzluk depresyon başlangıcı gibi geliyor kulağa. Hatta başlangıcını da geçmiş olabilirsiniz.
0
himmet dayi
(08.09.22)
bu şey değil mi ya, ben. kendi buhranlarımı anlatıp sizi darlamayayım çoğu aynı zaten :') ama öncelikle terapiyi düşünün derim ben de. bu yaşananlar çok yıpratıcı, sağlıklı düşünmeyi ve karar vermeyi zorlaştırıyor. sonrasında bi yol haritası çizersiniz daha sakin bir zihinle.
0
pide
(08.09.22)
bir an once profesyonel yardim almaya baslamanizi oneririm. icinden cikilmayacak bir derdiniz yok gibi anlasiliyor ama harekete gececek gucu bulamiyorsunuz anladigim kadariyla. zaman gectikce ve siz adim atmadikca kendinize olan inanciniz iyice sarsiliyor.

baskici bir aile/es ya da parasizlik gibi yasaminizi kokten kisitlayan bir etken yokken, yarin sabah kalkip bir ehliyet kursuna kayit olmanizin onunde kendinizden baska ne engel var?

yardim alirsaniz o gucu kendi icinizde bulabileceginize inaniyorum.
0
sanxis
(08.09.22)
cok klise cevap olacak ama bence de terapi size yardimci olabilir. gittiginiz ilk terapist yardimci olmasa bile denemeye devam etmelisiniz. cocuk tabii ki yapmayin. esiniz sirf onun icin bosanacaksa bosansin.
0
hot potato
(08.09.22)
Öncelikle bir psikiyatriste görününüz. Geçici de olsa bir ilaç desteği size fayda sağlayabilir.

Kendinizle ilgili diğer arkadaşların dediği gibi bir terapistle farkındalık üzerine çalışırsanız yararı olur. Şuan gerçekte olan durumu size söyleyeyim.

Kendinize, çevrenize ve geleceğinize dair olumsuz bir inancınız var. Bu adı üstünde bir inanç. Bu inancı, düşüncenizi bir sorgulayın. "Kendime çok mu yükleniyorum. Kendimi boş yere olumsuz mu değerlendiriyorum. Bana bir yararı oluyor mu?" diye.

Ayrıca uyku, yeme vb konularda günlük bir program dahilinde yaşamaya çalışın.

Bu arada David Burns İyi Hissetmek kitabını okuyabilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim.
0
psmstc
(09.09.22)
terapi yerine önce hızlıca iş bulun bakalım aradığınız bu muymuş.
0
nuisance
(09.09.22)
aradığınız işi bulana kadar part-time iş de bakabilirsiniz
eve gelen gelir yeterliyse

çalışmayı düşünmüyorsan çocuk mantıklı bir seçenek ama bakıcı desteği gelirse
18 saat çalışman gerekir çünkü ev içinde
0
bir soru sorcam
(09.09.22)
bir de arkadaş ortamı yok galiba, bunu sağlayana kadar psikologla seans yapmak iyi gelir
0
bir soru sorcam
(09.09.22)
“Calismayi dusunmuyorsan cocuk mantikli bir secenek” diyenler olacaktir, kulak asmayin.
0
sanxis
(09.09.22)
Depresyonda olabilirsiniz ve bu troid kaynaklıda olabilir bence önce bir tam kan testi verip, vitamin , tuz, troid ne varsa baktırın bir sorun yoksa , spor yapmıyorsanız spora, duruma göre diyet vs gerekiyorsa başlatabilirsiniz. Bunlar sizi psikolojik olarak ta ayağa kaldırmada faydası olur.

Sonrasında ingilizce çalışıp , mesleğinizde öne çıkıp,
Bu sayede yurtdışı iş fırsatlarına sahip olabilirsiniz.
Dilersiniz bu işte uzman Arkadaşım var ingilizce işini kolaylıkla çözersiniz
0
mrctrk
(09.09.22)
(13)

Sevgili ile din sorunsalı

dakota
Çok eskiden beri aşık olduğum kızla konuşmaya baladım. Yalnız ben bi 10 yıl oldu herhangi bi dinim yok. Yalnız bu kişi bazen bana laf vuruyor dinle alakalı. Bugün de Tanrıya inanmıyorsun ya mesela dua ederken kimden nasıl istiyorsun dedi. Ben de kimseden bir şey istemediğimi söyledim ve bu konuyu ne
Çok eskiden beri aşık olduğum kızla konuşmaya baladım. Yalnız ben bi 10 yıl oldu herhangi bi dinim yok. Yalnız bu kişi bazen bana laf vuruyor dinle alakalı. Bugün de Tanrıya inanmıyorsun ya mesela dua ederken kimden nasıl istiyorsun dedi. Ben de kimseden bir şey istemediğimi söyledim ve bu konuyu neden sürekli açtığını sordum. Sonra tamam açmadım konu falan dedi kapattık. Din konusunun kendisi için önemli olduğunun farkında olduğumu, bu konuda elimden gelen bir şey olmadığını, belki yanlış düşündüğümü ve ilerde fikrimin değişeceğini söyledim. Yani bazen de şöyle düşünüyorum doğru olmadığını bilerek bütün dünya salak da bi tek ben mi akıllıyım, tüm dünya neredeyse bir yaratıcıya inanıyor. Siz hepiniz ben tek gibi bi durum var gibi oluyor. Ama sonra bilimsel olarak yaklaştığım zaman bu aklıma gelen şey de uçup gidiyor.
Bu din konusunu onu da kırmadan nasıl çözerim ?
0
dakota
(03.09.22)
Bilimsellikten bahsetmişsiniz de bilimsel düşünce dine karşı değildir sadece din ve tanrının varlığı bilimin konusu değildir bu durum bilimin dini reddettiği anlamına gelmez siz bilimi yanlış anlamışsınız sanırım hatta bilim felsefesinde tek tip düşünce yoktur.

Kırmadan konusuna gelirsek herkesin inancı kendisinedir
0
beemaker
(03.09.22)
İnanan birisi için karşısındakinin inanıp inanmadığı elbette önemlidir çünkü inançlı birisinin hak kitaplara inanmayan birisiyle evliliği caiz değil.
0
usudum ustumu ortsene hande
(04.09.22)
Ekşi Sözlük'teki liboşlar hariç herkes bilir ki dini görüş ile ilgili konu açılıyorsa oradan bir halt olmaz. Olursa da toksik olur. Burada ama çıkar birileri babam rakı içerken başörtülü annem ona kavun kesiyor ama sofraya oturmuyordu diye.

İnsanların dini görüşü farklı insanlarla birlikte olması değil, o konuyu açıp çaktırmadan muhafazakar seviyesi laf sokma çabasında olması. Sene olmuş 2022 hatta bitmek üzere ya hu.
0
nawar
(04.09.22)
Usudum +1
Siz de belki ileride değişir fikrim deyip açık kapı bırakmışsınız, arada sırada yoklamaya devam edecektir muhtemelen.
0
black holes in the sky
(04.09.22)
“belki yanlış düşündüğümü ve ilerde fikrimin değişeceğini söyledim.“

Çok yanlış yapmışsınız. Kimseyi böyle bir beklentiye sokmayın. Kimseden de fikirleri değişir beklentisinde olmayın.

Şahsi fikrim çok oluru yok böyle bir ilişkinin. Hayata bakış açınız farklı. İlişki dediğin insanı huzurlu hissettirmeli, sürekli din gerilimli, fikir çatışmalı ilişki yürümez.
0
Gradient_tabanlı_mor
(04.09.22)
Usudum +1
Gradient +1

Doğrudan ben buyum demeliydiniz. İnanç meselesini sürekli gündeme getiren biriyle yürümez.
0
pro9it9is9
(04.09.22)
Bana öyle geliyor ki (belgeselci gibi konuştum :D) ilerde fikrinizin değişebileceğini söylediğinizde karşınızdaki insan bunu "hımm olur belki değişebilir" olarak algılamıyor. "Evet, zaten kafası karışık, onu inandırmak için elimden geleni yapmalıyım" olarak algılıyor ve kendine bir hedef koyuyor. Bu hedefinde başarısız olduğunu hissettiğinde de sizden vazgeçme eğilimi artıyor, çünkü "görev başarısız oldu" düşüncesine kapılıyor.

Bunun yerine konuşmak ve sorduğu sorulara kendi bakış açınızdan cevap verip sohbet etmek daha doğal bir sonuca ulaştırıyor bence. O zaman ya ortak bir noktada dengeye ulaşıyorsunuz ya da biriniz sağlıklı bir şekilde yeni bir bakış açısı kazanıp fikrini değiştiriyor.
0
akhenaten
(04.09.22)
Onu kırmadan cozemezsiniz hele böyle konusarak.

Bunun tam tersini siz yapsaniz kendisi ağlar büyük ihtimal (yani inanan kişiye laf sokma). Genelde böyle oluyor çünkü, inancima saldirdin muhabbeti dönüyor, çok gülüyorum.

Siz ya bu konuyu tamamen kapatacaksiniz ya dine inanacaksiniz ya da böyle laf sokusturmalarla dolu hayat olacak. Inanan biriyle bunun ortasi olmaz.
0
logisticsmanager
(04.09.22)
inanan biri inanmayan birinin kimden ne istedigini anlamak zorunda degil ki.istemiyorum hic kimseden bir sey bu bir hayat tarzidir. senin yerinde olsam "dinsizler azinliktadir bu tarz sorulara cok maruz kaliyoruz bizim icin rahatsiz edici olabiliyor" de ki karsi taraf tamam kapattim konuyu falan demis. sen de bi gun inanabilirim falan sanma oyle bir sey yok. senin dinle veya dinsizlik uzerine ozel bi caban yok (nacizane dusuncem)

hemen bi ornek verecegim eski bi iliskimde sevgilim yavas yavas dinsizligi kabullenmeye baslamisti normalde ailesinden fazla dinle ilgiliydi namaz kiliyordu vs iken hem ortami hem hayat tarzi cogu sey degisti. uni cagindayiz normal tabii bi yerde. ben bu degisimden rahatsiz oldum ve yurumedi. sanirim ordaki nokta dinsizlik degil derin degisimlerdi cunku hemen ardindan Allahsizligin kitabini yazmis biriyle askin dibine vurduk. istemedigim halde evliligin esigine kadar gelmistik(evlenmedik). onun dinsizligi sorun degildi, ben muslumanim bu arada, cunku onu hep dinsiz olarak taniyip sevmistim
0
ala09
(04.09.22)
Sizi ciddiye almıyor, ama "belki yanlış düşündüğümü..." demenizden dolayı bence siz de kendi inanç durumunuzu ciddiye alamıyor gibisiniz.
0
encokbenisevinnolur
(04.09.22)
islam'da, Allah'a inanmayan biriyle evlilik yasak
bu konu hakkında ne düşündüğünü sor
0
bir soru sorcam
(04.09.22)
hala seninle görüşüyorsa seni "doğru yola" getirebileceğini düşündüğündendir. ancak inanç konusu oldukça önemli ve hayatını bu düşünce ile temellendirmiş birisi ile bugün olmazsa yarın ciddi sıkıntı yaşayacaksınız. o zaman da ya siz ya da karşınızdaki taviz vermek zorunda kalacak.
0
tantunisultansuleyman
(05.09.22)
muhafazakar aile çıkışlı eşim ile bu konuyu ilişkimizin ilk haftasında 1 saatlik muhabbetle çözdük. anladığım kadarıyla ailesini inançlarından dolayı hor görmeyeceğimden emin olmak istedi. başımdan çok büyük, ultra spiritüel bir olay geçmezse deizme bile dönmemin zor olduğunu, müslüman olmamın ise herhangi bir şekilde mümkün olmadığını, konuya yaklaşımımın bundan ibaret olduğunu söyledim. müslüman olmam durumunda zaten kuran-ı kerim'de yer alan kurallara göre yaşayacağımı, ondan kapanmasını vs. talep edebileceğimi, dışarıya öyle kolay kolay tek başına çıkamayacağını şakayla karışık söyledim. "valla sen uğraşırsın." dedim.

taviz vermeye hazır olduğun izlenimini vererek çok yanlış yapmışsın. bu konuda en yakınının dahi seni suçlama, hor görme hakkı yoktur. konuyu kafanda oturt ve kendini anlat, seni böyle kabul edebiliyorsa ne ala. yoksa güle güle.
0
zgrydn
(05.09.22)
(15)

bi kadin iyi gozukmek icin illa elbise mi giymeli

Kittie
lisedeyken taksimde pasajlarin merdivenlerinde oturmayi falan bi sey sanan gencliktendim :)salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim
lisedeyken taksimde pasajlarin merdivenlerinde oturmayi falan bi sey sanan gencliktendim :)
salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim. bi gun bana sendeki vucut bende olsa neler giyrrdim sen giyinmeyi hic bilmiyosun falan demisti. haftada bir serbest kiyafetti okul. orada goruyordu. etek, elbise giymeliymisim.

universitede 4 yilimi kot-tisort-konversle gecirdim. ama saclarimi hep yapardim, makyaja da cok merakliydim. gotik falan da degil, seftali pembe tonlari falan kullanirdim. yani demek istedigim maskulen bi havam falan yoktu. diploma torenine beyaz duz bi elbise (hicbir ozellligi yok, dumduz beyaz) altina topuklu bi ayakkabi. sac, makyaj yine kendim yapmistim. bi kiz beni gordu. en sonunda seni bi sik gorduk mu demisti guzel gorduk mu demisti oyle bi sey. onunla birlikte bikac kisi daha beni goruyor vauvv diyip sasiriyorlardi ciddi ciddi. cok pespayeymisim demek ki diyorum 4 yil. halbuki baskalari da kotla falan gelirdi ama onlara ayni tepki verilmiyordu.

gecen bi yere gittik arkadaslarla hafta sonu. koyu lacivert kot, beyaz duz tisort, spor ayakkabi ve pahali bi cantam var buyukce cok arada kullaniyorum. klasik bi canta. onu taktim. bana gore o canta ustumdekileri yukseltti. ama bi arkadas yahu soyle bi yere gelmisiz giydigin seye bak dedi. hic modadan anlamiyormusum. zevkime de guvenirdim ama demek ki disaridan cok kotu gozukuyor bu "sade" halim.
sade sik kavramini yanlis anlamisim galiba jkjdk

diger arkadaslar hep elbise giymis. bunu diyen kiz da.

isin sirri illa elbise mi yani? nerde yanlis yapiyorum? sade giyinenler iyi gozukemiyor mu? sizin detaylariniz neler gunluk olarak?
0
Kittie
(01.09.22)
Hayır.önemli olan ne giydiğin değil ne hissettiğin. Kadın hisseden eşofman da giyse şık bulunur, kadın hissetmekten çekinen ne giyerse giysin silik olur.
0
kirmizikalemucu
(01.09.22)
hayır. hatta bazıları fazla zorluyor.

tarz farklı bir olay.

biri çıkar kot-tişört-spor ayakkabı yapar ama öyle bir uydurur ki kendisiyle havasıyla olmuş dersin.

ama bazı yerlerde bazı şekilde giyinilmesi lazım gelebiliyor tabi yazılı olmayan bir dresscode gibi..
0
AlsterWasser
(01.09.22)
Üniversitedeyken sizin durumunuzdaydım aynı. Kot giymeyelim veya tişört çok özensiz duruyor demiyorum kesinlikle ama her gün kot tişört giymek dışarıdan gerçekten de özensiz durabiliyor. Pantolonun altına bir topuklu giymek bile bir anda havayı değiştiriyor. Ki elbise ve etek giymeye başladıktan sonra canınız hiç pantolon giymek istemiyor zaten. Kışın bile etek giyen kadınlara dönüşüverdim bu yüzden.

Bir de işin sırrı illa elbise değil. Binbir çeşit pantolon modeli var. Bence işin sırrı her gün aynı tipte giyinmemekte.
0
ruhen hastayim ben
(01.09.22)
tabiki değil, çekememiş arkadaşlar. işin özü özgüven, kimseyi sallamak yani özü. kot, tshirt ve o sade şıklıkla gayet havalı olabilirsiniz. aslında bazen insanlar fazla abarttığını düşünüp "normale" bok atabiliyorlar, bi de bu açıdan düşünmek lazım. tarzdan ödün vermemek gerek. +bence elbiseden daha cool.
0
sinematikcrop
(01.09.22)
Tarz farklı bir olay +1
Dediğiniz kıyafetlerle de çok iyi gözükülüyor. Tarzına bayıldığım kadınlar genelde spor şık giyinenler. Önemli olan içinde özgüvenli hissettiğin kıyafeti giymek bence.
0
juliette
(01.09.22)
ben bazen giyinişime özen gösteriyorum, etek elbise vs. normalde giymediğim şeyler giyiyorum. sonra kot tişörtlü bir kadın görünce diyorum ki benden daha şık daha güzel durmuş. bir süre öyle giyinmekten vazgeçiyorum o yüzden hatta, bir anlamı yok diyerek. sonra tekrar aynı şey yaşanıyor.

bence çok alakası yok elbise giymekle. şık olmak, tarz olmak başka bir şeyle alakalı sanırım ama ben de tam bilmiyorum.
0
melodramaticfool
(02.09.22)
yazanların hepsi kadın sanırım. erkek yorumu katayım :P

tarz farklı bir olay diyen arkadaşlara katılıyorum da düz kot + tshirt ile çekici bir seviyede şıklık biraz... yani genelde vücut hatları belli olacak şekilde ya da aslen bir başka şekilde ünü/şıklığı yakalayıp da giyenlerde sanırım. gri (ya da yeşil ya da siyah) eşofmanlı, tulumlu, kot+tshirtlü hatta taytlı olup da şık bulduğum çekici bulduğum neredeyse kimse olmadı. çok çok nadir. bana da kot+tshirt giyenler genelde pek özenmemiş gibi geliyor. internette denk geldim ama böyle şık olanlara tabii. sade olup da şık olanlar var tabii ama kot+tshirt/bol sweatshirt+spor ayakkabı genelde bana yarım saatliğine kahve içmek için inmiş izlenimi yaratıyor. tabii beğenilmeye engel değil bunlar.

bu arada ona hayır, buna hayır dedim. diğer uçta yer alacak şekilde beğendiklerimi yazayım bari :D yazlık elbise mi deniyor (sundress) veya etek+askılı ikilisini çok güzel buluyorum. Özellikle şu kırmızı veya mavi olup da hafif desenli ya da çiçekli falan olan kızılayın dağıttığı elbiseler çok yakışıyor kadınlara. onun dışında sadece ve şık elbiseler de çok çekici. sırt dekoltesi ya da uygun bir etekte yırtmaç vs. ile.
0
nawar
(02.09.22)
ya vücudun gerçekten güzelse çuval bile giysen yakışır orası ayrı.

ama spor giyinirken de vücudundaki güzel yerlerini gösterecek vücuduna tam oturacak tişört kot alabilirsin. büyük ihtimalle aldığın tişörtler bluzler üzerinde emanet gibi duruyor. kendine vücuduna uygun parçalar seç. takı tak saçlarını yap vs vs

etek ve elbise gerçekten dünyadaki en rahat giyecekler bu arada. bir süredir pantolon giydiğim an çok azdır. kışın da kışlık kalın çorap etek veya tayt takılırım. koton'da mağazalarda ve internet sitesinde klasik düz parçalar var onlara bakabilirsin istersen.
0
Hallegadola
(02.09.22)
İşin biraz moda yanı da var. Bazı zamanlar elbise moda olur, bazı zamanlar pantolon. Onu herkes aynı hararetle takip edemiyor.
0
d max
(02.09.22)
@juliette +1

Elbise giydiğinizde rahat etmeyecekseniz, sürekli bir yerim açıldı mı diye gergin olacaksanız o elbise de güzel durmaz üstünüzde zaten. Sade giyim de bence çok güzel oluyor. Belki kişiliğinizi yansıtan aksesuarlar kullanabilirsiniz, ha işte bu Kittie dedirtecek bir takıdır, çantadır, eşarptır gibi.

Gerçi siz beni dinlemeyin, çünkü annem de hep sizin arkadaşlarınız gibi tepki verirdi bana, artık bir şey demiyor çünkü fayda etmediğini gördü :D

Daha sade giyinen ama yine de kendine özgü tarzı olduğunu düşündüğüm birkaç youtuber var onları aşağıya yazayım, belki size fikir verir:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
peki madem
(02.09.22)
erkeğin takım elbise giyince adama benzemesi, karizmatik gözükmesi gibi düşünebilirsin

ortama göre, elbiseye göre değişir
üni.de aldığın tepki yıllar sonra insanların alıştığından çok daha farklı görünmenle ilgili
her gün öyle gitsen yine aynı sıradanlık olurdu

bunlar umrunda olmalı mı?
sen rahat hissediyorsan olmamalı
0
bir soru sorcam
(02.09.22)
genelleme yapacak olursak etek elbise giyince daha güzel gözüküyor. uç örneklerle, bir tane geçende kot giyip yakıştıranı görmüştüm demek kuralı doğrulayan istisna oluyor. vücut güzelse kot giyince de güzel gözükür ama elbise etek giyince daha güzel gözükür.
0
gabe h coud
(02.09.22)
Sabit insan işte aynı ben.
kot-tişört çok güzeldir, hoştur amma altında şu çizgili adidas spor ayakkabılar oldu mu pek güzel olmuyor bence.Şık bir ayakkabı olursa takı ve çantayla mükemmel oluyor. Mesela: www.instagram.com
kot-gömlek ya da kot-bluz değişimlerine gidilebilir:) ben bu şekilde yaşıyorum.
Alt kısımda kot yerine kumaş pantolonları da aynı bluz ve gömleklerle kullanabiliyorum.
0
oyokbuyoknevar
(02.09.22)
eskiden calistigim isyerinde bir hatun vardi, boy kisa, kilolu. cenesi dusuk, durmadan konusuyor. bunu satisa koymuslar haliyle gidip is bagliyor.

yurtdisinda zaten hatunlar tr'deki gibi pek makyaja, manikure falan onem vermiyor. o yuzden bu hatun da salmis, tirnaklar les, kuafore 6 ayda bir falan gidiyordu. neyse..

sirt sirta oturuyoruz, bunun masasinin altinda bir tane kirmizi yuksek topuklu ayakkabi dikkatimi cekti,hayirdir diye sordum. bu benim ihale kazanma ayakkabim dedi, bunu giyip alamadigim is yok!

topuklu ayakkabi onemli, kimin aklina gelmis bilmiyorum ama bence buyuk icat. kesinlikle bacaklari ve totoyu oldugundan cok daha guzel gosteriyor, hava katiyor. bir de zaten ayaklar falan da guzelse, homerun olur.
0
cooperr
(02.09.22)
Kot-tisort-spor ayakkabi kombininin karsiligi surekli elbise giymek degil bence. Pantolon giymeyi seviyorsaniz kot disinda baska kumaslara ve vucudunuza uygun kesimlere bakabilirsiniz (cigarette, havuc, palazzo, slim vs). Beyaz duz tisort yerine arada gomlek ve bluz da giyebilirsiniz. Hava serinken atiyorum bomber ceket yerine bir blazer alabilirsiniz uzerinize.

Elbise giymenin rahatligi hicbir seyde yok, kolay bir siklik sagliyor. Elbise sevmiyorsaniz, asiri sade ve casual giyinip sik olmanin sirri ayakkabidan geciyor bence. Duz pantolon+tisort kombinini kaba bir spor ayakkabiyla giymek ile topuklu ayakkabiyla giymek arasinda cok fark var.
0
pike
(02.09.22)
(14)

kira tutarı sorunsalı

kibritsuyu
bu yıl 5. yılını dolduran bir kiracıyım. kontrata tüfe oranında yazdığımız için bugüne kadar hiç aksatmadan hep açıklanan tüfe oranında zam yaparak kirayı arttırdık. lakin son durumlar malum, kiramız şu anda piyasa rayicinin epey altında kaldı.kontrat dönemim eylül. devlet diyor %25 yapabilirsin. ka
bu yıl 5. yılını dolduran bir kiracıyım. kontrata tüfe oranında yazdığımız için bugüne kadar hiç aksatmadan hep açıklanan tüfe oranında zam yaparak kirayı arttırdık. lakin son durumlar malum, kiramız şu anda piyasa rayicinin epey altında kaldı.

kontrat dönemim eylül. devlet diyor %25 yapabilirsin. kanun diyor 5 yılın sonunda kira tespit davası açılabilir. kontratımız diyor tüfe oranında arttırılır.

şimdi benim kiram şu anda 2500 lira. rayiç kiralar ise 7000-9000 arası diye tahmin ediyorum.

ev sahibim 5 yıllık olduğum için rayice göre belirleneceğini söyleyerek 9000 lira istediğine dair mesaj attı, aksi takdirde evden çıkmamızı istiyor.

ben %25 zam yapsam 3120 lira, yine çok altında kalıyor. kontrattaki gibi tüfe oranında yapsam 3750 yine az gelecek. benim düşüncem ise %100 zam yaparak 5000 lira ödemek. ama kabul edeceğini sanmıyorum. kabul etmezse de yasal yollara başvurup kirayı tespit ettirebileceğini söyleyeceğim.

farklı bir öneriniz var mı? 2500 liradan 9000 liraya yani %260 oranında bir zam bana çok insafsız geliyor.

bir de asıl önemli sorum; eğer davalık olursak, kira tespit davası sonuçlanana kadar ben ne kadar kira ödemeye devam edeceğim?
0
kibritsuyu
(01.09.22)
Günü kurtarmaktan ziyade bütçeye uygun ev bakmak daha mantıklı. Bekledikçe her şeyin fiyatı artığı gibi kiralar da artıyor. Kira artışı demek depozit ve emlakçı artışı da demek.
0
OrangeYellow
(01.09.22)
üstadım burada oransal düşünmek saçma olur, % olarak artışa değil çevredeki rayiç kiralara bakılıyor çünkü. çevrende minimum kira 9000 ise, 7000 gibi bir rakamda uzlaşmanızı öneririm. dava sonucunda da o civarda bir şey çıkar zaten, kiracıları çok mağdur etmemek için mümkün olduğunca alt sınırdan verdiklerini duymuştum. ama onun dışında vekalet ücreti, avukat ücreti, ıvır zıvırını da düşündüğünüzde, bana bu konuda mücadele vermek anlamsız görünüyor çünkü kira tespiti, kiracının maddi durumundan bağımsız olarak 5. yılda ev sahibine tanınmış kanuni bir hak.
0
roket adam
(01.09.22)
Eğer kira tespit davası yoluna giderseniz çevredeki benzer durumdaki evler dediğiniz fiyattaysa kaybedersiniz. kaybettiğinizde hem kiranız artar hem de masrafları siz ödersiniz. çevredeki kiralar 7000-9000 arasıyken, benzer dairelerin kirası neyse ona göre bir fiyat çıkar.

bu arada %260 çok insafsız değil. aksine enflasyonun altında bir artış oluyor. asıl sıkıntı açıklanan komik enflasyon oranları ve fiyatlarına yansıttığı zam oranını bizlere yansıtmayan iş verenler.
0
nawar
(01.09.22)
yüzde 25 zammı yapıp, kira tespit davasını açmasını belirtin.
0
haistre
(01.09.22)
Kira tespit davası açılırsa çevredeki emsaller baz alınır yani sizin belirttiğiniz rakama denk gelir ayrıca kontrat tarihinden itibaren istediğiniz eksik tutarları faiziyle birlikte ödersiniz ya rayiç kıymet nispetinde zam yapacaksınız ya da mevcut kira bedelinizde kiralık evlerin olduğu bir semte taşınacaksınız
0
beemaker
(01.09.22)
elbette kira tespit davası açmasını isteyebilirsiniz, ancak taksimetre davanın açıldığı zamandan başlar. siz ne öderseniz ödeyin, ev sahibi davayı kazanırsa, mahkemece belirlenen kira bedelinden dava açılma tarihinden hesaplanıp ödediğiniz tutar düşülerek kalan tutarı da ödemeniz gerekecek. yasal faizi de unutmamak gerekir.

ayrıca, nasıl ki %25 kanuni bi zorunluluk, 5. yıl bitiminde kiranın yeniden tespitinin istenmesi de kanuni bir hak.

sadece kendinize yontmyın, sizin taraftan kiranın 2500'den 9000'e çıkması nasıl insafsızlık geliyorsa, ev sahibi açısından da rayiç bedeli 9000 olan evi 2500'e kiraya vermiş olmak da insafsız geliyordur.

kira tespitinde, hakim genelde kiracı lehine düşünecektir. 9000 değil de 7000-7500 gibi bir tutar belirleyebilir.

benim önerim, ev sahibi ile bu civarda bir meblağda uzlaşmaktır. mahkeme süreci hem sizin hem de ev sahibi için yıpratıcı olabilir.
0
altinci nesil caylak
(01.09.22)
5.000 gayet ideal
rayiç kira dediği son dönemde fırlayan kiralardır

senin gibi düşük kira verenler de vardır
0
bir soru sorcam
(01.09.22)
Burada "yüzde 260 zam insafsız değildir" diyenler o zaman elektirik ve doğalgaza zam gelince kapatıp çenelerini oturacaklar.

Dostum sen ilk başta ev sahibine 5 bin lirada anlaşmaya çalış kabul etmezse yasal olan %25 zam yap hayatına devam et. O mahkeme en az 1.5 sene sürecek.

Bu süreçte evde 7500 TL'ye oturuyormuş gibi düşün ve o parayı kenara at birikim yap.

taksimetre davanın açıldığı zamandan başlıyor diyen arkadaş yanlış biliyor, öyle bir emsal bile yok.

1.5 sene sonra mahkemenin ve avukatın masrafı max. 5 bin lirayı geçmez. Korkma o masraflardan para değil. Denyo ev sahibinin senden 9 bin lira istediğini düşündüğümüzde 5 bin lira para değil. Bunu gözden çıkar ve bir buçuk sene birikimini yap en az 80-85 bin lira karda olursun. Hatta dolara çevir o parayı.

Mahkeme istediğin gibi sonuçlanmazsa da çıkarsın evden. 1.5 sene de yasal hakkın olan yüzde 25 zamla oturmuş olursun. Kenarda da paran birikmiş olur.
0
juan pablo pino
(01.09.22)
@bi soru sorcam +1
son dönemde fırlayan kiralar rayiç bedelin de o kadar olması gerektiği anlamına gelmez. 5.000 sizi üzmüyorsa ev sahibi için de tatmin edici bir alacak olur. 5 senedir düzenli ödeme yapan bir kiracısınız. ev 1 ay bile boş kalsa zaten aynı kapıya çıkacak. 2 ay veya daha çok boş kaldığını düşünürsek ev sahibi zarar eder.

sorunun alt kısmındaki ince detaya gelecek olursak; karşılıklı anlaşmadan kirayı 5.000 yapmayın. ola ki anlaşamadınız ve ev sahibi kişisi dava açacacağım derse siz de %25 zammı yapıp gönderin. durduk yere zarara girmeyin.
0
Improbable
(01.09.22)
5 yılda %260 lık artış neden insafsız olsun? Hani herkesin diline sakız olan asgari ücret bile 5 yılda %260 tan daha fazla nispette yukseltildi Ayrıca kiracı kira ücretinden memnun değilse kira ücretlerinin daha uygun olduğu bir semte taşınabilir sonuçta adı üstünde kiracı
0
beemaker
(01.09.22)
5 yılda %260 artış değil güzel kardeşim. Soruyu doğru okuyalım.

5 yılda her yıl tüfe oranında artış yapıldı zaten ve 5 yılda arttı arttı 2500 oldu. Şimdi önümüzdeki dönem için ev sahibi tek seferde %260 zam yapıp 2500 lirayı 9000 liraya çıkarmak istiyor. Yap bi içler dışlar kamil, bak bakalım tek seferde % kaç yapıyor.
0
🌸kibritsuyu
(01.09.22)
Son zamanlarda okuduğum şeylere hayret ediyorum. 3 bin lira etmeyecek evin kirasını 9 bin yapmak isteyen ev sahibini haklı bulmak, bu nasıl bir normalleştirmedir? Geçen gün yine burada “13 bin kira çok iyi çok uygun” diyenler vardı. Sonra aynı insanlar eminim market, mazot ve doğalgaz zamlarını eleştirmişlerdir. Hatta doktorlara yapılan ek ödemeye sinirlenmişlerdir falan. Acayip bir durum. Benim ailemin belki 10 tane mülkü vardır, tuzum kuru. Yine de böyle şeyler okudukça sinirleniyorum. İnsanımız çok acımasız.

Sizin yerinizde olsam dava sonucu gelmeden ev sahibinin kafasına göre zam yapmasını kabul etmezdim. Yok öyle çevredeki daireler şu kadar olmuş diyerek zam yapmak. Önce davasını açsın, hakim bir tutar belirlesin. Sonra ödersiniz. Şu durumda -her ne kadar beş yıl olsa da- dava sonucu olmadığı için yüzde yirmi beşi yapıştırır geçerdim.
0
ruhen hastayim ben
(01.09.22)
Juan+1
0
asteriks
(01.09.22)
insafsızlık yok. asıl insafsızlık 9000 lira kirası olan evde 2500 liraya oturmak. ev sahibi 5 yıl olduğu için zaten rayiç bedel alacak. bence boşuna zıtlaşma.
0
nick bulamadim
(14.09.22)
(7)

iletişim kurmayan ev sahibi?

ikiicidisibirkisi
daha önce fikir alamamıştım tekrar sormak istedim.bir eylül de kira zammı yapılacağı halde kendisi halen arayıp bir talepte bulunmadı.%25 yasal zam yapıp aramayı düşünmüyorum fakat bu oranla kira muhitin çok altında kalacak. evden memnun olduğum için bir sorun da çıksın istemiyorum.konuşmadan kiraya
daha önce fikir alamamıştım tekrar sormak istedim.

bir eylül de kira zammı yapılacağı halde kendisi halen arayıp bir talepte bulunmadı.

%25 yasal zam yapıp aramayı düşünmüyorum fakat bu oranla kira muhitin çok altında kalacak. evden memnun olduğum için bir sorun da çıksın istemiyorum.

konuşmadan kiraya zam yapıp geçsem iki gün sonra arayıp kime sorup zam yaptınız der mi acaba? belki de unuttu o zam ayını.

eğer yasal orana razı olduğu için aramadıysa da bu sebeple ben arayıp daha fazlasını vererbilirim demek ister gibi aramak istemiyorum.

bu sebeple huzursuzum. siz ne dersiniz?
0
ikiicidisibirkisi
(31.08.22)
%25 yap. arayıp kime sordun derse "yasal yapılabilecek en yüksek zammı yaptım" dersin. 10 yıldan uzun süredir aynı evde oturmuyorsan ev sahibinin yapabilecek bir şeyi yok. 5 yıldan uzun süredir oturuyorsan da kira tespit davası açabilir en kötü ihtimalle. bu durumda bölgedeki evlerin değerinin biraz daha aşağısında bir kira tespit edilir. iki taraf için de bağlayıcı olur.
0
himmet dayi
(31.08.22)
bencede %25 yap yolla, zaten farklı fikri olsa arardı emin ol
0
kurcalamabozarsin
(31.08.22)
diger bir teori: cok daginik bir insan veya oyle bir donemden geciyor ve haberi yok/unuttu. maksimum zammi yapsan her turlu sorun cikmaz gibi, ben olsam zamsiz yatirirdim o resmi bir sekilde zam yapana kadar ahahaha.
0
hot potato
(31.08.22)
Adil olmak her zaman kazandırır.
Yerinizde olsam ben arar ve görüşürdüm.
Mevcut raiç kiralar ile %25 zam yaptınca çıkan rakamın ortalaması civarında bir kira önerirdim.

Böylece hem adamı mağdur etmez
hem de eski kiracı olmanın avantajını da kullanmış olurdum.
0
mhm
(31.08.22)
Bizim kira bölgedeki kiraların altında kalıyordu biraz. Ev sahibi arayıp zam talep etti. Normalde %25 yapsak yine bi tık altta kalıyordu, o yüzden bölgedeki kiraları da göz önüne alarak, bizi fazla zorlamayacak ama %25in üstünde olacak şekilde zam teklif ettik, ev sahibi de kabul etti.
0
gallienus
(31.08.22)
Eksik yazmışsınız daha önceki yazımızda 5 yıllık akdinizin bittiğinive kira ücretinizin rayiç kıymetin altında kaldığını yazmıştınız bu durumda tarafların kira tespit davası açma hakkı bulunuyor bu durumda yüksek ihtimal dava aleyhinize sonuçlanır tavsiye sormuşsunuz size tavsiyem mevcut kira ücretiniz seviyesinde kira ücretlerinin bulunduğu bir semte taşınmanız
0
beemaker
(01.09.22)
%40 yap geç
0
bir soru sorcam
(01.09.22)
(7)

Gün boyu oturarak çalışırken oluşan sırt ve boyun ağrılarına çözüm önesi?

Dartagnan
Günlük akvitelerde oturma eylemim fazla. Normalde zaten boyun düzleşmem var. Ama uykumu da kaliteli almadıysam üzerine sırt ağrısı ekleniyor. Ve bilenler bilir bu iki ağrıyla birlikte çalışmak bir işkenceye dönüşmüş hissediyorsunuz.Çalışma ve oturma eylemlerine de ara veremeyeceğime göre bu ağrılara
Günlük akvitelerde oturma eylemim fazla. Normalde zaten boyun düzleşmem var. Ama uykumu da kaliteli almadıysam üzerine sırt ağrısı ekleniyor. Ve bilenler bilir bu iki ağrıyla birlikte çalışmak bir işkenceye dönüşmüş hissediyorsunuz.

Çalışma ve oturma eylemlerine de ara veremeyeceğime göre bu ağrılara bir çözüm arıyorum. Güzel önerilere açığım.
0
Dartagnan
(26.08.22)
Buna en iyi gelen şey yüzmek.
Başlarda yorar ama sonra sırt ağrınız biter. Ben de bu sebepten yüzmeye tekrar başlamak istiyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(26.08.22)
Çalışma alanının fotoğrafını atabilirsen yanlışları söyleyebilirim. Sandalyen, masan, masadaki ekipmanın ergonomik olmalı. Çalışırken aralıklarla mola verip bel ve boyun hareketleri yapıp biraz yürümen lazım.
0
nawar
(26.08.22)
ayakta çalışmak
böyle ofis masaları bile var
laptopta değil mi işin, göğüs hizasında bir yere geç 2 saatte 1, ortamın müsaitse
0
comp
(26.08.22)
Sandalye yogası veya ofis yogası diye araştırıp çıkan egzersizleri yapabilirsiniz.
0
Phoebe
(26.08.22)
Ben bir kisisel antrenor ve Functional training ile cozmustum.pandemi basindan beri devam ediyorum, sifir kas/omur sorunu.
0
lynda.com
(26.08.22)
Ara sıra yürümek dışında sıfır hareket yapan ve tüm gün oturan biri olarak doğru bir pozisyonda olsanız bile omuzları sürekli dik tutmak boyun ve sırt ağrısına sebep oluyor. bu sebeple omuzlara yük bindirmeden hareket etmelisiniz. Sürekli klavye mouse arasında gidip gelen kol omuzdan indirilip kaldırıldıkça farkettirmeden kasların sıkışmasına sebep oluyor. Ben de ayrıca cintiq var. Günün neredeyse 10-12 saati bilgisayar başındayım ve kalem elimde. kol hareketlerini omuzdan değil dirsekten yapmaya başlayınca ağrıların geçtiğini farkettim. 2 yıldır da bir şikayetim yok.
0
onepointzero
(26.08.22)
ara vermek Zorundasın
aralarda ya da gün ortasında ya da gün sonunda mutlaka standart egzersizleri yapmak Zorundasın
2 hafta sonra her şey düzelmeye başlar
0
bir soru sorcam
(26.08.22)
(6)

Motor yağında eksilme varsa, üstten ara ara koysak olur mu?

gezegen olan pluton
Motor yağı bidonu bir kez açılırsa hepsini kullanmak mı gerekir yoksa kapağını kapatsak durur mu?
Motor yağı bidonu bir kez açılırsa hepsini kullanmak mı gerekir yoksa kapağını kapatsak durur mu?
0
gezegen olan pluton
(25.08.22)
Açıldıktan sonra uzun süreler saklamak sağlıklı değil, kapak her açıldığında havadaki nemden biraz daha alacak kutu içine.

Yağ eksiltme varsa 1 litrelik yağ alın, ondan ekleme yapın.
0
John Bloor
(25.08.22)
1 sene korur büyük ihtmalle özelliğini
0
bir soru sorcam
(25.08.22)
ters çevirin öyle saklayın. motor 250cc altı ise çok takılmayın. kusursuz ile mükemmel arasındaki fark kadar ilgili olur
0
hunharca ben
(25.08.22)
kısa sürede bozulmaz. ama yine de en güzeli alın bir tane bir litrelik yağ, komple boşaltın geçin.
0
co2s2
(25.08.22)
Olur. Bir litrelik yağı boşaltıp geçmeyin. Yağ cubuguna bakıp kontrol edin, ona göre az az yağ ekleyin.
0
primetime
(25.08.22)
bisey olmaz, surekli yaptigim olay.
motorun yagsiz kalmasindan iyidir.
0
cooperr
(26.08.22)
(5)

Poliklinikler neden 3te kapanıyor ?

freebird5406_2
Bugün hastaneye gittim nöroloji polikliniği 3te kapandı doktor gitti dediler
Bugün hastaneye gittim nöroloji polikliniği 3te kapandı doktor gitti dediler
0
freebird5406_2
(24.08.22)
Eğitim vardır, klinik görevi vardır, heyet görevi, ameliyatı vardır.
Tek işi poliklinik değil ki
0
Mirket
(24.08.22)
acil bir durum yoksa diğer hastalar kısa sürmüştür
çıkmıştır erken kafasına göre
0
bir soru sorcam
(24.08.22)
randevunuz var mıydı
0
sorryru
(24.08.22)
yatan hastalara bakacaktır?
0
bass solo take one
(24.08.22)
yanlış bilmiyorsam doktorlar servise gidiyor. yatan hastalara bakmaya.

hepsi mi gidiyor bilmiyorum.

bir de şehir hastanesinde genelde 3.30'a kadar duruyorlar. 4'e kadar duran da gördüm.

ama aile hekimleri neden 3'te bırakıyor onu anlamadım.
0
ya ben lan neyse
(24.08.22)
(10)

Garsona rezil olmuş muyumdur?

signore
Dün iș çıkışı bir şeyler yiyip içelim dedik kız arkadaşımla. Ortak bir şeyler aldık ortada 2 tabak olarak fast food yemekler, 2 tabak da önümüzde boş, oradan alıp yiyoruz, yanında da bira içiyoruz bar tarzı bir yer ama genelde yemek de yeniyor yani.Kız arkadaşım erken bıraktı ben tek başıma devam ed
Dün iș çıkışı bir şeyler yiyip içelim dedik kız arkadaşımla. Ortak bir şeyler aldık ortada 2 tabak olarak fast food yemekler, 2 tabak da önümüzde boş, oradan alıp yiyoruz, yanında da bira içiyoruz bar tarzı bir yer ama genelde yemek de yeniyor yani.

Kız arkadaşım erken bıraktı ben tek başıma devam ediyorum. Çok az yemek kalmışken telefonum çaldı bir arkadaş aradı lafa tuttu yiyemedim. Ortadaki tabakların birinde 2 tane kajun, diğerindeyse 2 tane parmak patates kalmış. O zaman sayıları bilmiyorum. 10 dk falan telefonla konuştuğum için kaldı onlar ama yiyeceğim yani kapatınca. Neyse garson geldi baktım hamle yaptı, devam ediyorum dedim ama sadece patates tabağına hamle yapmış adam. Kajunlar büyüktü ama patatesler klasik 2 parmak patates kalmış. Ben de bi yandan telefonla konuşmanın gerginliği vs. devam ediyorum falan dedim sonra baktım 2 tane kalkış elimle alıp patatesleri kajunların yanına attım. Telefonu kapatınca da gömdüm bunları.

Şimdi benim asıl derdim kajunlardı. Adam hamle yapınca tüm tabakları alacak sandım. Patateslerin de 2 tane olduğunu bilmiyordum. Temel olarak kajunları ve 2'den fazla olduğunu düşündüğüm patatesleri korumak için düştüğüm durum: 2 patates için "devam ediyorum" demek. Rezil oldum hissine kapıldım da yaptığım yanlış bir şey mi? Tabak tamamen boş olmadığı sürece sormadan alması yanlış değil mi?
0
signore
(24.08.22)
yok agacım, oyna devam.
0
teritori
(24.08.22)
Rezil olmak ve karışıklık yaşamak çok farklı şeyler. Rezil olmamışsınız, ufak bir karışıklık olmuş. 1dk sonra garsonun sizle ilgili hiçbir şeyi hatırladığını sanmıyorum. Rezillik için çıta çook daha yüksekte. Düşünmeyin bu kadar.
0
akhenaten
(24.08.22)
bunun tanımı Allah başka dert vermesin rezil olması

10 dk tel konuşurken arkadaşın ne yapıyodu bence bu daha önemli bir nokta
0
bir soru sorcam
(24.08.22)
Rezil olunacak bir durum yok da 10 dakika boyunca konuştuğunuz için garson bıraktığınızı düşünmüş olabilir.
Ben telefon meselesine takıldım. Çok önemli bir konuysa tamam ancak sıradan bir sohbetse yedikten sonra da tekrar konuşulabilirdi.
Garson napsın, o da hızlı çalışmak zorunda.
0
pro9it9is9
(24.08.22)
Yaptığın hareketler Kimsenin zannettiğin kadar umrunda değil emin ol
0
mevsimler
(24.08.22)
boş boş oturup, kalabalık içinde masayı lüzumsuzca işgal etmediğiniz sürece, istediğiniz kadar telefonda konuşup önünüzdeki yemeği istediğiniz kadar uzun sürede yiyebilirsiniz.

vücut dilinizden bitirdiğinizi sanmış sadece.
normalde zaten içinde bir parça bile yiyecek olan bir tabağı alırken sorması ya da kaş gözle iletişim kurması gerekir.
kalabalık bir günse hemen alması gerektiğini düşünmüş olabilir.

burada mesele garsonun mutfağa tabak yetiştirmesinden ziyade, müşterinin önünde bitmiş yemeğin tabağını tutmamak gerekmesiyle ilgili.

sorun yok yani, rahat olun.
0
blatta hiberna
(24.08.22)
bunu bu kadar kafaya takıyorsan yolun açık olsun.
0
mikahakkinen
(24.08.22)
Abi bu kafaya takılır mı ya salla gitsin
0
uvcray
(24.08.22)
garsonun tavrından çok bu olayı senin neden bu kadar önemsediğin-gündelik hayatında da başka insanların sana karşı bakışını, düşüncelerine bu kadar önem verip vermediğini araştırmalısın.
0
orpheus
(24.08.22)
orpheus +1 garsonun düşüncesinin hiçbir önemi yok ama bu paylaştığınız olay sizin bakış açınızla alakalı bize ipucu veriyor.
0
montreal
(25.08.22)
(4)

paslandığı için su sızdıran metal su borusu

another satisfied lover
evin girişine yakın metal su borusu paslanmış çürümüş hafif hafif su sızdırmaya başlamış. ama borunun boyun noktası yerde y ani yerdeki taşı falan da kırmak gerek çok iş. bunu böyle tamir etmenin falan bir yolu var mıdır? yoksa boru mu değişecek mecbur? boru dışarıdan gidiyor sonra yere giriyor bu a
evin girişine yakın metal su borusu paslanmış çürümüş hafif hafif su sızdırmaya başlamış. ama borunun boyun noktası yerde y ani yerdeki taşı falan da kırmak gerek çok iş. bunu böyle tamir etmenin falan bir yolu var mıdır? yoksa boru mu değişecek mecbur? boru dışarıdan gidiyor sonra yere giriyor bu arada, dışarıdaki kısmında var bu sorun ama yere cok yakın kısmında.
0
another satisfied lover
(23.08.22)
Anlattığın şekliyle borunun değişmesi gerek.

Bir fotoğraf olsa daha sağlıklı cevap verilebilir.
0
Mirket
(23.08.22)
Su sızan yer zamanla büyüyecek, çünkü su demiri aşındıracak ve delik büyüyecek. Mecbur değiştirilecek, plastik boru olsa yerde 2-3 cm pay bile olsa kaynak yapılır ama demirde bu şans yok maalesef, çalışması çok zor.
0
John Bloor
(24.08.22)
suyu kesip kaynak atabilirsin, plastik yama
www.youtube.com

çok eski bir boruysa başka yerlerden hata vermeye devam eder büyük ihtimalle
çok şanslıysan borunun sadece o parçası sorunludur kalanı düzgün üretilmiştir, sorun yaşamazsın
0
bir soru sorcam
(24.08.22)
Bir kısmı paslanıp sızdırmaya başladıysa geri kalanının durumu da çok iyi değildir. Yani sadece bunu değiştirme şansın olsaydı bile yetmezdi, her türlü hepsini değiştirmen gerekiyor.

Benim evde duvarın içindeki boru böyle paslanıp sızdırmış. Sigorta geldi, sadece o kısmı değiştirdi gitti. 2 ay sonra başka bi yer sızdırmaya başladı. Hepsini değiştirttik mecbur, çıkan borular da iyi durumda değildi.
0
plutongezegendegilmi
(24.08.22)
(12)

yalnizlik korkusu, konfor alani

ala09
selamlar, medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz se
selamlar,
medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz seyi de isaretleyecegim. bilmeyenler icin "yazdigim yerlerden hicbiri cikmazsa devletin atadigi yere gidip gorev yapacagim" demektir. 40 secenekten hicbiri siralamama yetmezse herhangi bir yere atanabilirim.

28 yasina kadar istanbuldan ayrilmadim. en fazla yurt disinda vakit gecirdim tr icini pek tanimadim. butun cevrem istanbulda oldu bu sayede. ilkokul, lise ve uniden arkadaslarimla gorusen biriyim. su an ailemin evi var hali hazirda ve ekstradan butun masraflarini ailemin karsiladigi ikinci bir evim daha var. canim isterse ailemde, yalniz kalmak istersem kendi evimde kaliyorum. burda kazandigim para bana tamamen harclik olarak kaliyor fakat sektor cok duzensiz gece gunduzumuz yok ve burda ilerlemek icin yapmam gereken seyler bana aykiri oldugu icin iyice isten sogumus durumdayim.

atama seceneginde baska sehire gitmek beni inanilmaz korkutuyor. hem ogretmen maasinin dusuklugu, kira vermem gerekecek ve yapayalniz kalacagim. diger yandan izin konusunda daha belirli olacak ve yazin yurt disindaki akrabalarimda kalabilirim istedigim kadar. ya da istanbulda kalirim yazlari.

muzikle cok ilgiliyim istanbul hayrani biri olmasam da cogu katildigim etkinlik burada gerceklesiyor ve katilim gosteriyordum. sozun ozu bu konforu yasarken sektor degistirdigim anda aradigim "kendine zaman ayirma, kendi meslegini yapma" isine kavusacagim. muzikte gelismeye calisirim bu sayede. ama kendimi bes yasindaki cocuktan farksiz hissediyorum sorumluluktan korkarim:( hayat tecrubesi anlaminda. belki de bir basima gitmek beni olgunlastirir mi?

ilk kez kontenjana girebildim puanimla ve bu yuzden 41i acmak istiyorum. cesaretlendirebilir misiniz? gercekten sehir disina gitmek o kadar korkunc bir sey mi? istifadan once cok sey icin cabaladim ama karsiligini alamadim. sektorel anlamda en iyisi oldugu icin de baska is geriye ogretmenlik kaldi.
0
ala09
(22.08.22)
Doğrudan konuşmak gerekirse aykut kocaman ın dediği gibi bazı çiçekler bazı topraklarda olmuyor, sen de şimdiye kadar kültürünü çevreni batıda kurmuşsun, o yüzden 41i açtırma, doğuya atandığında ilk sene dolmadan istifa eder istanbula dönersin, tek başına uzakta yaşamak insanı olgunlaştırır fakat bu yaştan sonra doğuda bir kaç yılı kaldıramazsın
0
freebird5406_2
(22.08.22)
Ben bir ara sizin ülkenin doğusu ile ilgili ayrımcı/ otekilestirici bir dille yazdığınız asla orda yaşayamam temalı bir duyurunuzu okumuştum. Onları yazan kişinin 41'i actirmasina şaşırdım. Kendiniz zaten İstanbul dışına çikmadiginizi yazmışsınız. @freebird5406_2 gibi düşünüyorum ben de bu yüzden.
0
Amaranta ursula
(22.08.22)
25 yasinda Antebe gittim. 2 sene kaldim. Isteyerek gitmedim. Ankara'dan oteye gecmemistim. Istanbul'u cok seviyordum. Ailemi kirmamak adina atandim. Istanbul'da keyfim yerindeydi cunku. Ogretmenligi seviyor musunuz? Cocuklarla olmayi, ogretmeyi? Cevabiniz evetse 41'i acin. Antepteki senelerim cok yogundu, yorucuydu, yasarken cogu zaman cok zordu. Ilk aylar ruh gibiydim, mutsuz ve her seyden bir haber. Suan bakiyorum da iyi ki hayatimda o 2 sene var. Inanilmaz guzel arkadasliklar kurdum, cok keyifli anilarim var hala gulumseyerek hatirladigim, anlattigim. 2 sene kaldim, belki 10 sene olgunlastim. Dogu zordur, idareler genelde sıkıntılıdır, anlayissizdir fakat hayatin size hangi suprizleri hazirladigini bilemezsiniz. Ogretmenligi seviyorsaniz 41'i acin. Benim icin hayatimin en dogru kararlarindan biri atanmakti cunku.
0
balpolen
(22.08.22)
Seni olgunlaştırmaktan çok gerçek hayatla tanıştırır. Ben anlattığınız kadarıyla mantıklı bulmadım. Yaşanacak yer var, yaşanmayacak yer var. Seçenek öğretmenlikse özel sektör düşünülebilir. Ama şöyle bir şey de var, insanlar gittikleri yerleri sevebiliyor. Eniştem polis. Kars'ta görev yapmıştı. Arkadaşları orayı beğenip orada biraz daha kalmıştı. Düşük de olsa böyle bir ihtimal de var.
0
dissendium
(22.08.22)
istanbuldan ayrılmamış, başka şehre gitmekten korkan birinin sırf memur olmak için en alakasız şehirlere bile gitmeyi göze alması bana çok garip geldi. muhtemelen atandıktan 3 ay sonra istifa edip hayata baştan başlayacaksınız. ben yerinizde olsam mesela bir Antep, bir Hakkari, bir Rize, bir Sinop, bir mersin, ne bileyim bir konya bileti alıp bir tur atardım oralarda. etkinlik peşinde koşan biri için 3 büyük şehir ve tatil yerleri dışında yaşam alanı yok Türkiye'de.
0
roket adam
(22.08.22)
bence konfor alanindan cikmak biraz overrated. maddi durum iyiyse ve istanbulda kira odemeden yasaniyorsa ben amacsiz bir sekilde doguya gitmezdim herhalde. istanbul'da sartlari suankinden daha iyi baska is bulursun belki. bir de dogu var dogu var. yukarida antep ornegi verilmis mesela, antebin merkeziyle iyi mahallesiyle tasrasi varosu arasinda dahi cok fark var. herkese gore olmayabilir.
0
hot potato
(22.08.22)
Yapma derim, üzülürsün. Konfor alanında kal.
0
gabe h coud
(22.08.22)
Alakasız yerlere tek başına gitmek seni olgunlaştırmaz, zorluklarla baş etmeyi öğrenirsin ama bundan güçlü çıkmazsın, aksine psikolojin bozulur travmatik olabilir. Balpolen'in dediği gibi öğretmenliğe tutunur, yaptığım iş tüm bunlara değer dersen belki dayanabilirsin ama onu da ciddi düşün cidden bu kadar tutunabilir misin öğretmenliğe diye.

Bi de illa şark görevi gibi bişi mi gelmek zorunda? Belki Muğla gelicek İzmir gelicek, yaşam tarzına uygun yerler olursa ortamını yaparsın orada. En kötü geri dönme ihtimalin olabilecekse o zamana kadar idare edersin. Mevcut işinden kurtulmana değer bu kadarı.
0
Bruce
(22.08.22)
istanbul'da doğdum büyüdüm, ailem de aynı şekilde.
istanbul'da bile çok izole bir ortamda, izole bir arkadaş grubuyla, belli bir sosyal ve kültürel bir çevrede oldum.
geçen yıl ankara'ya taşındım durup dururken.
bana çok iyi geldi.

mesele kendini kanırtmak ve perişan edip sürünmek değil ama ben her zaman kendine meydan okumaya inanan biri oldum, kendi hayatımda da uyguladım.
deneyim, yaşamadan sahip olunamayacak bir şey.

bu hayatın dayattığı zorunlu bir değişim veya deneyim olsa elbette çok daha yıpratıcı olurdu.
ama burada en azından maddi kaygı yok, yani çok sıkışılsa aile destek çıkar anladığım kadarıyla.
ki bu zaten en önemli faktörlerden biri.
gerçi aile destek çıkmasa da, o da göze alınabilir bir şey bence.

mesele sadece olgunlaşmak değil.
insanın 40'ına, 50'sine geldiğinde anlatacak hikâyeleri olmalı.
sadece kendinle "yapamadım" diyecek kadar barışık olabilmen lazım, yani kompleks ve hırs yapmamalısın, yapamazsan kendini başarısız olarak görmemelisin.
herkesin yapabilecekleri ve yapamayacakları var.
sen de bunu öğrenmiş olursun.
yaşın müsaitken kendini tanımak ve sınırlarını öğrenmek için iyi bir şans bence.
dümdüz yaşamak anlamsız, dene gör derim ben.
0
blatta hiberna
(23.08.22)
kendini daha fazla geliştirmek istiyorsan ve bi kaç yıl sonra devlette/özelde batıya gelme imkanın olacaksa biraz da çile çekmeyi göze alabilirim diyorsan go

bence bu değişikliği esas yapma sebebini de göz önünde bulundur, listeyerek hepsini
0
bir soru sorcam
(23.08.22)
gurbetin bir güzel yanı her tatilde istanbul'a dönebilmek, eğer makul bir uzaklıktaysa yolculuklar
diğer şehirlere ulaşımın daha yakın olması
0
bir soru sorcam
(23.08.22)
Şu anki ekonomik koşullar nedeniyle İstanbul fazla tercih edilmiyor. Bu nedenle 41’i açıp İstanbul’a atanan da duydum, normalde tayin hakkı dolmadan İstanbul’a tayin hakkı verilip gelen de duydum bu günlerde.

Aynı şey size de olur diyemem ama başka yere atandığınızda da bir kaç yıl dişininizi sıkınca istanbul’a dönmek yine diğer şehirlere göre daha kolay oluyor.

41’i açmak bana göre bir tür survivor cesareti, o cesareti ne kadar kendinizde bulduğunuz önemli. Diğer yandan tercih ederek gittiğiniz yerden memnun olacağınızın da hiç garantisi yok. Şehir iyi olur, okul berbat olur, okul iyidir idare facia olur canınızdan bezdirir, hepsi iyidir arkadaş ortamı uymaz vs bir dolu bilinmezlik var. Ya da hiç ummazsınız ama acaip güzel olur her şey, nasip kısmet bu işler.

Hayırlısı olur inşallah, gönlünüze göre olsun
0
epitaf
(23.08.22)
(26)

Size gelse sevinir misiniz küçümser misiniz?

deadwampir
Merhaba duyuru severler! Geçen hafta bir işe başladım. Bölge satış temsilcisi olarak. İlk gün uzak şehirdeki merkez ofise gittim oradakilerle tanıştım ve bölgeme döndüm. Merkezdeki beyaz yakalar çok cana yakın çok iyi davrandılar bu hafta gene gitmem gerekiyor ben de giderken şu 1 liralık haribo küç
Merhaba duyuru severler!

Geçen hafta bir işe başladım. Bölge satış temsilcisi olarak. İlk gün uzak şehirdeki merkez ofise gittim oradakilerle tanıştım ve bölgeme döndüm. Merkezdeki beyaz yakalar çok cana yakın çok iyi davrandılar bu hafta gene gitmem gerekiyor ben de giderken şu 1 liralık haribo küçük jelibonlardan alsam herkese birer tane dağıtsam diyorum. Arkadaşım anlattım arkadaşımdan Yok oğlum ya çok tırt bir hediye olur tatlı dağıt diyor. Hatta bana böyle dandik bir şey gelse küçümserim arkasından konuşurum dedi. Tatlı da bana çok oryantalist geliyor. Bir de maaş alanların tatlı dağıtması çok normalleştiği için sıradan geliyor. Peki sizi soruyorum size öyle küçük bir harbi gelse ne düşünürdünüz?

Şu linkteki haribodan:

www.a101.com.tr
0
deadwampir
(21.08.22)
Tatlı dağıt
0
freebird5406_2
(21.08.22)
Daha bir haftalık çalışanın, henüz maaş almadım. Bunu belirtmek istedim. Yazmayı unutmuşum..
0
🌸deadwampir
(21.08.22)
Kucumsemem ama bu ne amk derim
0
ghilleinthemist
(21.08.22)
tatlı oryantalistse ekler al o zaman. jelibon ne ya? küçümsemek değil de kültürel bi wirdness olur. avrupada veya jelibon dyarı almanyada değiliz. bi de 1 liralık bişey hepten kötü olur. jest yapacaksanız paraya kıyacak ve üzülmeyeceksiniz ya da yapmayacaksınız. her şeyin bir seviyesi var. yani rejansta yemek yiyip 10 lira bahşiş bırakmak olmaz, üniv öğrencine 5 lira harçlık verilmez gibi.

çikolata alın,
kalem dağıtın,
paket dondurma bile olur ama jelibon no.
0
jimjim
(21.08.22)
Valla ben gülerdim. Ciddiyetsiz bir şey. Bölge satış temsilcisi olmuşsun. En iyi yerlerden baklava almak yakışır.
0
dissendium
(21.08.22)
küçümsemem de, "garip" bulurum.

bütçen yoksa elin boş git ki bence elin boş gitmelisin zaten.
ha yok ortam tatlı götürmeyi kaldırır dersen de ekler falan al veya tulumba mulumba.
0
another satisfied lover
(21.08.22)
Jelibon uygun olmaz. Çikolata en güzeli. Her keseye uygun çikolata da var.
0
buzbebek
(21.08.22)
Jelibon olmaz
0
Mcfly
(21.08.22)
Bence de bir şey dağıtmanıza gerek yok. İlla bir şey vermek istiyorsanız kendi şehrinize özgü, belki orada hasını bulamayacakları bir şey jelibondan daha iyi olur sanki.
0
peki madem
(21.08.22)
Bişey dağıtma bence. Yani bunu zaten dağıtma da, bişey dağıtmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Zaten tatlı vs işi ilk maaşta olur.
0
elorelia
(21.08.22)
Dondurma da olur, böyle bir şey gelecek olsa şu aralar en çok dondurmaya sevinirdim
0
encokbenisevinnolur
(21.08.22)
küçümsemek gibi olmasın da bu küçük jelibonları ya da petito veya kalem çikolataları ben neredeyse 15 günde bir ofiste dağıtıyorum, kahve yanına eşlik edecek bir şey de çıkmış oluyor böyle.

hani attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmez gibi. bari karam veya canga olsa, o daha iyi olur gibi.
0
m e b
(21.08.22)
tatli oryantalist (?!) de jelibon da boktan bir sey, hangisi daha kotu karar ver. ben yemem mesela. imajini zedeler direkt.

bir de oryantalist ona denmez. batili biri gelip "ooo siz simdi butun gun baklava yiyip nargile iciyorsunuzdur" dese o oryantalist olur. sen batili degilsin.
0
hot potato
(21.08.22)
bulunduğunuz şehirde meşhur olan veya sevilen bir şeyden götürebilirsiniz. böyle bir şeyle karşılaştığı zaman insanlar ya düşünmüş de getirmiş sağolsun derler. ama her yerde bulunan veya çok da yöresel olmayan bir şey olduğu zaman diğer arkadaşların söylediği durum yaşanabilir.
0
bravoteam
(21.08.22)
çomarland de yaşadığımız için yukarıdakiler gibi bu ne amk tepkisi alabilirsin. burda millet mananın değil şeklin peşinde. ya daha pahalı bişi al yada hiç alma
0
buenosdias
(21.08.22)
jelibon ne gerçekten? bulduğumuz 6 milyar dolarlık rezervden mi? tatlı ne kadar oryantalist ise (ki değil), jelibon o kadar çocukça. tatlı iyidir. sen tatlıdan yürü. hatta şu vasat ve sağlıksız, çubuğa saplanmış meyve/kek/çikolata sepeti şeyler bile jelibondan iyidir. bana gelse gülerim.
0
nawar
(21.08.22)
farklilik olsun, sevimli bi sey olsun istegini anliyorum ama bu cocukca ve komik. her seyin yeri var. bir de 1 haftadir tanidigin insanlar en nihayetinde boyle sevimlilikler cidden komik kacar. bana baklava da komik geliyor o da baska acidan komik. girdigim hicbir sirkette ilk maasla dahi bi sey almadim, alani da gormedim. hic kucuk sirkette calismadim bu arada.
bi sey alma kisacasi. ille alayim diyorsan kucuk damak'lar var kutu seklinde ondan al bari.
0
Kittie
(21.08.22)
Jelibon olmaz, bir şey dağıtacaksanız fıstıklı baklava dağıtın.
0
Amaranta ursula
(21.08.22)
Baklava yerine jelibon getiren birine denk gelsem ilah ilan ederim kendisini.

Dunyanin en gereksiz en kurumsal kurumlarindan birinde calisiyorum sanirim, herkes gibi baklava getirmek yerine truffle falan getirmistim cikolata toplari, sirf bu olay sayesinde bile herkesle kaynasmis oldum hala hatirliyor rutin disina 2 saniye de olsa cikabilmis beyaz yakalar.
0
aguen
(21.08.22)
Ekler olabilir, tartolet olabilir bu tarz bir tatlı alıp ortaya koyun. Dalga geçmem ama çok çocukça jelibon.
0
cilekli pasta
(21.08.22)
Jelibon ne abicim, ilkokulda arkadaşlarına mı dağıtıyorsun?
Al iki kilo soğuk baklava, köy ortaya masaya bitti gitti.
0
etna
(22.08.22)
jelibonu unut..

tatlı veya o geldiğin yörenin meşhur bir şeyi alıp götür ya da paran yoksa maaş almadıysan hiç bir şey götürme maaş aldıktan sonra gittiğinde götürürsün.

ayrıca kusura bakma ama çol güldüm be
0
xdenizx
(22.08.22)
melih'cim sen misin canım :)

jelibon olmaz. hiç bir şey dağıtma gerek yok,
0
babafingo
(22.08.22)
yerel,doğal bir ürün varsa onu ikram etmen en makbulü
dut kurusu bile olur
beyaz yaka sever böyle şeyleri dsf
0
bir soru sorcam
(22.08.22)
Yukarıdakiler +1

Hiçbir şey dağıtmayın, maaşı bekleyin. Dağıtmak istiyorsanız uygun fiyatlı bir çikolata bulun.
0
ruhen hastayim ben
(22.08.22)
Tatli ne geliyor ne geliyor? Dünya´nin hangi kosesine giderseniz gidin, tatli kutlamalarin bir parcasidir. Eclair alin Avrupai olmak istiyorsaniz?

Haribo ne ya hu? Almanya´dayim, jelibonu 1. sinif ogrencileri dogum günlerinde arkadaslarina dagitiyor. Komsunun oglunun dogum günü vardi. Kapimiza bir paket birakmis. Icinde Haribo vardi. Bir yetiskinden jelibon aldigimi hic hatirlamiyorum.
0
buf-e kür
(22.08.22)
(4)

Politika faizi düşünce ne oluyor?

michael_knight
İnmesini, çıkmasını takip ettiğimiz faiz galiba politika faizi. Yani haftalık repo.Yani bir banka devlete "al şu 100 lirayı, bir hafta sende kalsın. Bir hafta sonra bana faiziyle geri ver" derken kullanılan faiz oranı.Yukarıdaki kısmı doğru anlamış mıyım?Peki bu faiz düşük olunca bu durumda Merkez B
İnmesini, çıkmasını takip ettiğimiz faiz galiba politika faizi. Yani haftalık repo.
Yani bir banka devlete "al şu 100 lirayı, bir hafta sende kalsın. Bir hafta sonra bana faiziyle geri ver" derken kullanılan faiz oranı.
Yukarıdaki kısmı doğru anlamış mıyım?

Peki bu faiz düşük olunca bu durumda Merkez Bankası bankalara "bana haftalık para verme, istemiyorum" demiş mi oluyor?
Parayı merkez bankasına vermek dışında bankaların ne seçenekleri var, ne yapıyorlar?
Dolar/TL ve enflasyon bundan ne şekilde etkileniyor?

Çok yanlış anlamışsam siliveririm sorumu, darılmaca yok :)
0
michael_knight
(18.08.22)
TL deger kaybedince de teorik olarak ihracat artar (turk mali/emegi daha ucuz) ithalat azalir.
0
hot potato
(18.08.22)
Özgür Hoca şöyle açıklamış.

twitter.com
0
Mirket
(19.08.22)
@Mirket, teşekkürler.
Ama bunun neyi hangi mekanizmalarla, ne şekilde etkilediğinden bahsetmemiş.

Bu konu aylardır gündemimizde, faiz indi-çıktı diye ama sanırım ekonomistler dışında kimse bunun ne şekilde nasıl bir etki yarattığını bilmiyor. Sadece "kötü" olduğunu biliyor.
Anlamaya çalışıyorum ama anlayamadım.
0
🌸michael_knight
(19.08.22)
ticari krediler daha yüksek

normalde bu faiz oranıyla hiç ev sahibi olmayan biri kredi çekse sosyal yardım gibi bir şey olur, ekonomiye zarar vermez

ama yatırım amaçlı 2. 3. 4. evini alanlar piyasayı şişirmiş oluyor
tl kazandırmadığı için dolara talep artıyor, kur yükseliyor
ithalat kaynaklı fiyat artışları enflasyon getiriyor

krediyle ev alan TL değer kaybetitği için yüksek kira bedelleri talep ediyor

faiz enflasyon'a paralel belirlenseydi
bu sefer de devlet bu kar oranını karşılayamayacaktı

belirlenen faizi kullanmanın mantıklı kuralları olmalı
zaten ticaret/üretim/yatırım bağlı olmayan borçlanmalar esas problem

bir diğer nokta da %13 faizde bile borçlanan otomatik olarak fiyatlara en az %15i yansıtmak zorunda 0 kar için

kısaca faiz boş yere haram değil
verilen emtia'nın tam karşılığını belirleyebilmek mesele

bankalar açısından da 1 sene sonra %13 faizle geri ödeme yapıyorlar
onlar da bu şekilde sömürmüş oluyor MB ve devleti
0
bir soru sorcam
(19.08.22)
(11)

Bu koşullarda ev almak saçma değil mi?

signore
Seneye evlenmeyi düşünüyorum, yavaştan bir ev kiralayıp eşyaları almaya başlayayım dedim. Kamuda çalıştığım için ocakta seçim nedeniyle tüik enflasyonunun ciddi bir oranda üzerinde zam alacağımı düşünüyorum, biraz borçlanayım dedim. 350bin piyasası olan bir arabam var araba ihtiyacım yok. Şimdiki ge
Seneye evlenmeyi düşünüyorum, yavaştan bir ev kiralayıp eşyaları almaya başlayayım dedim. Kamuda çalıştığım için ocakta seçim nedeniyle tüik enflasyonunun ciddi bir oranda üzerinde zam alacağımı düşünüyorum, biraz borçlanayım dedim. 350bin piyasası olan bir arabam var araba ihtiyacım yok. Şimdiki gelir 16-17 bin civarı. Tutmak istediğim evler 5-6 bin arası. Kız arkadaşım da benim civarında kazanıyor.

Aileme söyledim olumlu baktılar önce ama sonra dediler konut kredisine girsen daha iyi olmaz mı. Kredi muslukları zaten kısılmış kamu bankaları çok az kredi veriyor, özel bankalar da yüksek faizle veriyor. Benim birikimim 160bin civarı ama aylık 2500 de sabit ödemem var. 1.2-1.3m'den aşağı içe sinen ev yok. "İlla evim olsun" evleri bile 850k. En kötü aylık ödeme 10bin civarı olacak ve elimde avucumda olan tüm birikim gitmiş olacak, eşyalar evlilik vs. zora girecek.

Bana çok mantıksız geliyor. Anne baba boşandı ama babamdan sırf bana kalacak miras 10 milyonun üzerindedir. Annede de ev var arsa var, 2'ye bölünecek. Kız arkadaşımın ailesinin durumu da kötü değil, bir şeyler kalır. Ayrıca çocuk da yapmayacağız yani çocuk olsa da bir şey fark etmez bu durumda ama yine de önemli bir faktör bence. Garip bir takıntı var anlamıyorum kiraya giden para boşa gidiyor sanki, istemediğim yerden ev alsam elime ne geçecek 50 60 yaşında 3 yerine 4 evim olsa ne olacak bunun için gençliğimde aşırı zorluk çekmenin ne anlamı var aklım almıyor gerçekten. Geçmişe baktığımızda yüksek enflasyon nedenigle konut kredisi çekenlerin hepsi karlı çıktı ama bunun devam edeceği de garanti değil. Dolar bazında konut fiyatları aşırı yükseldi. Öyle olsa bile önümüzdeki 2 yılım mahvolacak. Haksız mıyım?
0
signore
(17.08.22)
Şu anda ev alırsanız ev size ait olacak, evlendikten sonra alırsanız eşinizle ortak olacak. O detayı gözden kaçırmayın derim.
Alacağınız evin oturacağınız ev olması da mecburi değil, bütçeniz oturacağınız eve yetmiyorsa yatırımlık ev alıp 5-6 yıl sonra onu satıp oturacağınız evi almak da bir seçenek.

Hem konut piyasası hem Türkiye'nin ekonomik durumu o kadar ilginç bir hal aldı ki bence kimse kesin bir şekilde ev almak doğrudur veya yanlıştır diyemez. Size hangisi doğru geliyorsa o şekilde yapın gitsin.

Bir sene önceden ev kirası ödemeye başlamayı düşünmeniz bana garip geldi, ben olsam o kadar aceleci olmazdım. Burada bahsettiğimiz para boşa gidecek 72 bin lira.
0
michael_knight
(17.08.22)
evi şimdiden ortak alabilirsiniz
aylık ödeme yükü düşük olur
0
bir soru sorcam
(17.08.22)
Aileden miras kalacaksa ev alıp borç ödemek bana da mantıksız geliyor. Maaşınızın neredeyse tamamını kredi olarak ödeyecekmişsiniz bir de. Hiç gerek yok.
0
ruhen hastayim ben
(17.08.22)
Haklısınız. Ayrıca evliliğin ilk yılından böyle büyük borca girmek eşinizle ilişkinizi de etkiler. Kimse ilk yıllardan böyle borca girmek hem de kenarda iyi bir birikim yokken.
0
GoodMorningTeacher
(17.08.22)
Ben sizin yerinizde olsam altın döviz vs. Birikim yapmaya devam ederdim seneye ev alacakmışım gibi.
Neden şu an ev almıyorum, birincisi şu aşamadan sonra yükselme trendinin devam edeceğini düşünmüyorum artık belli bir süre. İkincisi henüz evli değilsiniz ve evli değilken eve girmek bir şekilde sizi kasar diye düşünüyorum.

Hiç ev almamak ve mirası beklemekse bence akıllıca değil, o zaman mirası hak edene kadar boş yere kira vereceksiniz yıllarca. Hem dediğiniz gibi, bir iki sene sonra borcunuz enflasyona yenik düşüyor, ülkemizde de enflasyon hiç bir zaman düşmeyeceğine göre yatırım akıllıca olur diye düşünüyorum.
0
va
(17.08.22)
Anlattığınız koşullara göre bence de ev almanız gereksiz görünüyor. Kiraya verilen para da boşa gider görüşüne katılmıyorum, o paraya özgürlük satın almış oluyorsunuz. Herkes için olmayabilir ama sizin durumunuzda gayet mantıklı bir alışveriş. Hayat boyu karın tokluğuna yaşayıp öldüğünüzde bir ton maddiyat bıraktığınız için kimse madalya vermeyecek sonuçta.
0
mikro patlama
(17.08.22)
Ev almak hiçbir zaman saçma değil. İnsanın hayattaki birkaç gerçek derdinden biridir barınmak. Başkası ucuza aldı, ben pahalıya alıyorum diye düşünmeye gerek yok. Bunlar her zaman değişir. Eskiden işçi emeklisi ev yaptırıyordu. Bugün kendine zenginim diyen birçok kişi bunu yapamaz. Sonuca odaklanmak lazım. Eşinizde yarı yarıya ödeyip ev alabilirsiniz.
0
dissendium
(17.08.22)
Ev durduğu yerde değerleniyor. 850 bin tl ye almadığım ev şu an 2 400 0000 TL oldu. Bu parayı hiçbir yatırım aracı vermiyor.

Ayrıca finansal stabilizasyon açısından bir güven sağlıyor. Memur değilsen işten çıkma durumu sonrasında iş bulamayabilirsin. Bunun örnekleri çok. Toplam 35k civarı bir gelir varsa ev almayı düşünmek gayet mantıklı. 4 yılda bir eviniz olur.
0
OrangeYellow
(17.08.22)
bahsettiğiniz koşullar + ülkede konut fiyatlarının reel olarak çok yukarıda olması nedeniyle ben de sizin yerinizde olsam ev almazdım. en azından evlenip bi 2-3 sene önümü görmeye çalışırdım.

belki bu 2-3 sene içinde boşanma olacak, belki başka bir ile veya ülkeye taşınma durumu olacak. hayatınızı bir eve bağlamanın anlamlı görünmüyor bu durumda.

bunu mevcutta 2 tane konut kredisi ödeyen birisi olarak söylüyorum.
0
nuisance
(17.08.22)
babandan 10 milyonun uzerinde miras kalacak yazmissin.
neden bunlari dusunuyorsun anlamadim. babanla aran mi iyi degil, cimri bir insan mi?
yani benim babamda bana kalacak bi 10 milyon olsaydi su an ev, araba, sirket ne istersem almisti coktan. benden sakinmazdi tabii ki.

neden teklif etmedi ev almayi pesin parayla anlamadim, konuyu da acmissin.

bunun haricinde kiraya verilen para bosa giden bi para degil ama kiralar haddinden fazla g3reksizce yukseldiginden artik evet bosa veriliyor bence de. birilerinin hayatini kolaylastiriyorsun sadece. ederinin ustu isteniyor cunku artik. o yuzden haklisin bosa gittigini dusunmekte. ama bu gelirle ev alinmaz yani alinir da baska harcaman olmamali. ya evliligi ertele ya bosver o dusunceleri kiraya cik.
0
Kittie
(17.08.22)
Ekonomik koşullardan bağımsız olarak söylüyorum. Beraber yaşayacağınız ev ile ilgili beklentileriniz beraber yaşamaya başkayınca şekillenir. İhtiyaçlarınız, yaşam alışkanlıklarınız, eşya istekleriniz vs. Dolayısıyla evlenip önce kiraya çıkmak. Bir iki sene isteklerinizi belirleyip bu sırada para biriktirmek. Birikirken de değer kaybetmesin diye döviz, altın vs yatırım yapıp 1-2 sene sonra beraber oturmak isteyeceğiniz semtte ve tipte ev almak en doğrusu bence.
0
Ruprect
(17.08.22)
(5)

mühendislik nosyonu edinmek

biseysorcaktim
ben mühendislik okumamış, self-taught bir developer'ım. yaklaşık 5 yıllık tecrübem var. çalıştığım işlerde ya da ekiplerimde beğeniliyorsam da, kendimi gözlemlediğimde "mühendislik nosyonu"nun eksik olduğunu gözlemliyorum.bilhassa mühendislik mezunu arkadaşlar (X mühendisliği olsa bile) işleri bölüm
ben mühendislik okumamış, self-taught bir developer'ım. yaklaşık 5 yıllık tecrübem var. çalıştığım işlerde ya da ekiplerimde beğeniliyorsam da, kendimi gözlemlediğimde "mühendislik nosyonu"nun eksik olduğunu gözlemliyorum.

bilhassa mühendislik mezunu arkadaşlar (X mühendisliği olsa bile) işleri bölüm parçalamak, adım adım ilerlemek konularında daha iyiler ve öğrenme hızları daha yüksek.

bazen, sırf baltam keskin olmadığı için daha fazla çaba harcadığımı düşünüyorum. aynı işi üretsek de, onlar ben kadar yorulmuyorlar gibi görüyorum.

velhasıl, sorum bu konuda. bahsettiğim soft-skilleri nasıl yükseltebilirim?
not: mühendislik okumak ya da böyle ünvan edinmek gibi bir niyetim yok.
0
biseysorcaktim
(17.08.22)
kişisel gelişim videoları, işe başlamada önce planlama yapmak, önce kağıt üzerinde tasarlamak

senin daha kısa süre olan x günde öğrendiğin şey, okulda 3 saat/14 hafta + proje şeklinde çalışılıyor başka bir fark yok

diğer nokta iyi okullardan mezunsalar zeka+çalışkanlık daha yüksektir bunun da okulla ilgisi yok
0
bir soru sorcam
(17.08.22)
Makine mühendisliği mezunuyum. Alanımız alakasız ama mühendislikle alakalı yazayım.

Bu işin yolu kitaplardan geçer. Bilgi arttıkça, zekâ geliştikçe sizde de fark olmaya başlar.

Bunun için beyni zorlamak gerekiyor. Gidip termodinamik öğrenmeye çalışın. Soru çözmeye çalışın. Mühendislik bakış açısı aslında sorunlarla uğraşınca zamanla ortaya çıkıyor.
0
dissendium
(17.08.22)
öncelikle belirttiğiniz şey "self-taught" olan biri için büyük bir olay değil bence.
alanınıza çok hakim değilim ama how to prioritize tasks, how to design xx, how to.. şeklinde araştırıp biraz okuyabilirsiniz.

mesela kendi alanımda bir ürün tasarlarken belirli bir metodoloji ile ilerliyoruz. eminim sizin alanınızda da vardır.

bu tür şeyleri biraz karıştırdıkça olaya daha geniş bir perspektiften bakıp, istediğiniz soft skillere de sahip olursunuz diye düşünüyorum.
0
axl
(17.08.22)
Üniversitelerin mühendislik bölümleri için yayınladığı müfredatlardan görebilirsiniz verdiği dersleri. İlgi alanınıza yakın bir mühendislik varsa bir üniversitedeki müfredatına bakıp, bazı dersler için okumalar yapabilir, video izleyebilirsiniz. Endüstri mühendisliği, işletme mühendisliği gibi mühendislikler olabilir. Hem biraz daha genel mühendislikler olmaları hem de çok zorlayıcı olmamaları açısından iyi olabilir. Mesela İTÜ işletme mühendisliği programı şöyle: www.sis.itu.edu.tr

Calculus, fizik gibi mühendisliğin temeli olan konulardaki bilginize göre bu konulara biraz çalışabilirsiniz. Spesifik mühendislik konularını anlamanız için altlık olur. Sonrasında bence mutlaka istatistik öğrenin. Hatta konsept filan değil biraz daha derine inerek öğrenin. Bunlardan sonra ilginizi çeken mühendislik konuları varsa bakabilirsiniz. Operational research, optimizasyon, sistem mühendisliği, statik mukavemet, kalite, termodinamik-ısı aktarımı vb. gibi onlarca konu var. Hepsi için internette basit anlatımlı videolar vardır mutlaka bol bol.

Diğer soft skiller için ise yönetim organizasyon, marketing, proje yönetimi, yönetim bilişim sistemleri gibi konularda içerik bakabilirsiniz.

Kolaylıklar diliyorum.
0
perferil
(17.08.22)
Mühendisliğin yarısı çalışırken öğrenilir. Yeni mezun bir mühendis çata pat iş yapar, zamanla ustalaşıyor. Etrafınızda işini takdir ettiğiniz kişileri takip edin, yöntemlerini, olaylara yaklaşımlarını inceleyin. Siz olsanız nasıl yapardınız, onlar nasıl yapıyor. Sonra da bu konular hakkında okumalar yapın. Mühendislik özünde Uygulamalı bilimdir. Teoriyi bilmek ya da sadece pratiği bilmek bizi verimsiz yapar. Yaptığınız işe dair teorileri okuyun bol bol. Zamanla boşluklar dolmuş ve olayları bir bütün olarak gördüğünüzü fark edeceksiniz.
0
ya volna
(17.08.22)
(4)

Güneş enerjisinden gelen su bulaşık makinasına zarar verir mi?

ananiyimioguz
Usta beyaz eşyaları takarken ikisinin de su girişini güneş enerjisine bağladım dedi. Bir de pişkin pişkin ne güzel işte makinalar ısıtmaya uğraşmaz diyor :D Dedim usta öyle olur mu 30 derecede yıkadığım bir sürü çamaşır var haşlayacak mıyız hepsini, sen normale tak dedim 30-60 derece arası kullanıyo
Usta beyaz eşyaları takarken ikisinin de su girişini güneş enerjisine bağladım dedi. Bir de pişkin pişkin ne güzel işte makinalar ısıtmaya uğraşmaz diyor :D Dedim usta öyle olur mu 30 derecede yıkadığım bir sürü çamaşır var haşlayacak mıyız hepsini, sen normale tak dedim 30-60 derece arası kullanıyorum ben. Güneş enerjisinden 80 90 derece su geliyor riskli olur dedim değiştirdi.

Ama bulaşık makinasınınkini değiştiremedi çünkü musluğun gider tesisatı o kısmın önünü kapatıyor, 2li aparat takılacak gibi değildi uzun işi vardı onu öylece bıraktı.

Açıkçası bulaşıklar güzel yıkanıyor. Makina mı iyi buranın suyu mu yoksa bu sıcaklıktan ötürü mü emin değilim. Merak ettiğim 2 şey var;

1- Makinaya normal sıcaklıkta su değil de 80-90 derece girerse birden zarar verir mi?

2- Normalde soğuk girerse ısıtıyor ama sıcak girerse de bekletip soğutuyor mu? Çünkü mesela ben 40 derecelik programa aldım. İki makina da "aa ben bişey yapmadım ama bu su 60 derece dur biraz bekleyeyim öyle çalışayım" diyor mu? Yoksa 30 a da ayarlasam 80de yıkanır mı? Bulaşıklar için bu iyi bir şeydir diyebilir miyiz çok ince bir plastik koymadıktan sonra?
0
ananiyimioguz
(16.08.22)
valla makinede max 70 derecede program var. 90 derece sıkıntı olabilir. nerdeyse kaynar su.
0
jelly bear
(16.08.22)
Makine suyun soğumasını bekler.

Üç olumsuz tarafı var:
1- program beklenenden daha uzun sürer,
2- Bulaşıklar daha çabuk yıpranır,
3- Makine daha çabuk yıpranır. Özellikle kapak kısmındaki contalar bi sıcak bi soğuk derken çatlayıp sızdırmazlık özelliğini yitirir.
0
himmet dayi
(16.08.22)
makina fışkırttığı suyu ısıtıyor da olabilir

su giriş hortumlarını daha çabuk çatlar, belki 1-2 sene anca dayanır
plastik bulaşıklar haşat olur
porselenlerin rengi uçar

özel hortum ayarlayıp, cam tabaklara geçersen tasarruf olur herhalde (makina iç tesisatı metalse)
0
bir soru sorcam
(16.08.22)
Verebilir hatta günısı suyu kaynar sıcaklıkta oluyor ve borulara da zarar verebilir ayrıca kullanılan boruların PVC olması ve bu kadar yüksek ısıya maruz kalması kanserojen etkiye sebep olabilir hatta oda sıcaklığında su için bile PVC kullanılmaması lazım aslında.
0
beemaker
(16.08.22)
(5)

araba değiştirme

bir soru sorcam
1.6 tdi 9 yıllık araç var, triger vs. ağır bakımları yapılmışdüz vites, sorun çıkartmadı şimdiye kadarşimdi otomatik vites için araç değiştirsem nasıl bir tercih mantklı olursıfır araç?8-9 yıllık araç, hibrit araç?hiç uğraşmayıpelektrikli araçları beklemek?
1.6 tdi 9 yıllık araç var, triger vs. ağır bakımları yapılmış
düz vites, sorun çıkartmadı şimdiye kadar

şimdi otomatik vites için araç değiştirsem nasıl bir tercih mantklı olur

sıfır araç?
8-9 yıllık araç, hibrit araç?

hiç uğraşmayıp
elektrikli araçları beklemek?
0
bir soru sorcam
(15.08.22)
beklentin ne araçtan? aile kullanımı mı var? şehir içi şehir dışı? dizel benzinli?
0
mikahakkinen
(15.08.22)
bütçeniz ne kadar?
arabada olmazsa olmaz dediğiniz özellikler var mı?
0
co2s2
(15.08.22)
arabadan beklentim otomatik vites ve min. seat leon konforunda olması
benzin daha avantajlı
0
🌸bir soru sorcam
(15.08.22)
yani otomatik alıcaksanız, vw grubu bu konuda sıkıntılı. ancak piyasada en çok rağbet edilen marka vw. otomatik ve seat konforu istiyorsanız gene alman araçlarına yönelin. fransız ve japonlar aynı konforu veremez. hybrid araç benim tercihim olmaz. elektrikli araç için çok zaman var. otomatik turbo benzin 0 bir araç mutlu eder.
0
mikahakkinen
(15.08.22)
şimdi ben tekrar düşündüm
ötv indirimi ihtimali dışında almak daha mantıklı geliyor

elektrikli araçlar fiyat farkını 200-300bin km bandında çıkartıyor sonrada batarya değişimi gerekir muhtemelen

mevcut aracı dolar bazında %20 eksiğine satabiliyorum
10 sene sonra daha ne olsun

aklıma takılan
yakıt değerleri yeni araçların düşmesi gerekirken yükselmiş

skoda scala, yeni leon belki kia ceed ya da egea cross aratmıyacak araçlar gibi geldi
208 gt de fiyat olarak yüksek, bagaj küçük ama cam tavanı çok iyi

bir de bu araçlar bulunmuyor sanırım para bulunsa bile
0
🌸bir soru sorcam
(10.11.22)
(7)

Antalyada nerede kalalım?

uzun kulaklı yalnız tavşan
Pazar gecesi için iki yetişkin bir çocuk olmak üzere uygun fiyatlı temiz nerede kalınır? Sonrasında Eskişehir'e devam edeceğiz orası için de tavsiye varsa alırım.
Pazar gecesi için iki yetişkin bir çocuk olmak üzere uygun fiyatlı temiz nerede kalınır? Sonrasında Eskişehir'e devam edeceğiz orası için de tavsiye varsa alırım.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(10.08.22)
Butce nedir? Eskisehir'de havuz-termal keyfi yapalim derseniz tasigo guzel, kahvaltisi da iyi.
0
brkylmz
(10.08.22)
Aslında tatilden dönerken biraz da orada gezelim diye yola çıkıyoruz eve dönüş durağı diyelim öyle buyuk bir bütçemiz yok maalesef. Zaten yatmadan yatmaya iki gece gideceğiz
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(10.08.22)
Şu an oteller acayip uçmuş. Bursa'da 400 liraya kaldığım otel, yaz gelince 2000 lira yapmış. Antalya daha feci haldedir.
İs seyahatlerimde Royal elips otelde kalıyordum. Telefonla bir fiyat sorun bence. Temiz ve etki yüzü düzgün bir otel.
B business var hiç kalmadım ama orası da güzel bir yer.
0
etna
(10.08.22)
corner park
lemon hotel
0
bir soru sorcam
(10.08.22)
Biz mola oteli olarak Sinemis Otel'de kaldık birçok kez. Temiz bir otel. Kahvaltı dahil. Şehir içinde.
Yatmadan yatmaya gidilecekse oldukça yeterli.
Bunu buldum.
Telefon:
(0242) 243 12 88
Adres: Altindag Mah. 169 Sok. No 19, Antalya.
Hatırladığım konum buydu. Bir telefon edebilirsiniz.
0
pro9it9is9
(10.08.22)
kaleiçindeki otellere de bakın derim.
0
rhan
(11.08.22)
trt lara tesislerine arayip rez sorabilirsiniz
0
ala09
(11.08.22)
(6)

saç uzatmak | erkek

hlt1985
37 yaşında erkek bir birey olarak bu yaştan sonra saç uzatmaya karar verdim. Daha önce lisede bir kere uzatmıştım, onun haricinde kısadır saçlarım. neler yapayım nelere dikkat edeyim? yol yakınken vaz mı geçeyim?
37 yaşında erkek bir birey olarak bu yaştan sonra saç uzatmaya karar verdim. Daha önce lisede bir kere uzatmıştım, onun haricinde kısadır saçlarım. neler yapayım nelere dikkat edeyim? yol yakınken vaz mı geçeyim?
0
hlt1985
(10.08.22)
ben uzatirken ozel bir sey yapmiyorum. 37 yasindayim. universiteden beri uzatip bir sure oyle kullanip, sonra kisaltip tekrar uzatiyorum. bir dongu oldu benim icin. :) en son gecen aralikta kestirdim, uzadi bayagi su an, toplanacak kadar oldu. vazgecme bence. bi uzat, begenmezsen kestirirsin yine.
0
lemmiwinks
(10.08.22)
ben de liseden sonra 35 yaşında bir daha uzatmıştım.
lisede uzattığımda kadınlar kızlar kıskanıyordu saçlarım. müthiş hacimli ve dümdüzdü. banyodan çıktığımda kendiliğinden fönlü gibi olurdu.

35 yaşında tekrar uzattığımda da çok iyi olsa da eski sağlığı yoktu saçın.

edit: hiçbir zaman özel bir şey yapmadım. kışın günaşırı, yazın her gün yıkıyordum sadece. şampuan da öyle bildiğin düz şamouan. ne gelirse.
0
teritori
(10.08.22)
benim pandemiye denk geldi de uzattım

Yazın bunaltıyor
Kışın yıkayıp kurutması dert oluyor
1 sene ne uzun ne kısa şekil veremediğin kötü bir geçiş dönemi de olacak

Yol yakınken vazgeç kısa saç rahatlıktır, çektiğin zahmete değmez
0
freebird5406_2
(10.08.22)
tek bir kural var türk berberine gitmemek
0
bir soru sorcam
(10.08.22)
Yakıştığını düşünüyorsanız uzatın diyeceğim.

Ben erkekte uzun saç beğeniyorum.
0
yesilimtrak
(10.08.22)
Ben de ilk kez 31 yaşımda uzatmaya karar verdim pandemi de bahane oldu iyi de oldu keşke daha önce uzatsaymışım.

Çok sık yıkama, bakım için yağlar vs. kullanabilirsin onun dışında sal gitsin. Saçlarının uzama hızına göre 1-1.5 senede toplanacak kıvama gelir hiç ellemezsen.
0
chicha_v2
(10.08.22)
(5)

Kaza tespit tutanağında kusur oranının "0" olması ne demek?

emre513
Merhaba,yaptığım bir kazanın tutanağına e-devletten ulaştığımda benim kusur oranım "0" karşı tarafın "100" gözüküyor. Şimdi diyeceksiniz ki ne var bunda? Etraftakilerine göre suç bendeydi.. Bence de 0 kusur oranından fazlasını hak ediyordum.Şimdi sorum şu: acaba yüzde yüz suçlu olması karşı tarafın
Merhaba,

yaptığım bir kazanın tutanağına e-devletten ulaştığımda benim kusur oranım "0" karşı tarafın "100" gözüküyor. Şimdi diyeceksiniz ki ne var bunda? Etraftakilerine göre suç bendeydi.. Bence de 0 kusur oranından fazlasını hak ediyordum.

Şimdi sorum şu: acaba yüzde yüz suçlu olması karşı tarafın işine mi geldi? veya experle böyle bir şey mi konuştular? (bilmem öyle bir şey olabilir mi?)
0
emre513
(10.08.22)
Etraftakilerin ve kazayı yapanların o an bilmediği, görmediği bir kural ihlali vardır. Sıkıntı yok, karşı tarafın hiç bir zaman işine gelmez 8/8 suçlu olmak.

Edit: keşke kazadan da bahsetseydin, merak ettim şimdi neden çevredekiler yanlış yorumladı.
0
John Bloor
(10.08.22)
karşı tarafın işine gelmez. bilmediğiniz bir kuraldan ötürü kusur vermişlerdir. polisin vermiş olduğu kusur bile tam tersi oranda değişmişti.
0
paintov
(10.08.22)
Bazı durumlarda çevredekilerin yorumunun bir anlamı olmuyor, örneğin aniden durdunuz, arkadaki duramadı size geçirdi. Akan trafikte ani fren yaptığınız için sizi suçlu görenler olabilir, ama arkadan çarpan her zaman 8/8 kusurludur.

Gibi. Ben bunu biliyorum sadece ama benzer başka örnekler de vardır muhakkak.

Sorunuzun yanıtına gelince, daha fazla kusurlu olmak hiçbir zaman avantajlı değildir. Kusur oranı kimin sigortası ne kadarını karşılayacak, onu belirler. Kim daha fazla öderse, sonraki yıl sigortaya daha fazla ödemek zorunda kalır. Manasız yani.
0
galileo figaro magnifico o o o o
(10.08.22)
Eskiden hata 8'e bölünüp her bir kısmı taraflara pay edilebiliyordu. Şimdi %0, %50 veya %100 oluyor. Sizde çok az kusur bulunmuş veya bulunmamıştır. Etraftakilerin kuralları bilmeyip yanlış yorumlaması çok muhtemel.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(11.08.22)
2 tarafta da kusur bulunması kimsenin işine yaramıyor sigortayı kullanmak açısından
0
bir soru sorcam
(11.08.22)
(6)

paranın tam değeri

bir soru sorcam
TL, $ ya da altın cinsinden borç verildiğindex sene sonra aynı değerde almanın kriterleri nelerdir, teorik/pratik olarak detayları görmek istiyorumortada karşılıklı ticaret olsa, satılan şeyin güncel değeri geri istenebilirfarklı alanlarda harcama yapıldığındadoğru hesaplanmış enflasyon dikkate alın
TL, $ ya da altın cinsinden borç verildiğinde
x sene sonra aynı değerde almanın kriterleri nelerdir, teorik/pratik olarak detayları görmek istiyorum

ortada karşılıklı ticaret olsa, satılan şeyin güncel değeri geri istenebilir

farklı alanlarda harcama yapıldığında
doğru hesaplanmış enflasyon dikkate alınsa bile, alakalı-alakasız pek çok kalem var

-yıllık maaş artış oranı? memur mu? asgari ücret mi? özel sektör mi?
ortalama mı? (en makulu geldi)

bir de para birimi değer kaybı: ülke ekonomisiyle alakalı, hayatın gerçeği diyebilir miyiz?
ABD enflasyona rağmen $, türkiyedeki enflasyonu yenip üstüne para kazandırabiliyor

mal ticareti için:
teknolojik gelişmeler ya da arz-talep dalgalanmaları konusu var
çoklu üretim varsa malın kıymeti düşebiliyor

sizce nasıl formülize edilebilir
0
bir soru sorcam
(09.08.22)
Enflasyonla veya piyasa faizleri ile hesaplanabilir. Tabi ki bu hesaplamaların hicbiri kesin olmuyor ama genelde paranin reel degeri bu sekillerde hesaplaniyor bildiğim kadariyla.

Dolarin tl karsisinda surekli deger kazanmasının baslica sebebi TR enflasyonunun her zaman USA enflasyonundan daha yuksek olmasi zaten.
0
perferil
(09.08.22)
1. Kural,. Çekirdek aile haricinde kimseye borç verilmez. Ki bazı ailelerde kardeşler bile borç yüzünden birbirine girer.

2. Kural. Borç miktarı, borç verenin borcu geri alamadığında üzülmeyeceği bir miktardan fazla olmamalı. Yani geri alamadığımızda "canı sağolsun, olsaydı verirdi" diyebilmeliyiz.

Sorunun cevabına gelirsek, en doğru emtia altındır. Altın her zaman altın, her yerde altın, her cinste kağıt paranın doğru karşılığıdır normalde.
0
John Bloor
(09.08.22)
faiz beklentisiyle borç verilmez bu alenen tefecilik
eğer değer kaybetmesini istemiyorsan altın veya döviz olarak verilebilir.

+ John Bloor kuralları
0
astronom bey
(09.08.22)
bu işin özü karşılıklı rızadır. gerisi size kalmış. dolar, altın, kısa süreli ise hisse senedi bile olabilir. karşılıklı ne üzerinde karar kılınmışsa o. uzun vadeli borçlarda altın standart gibidir bizim memlekette.hatta şu kadar gram bilmem kaç ayar bilezik.
0
vincenzo
(09.08.22)
Mükemmel bir formül yok sanırım.
"Dolar olarak verip yıllık dolar enflasyonunu ekleyerek" olması en ideali olabilir.

Alan veya veren taraf olsam bana en hakkaniyetli gelen;
İş bankası'na parayı dolar olarak 180 gün vadeyle (her vade bitiminde tamamı yeniden yatırılmış gibi) yatırınca kaç dolar edecekse o kadar dolar olarak hesaplanması.

Maaşa, hele de asgari ücret gibi bir şeye bağlamanız hiç doğru olmaz. Son 15-20 yılda asgari ücret çok aşırı arttı. Eskiden çok az insan asgari ücretle çalışırdı, şimdiyse çoğunluk oldu sanırım. Özel sektör maaş artış oranını zaten nasıl öğreneceğinizi bilmiyorum. Türkiye'de insanın ve emeğin değeri ileride düşebilir veya artabilir. Parayı buna bağlamak da doğru görünmüyor.

Herhangi bir mal veya ham maddeye bağlasanız o da olmaz. Onlar da dönem dönem artıyor veya azalıyor. Mesela 6-7 ay önce çelik çok artmıştı, şimdi biraz düştü.

Ama borç vermek aslında size hesaplayamadığınız bir zarar da verir. Karşınıza bir fırsat çıktığında kullanmazsınız.
Örneğin bir arkadaşınız 300 bin liralık arabasını çok acil, bir gün içinde paraya ihtiyacı olduğu için 250 bin liraya satmak isteyebilir ve siz bu fırsatı kullanamazsınız. Bunun benzeri bir arsa, bir ev veya sağlık harcaması da olabilir.
Mümkünse borç vermekten kaçınmak en iyisidir.
0
michael_knight
(10.08.22)
yani tabi kendimizi zor durumda bırakacak bir miktardan kaçınmak gerekir
yatırım ortaklığı daha makul
ev için borç veriliyorsa, yarısını verdik diyelim
%50si üzerinden kira versin
almak isterse evin güncel değeri üzerinden borcu kapatsın

--
aslında tüm somut sayısal değişenlerin aritmetik ortalaması da dikkate alınabilir
(altın+euro+dolar+tl+enf+...)/x

--
mesela toptan et ticareti yapılan bir kasap dükkanı
1 ton ürünün parasını vermedi
x sene sonra et'in güncel değeri üzerinden hesaplaşmak yeterli geliyor bana

ama bu elektronik bir ürün olsaydı şu an satışta bile olmayabilirdi
0
🌸bir soru sorcam
(10.08.22)
(3)

sakal tıraşı için makina ama nasıl?

boyle buyurdum
beyler selam. şimdiye kadar hep en ucuz ve işimi gorebilecek turden makinalardan kullandim.bugun istedigim ise nispeten daha derli toplu birsey.tam olarak istedigim seyi anlatmaya calisayim: sürekli sanki 1 haftalik sakalım varmış gibi, o uzunlukta, dengeli ve hatasız bir tıraş cikarabilecek bir ürü
beyler selam. şimdiye kadar hep en ucuz ve işimi gorebilecek turden makinalardan kullandim.

bugun istedigim ise nispeten daha derli toplu birsey.

tam olarak istedigim seyi anlatmaya calisayim: sürekli sanki 1 haftalik sakalım varmış gibi, o uzunlukta, dengeli ve hatasız bir tıraş cikarabilecek bir ürün.

bugune kadar kullandigim ucuz urunler gibi uzunluk ayarı için başına toka takilan turlerden olsun istemiyorum. o tokalar genelde 4-5 tane oluyor ve istenilen uzunluk icin secenegini cok kisitli oluyor.

kendinden (tokasiz) ayarlanabilen daha cok uzunluk secenegi olan birseyler var mi?

cok sagolun.
0
boyle buyurdum
(08.08.22)
Powertec 1700e bakabilirsiniz
0
hunharca ben
(09.08.22)
Hocam abim geçtiğimiz on küsür yılda eskitmediği braun ve philips makine kalmadı. Bir makineyi 6 aydan uzun kullanamadı, döner başlıklı mı dersin çift silindir gibi olan mı trimmer mı hepsini atmak zorunda kaldı. En son Panasonic Er-Sc40 bu makineyi aldı memnun olduğunu söylüyor cırt cırt tek geçişte kesiyormuş sakalını. Esasında sakal makinesi değil sanırım ama iyi kesiyor diyor.
0
mirafiori
(09.08.22)
aprilla paslanmaz bıçaklı olanından kullanıyorum
2mm kesince 1-2 günlük sakal gibi duruyor
ilk gün hoşuma gitmiyor ama haftayı kurtarıyor
3 ve 6 mm başlığını ayrıca takabiliyorsun
0
bir soru sorcam
(09.08.22)
(7)

Spor Çantası ve Sporda Duş

ckisc
Arkadaşlar ben bazen görüyorum adam decathlonun 10 litrelik çantasıyla gelmiş duşunu almış hazırlanıp çıkıyor, yani onca şeyi oraya nasıl sığdırdın burhanın çantası gibi. hani duş için terlik lazım, havlu lazım, hadi şampuanı sabunu küçük şeylere koyar onu geçelim de bunca şeyi napıyorlar nasıl hall
Arkadaşlar ben bazen görüyorum adam decathlonun 10 litrelik çantasıyla gelmiş duşunu almış hazırlanıp çıkıyor, yani onca şeyi oraya nasıl sığdırdın burhanın çantası gibi. hani duş için terlik lazım, havlu lazım, hadi şampuanı sabunu küçük şeylere koyar onu geçelim de bunca şeyi napıyorlar nasıl hallediyorlar? bi de ıslanıyor bunlar yani hadi diyelim terliği zipli poşete koydun, hadi havluyu da öyle yaptın da ıslak sonuçta ne bileyim siz nasıl yapıyorsunuz acaba? benim havlum mu kalın yani katlasan onu bütün çantayı doldurur. bu adamlar utanmasa bel çantasıyla gelecek.
0
ckisc
(08.08.22)
decathlon havlulari cok az yer kapliyor
0
tahtakafa
(08.08.22)
Decathlon havluları veya ince peştemal güzel iş görüyor. Terlik ve havlunun nemli olmasını çok dert etmiyorum, dediğiniz gibi iki torbaya koyuyorum. Hem vücut hem saç için olan bir küçük katı sabun (ikisi bir arada jel de olur) ve deodorant da koyduğum zaman çanta çok da dolu olmuyor.
0
fotrsapka
(08.08.22)
yaz mevsimi kıyafetler hacimsiz
el havlusuyla kurulanır, duşta giyinir filan

bazı insanlar terlik kullanmıyor ben de anlamıyorum
çıplak ayakla basıyor filan
0
bir soru sorcam
(08.08.22)
Aynen, sporda ben de sığamıyorum o ufacık çantaya. Üstteki cevapları da okudum, hala mümkün değil gibi :D
0
invictae
(08.08.22)
Niye bu kadar düşündünüz anlamadım. Çok karmaşık bir şey değil.

Ben eşofmanımı, ter havlumu ve duş havlumu katlayıp üstüste koyuyorum. Çantanın bir cebine de hem saç hem vücut için olan şampuanlardan atıyorum. Salon ayakkabımı ve duş terliğimi de poşetleyerek koyuyorum. Gayet rahat sığıyor.

Salonda işim bitince havluyu sırtıma atıp terliği giyiyorum elime de şampunı alıp duşa giriyorum. Sonra terlik poşete gitiyor havluyu da katlayıp geri koyuyorum. Eve gidince de o havluyu kirliye atıp o gün kullandığım eşofmanı ve havluları kirliye atıp çantaya yenilerini koyuyorum.

Sizin anlamadığınız tam olarak hangi kısım?
0
akhenaten
(08.08.22)
@akhenaten, benim merak ettiğim nasıl yerleştirildiği değil onca şeyin o kadar küçük şeye nasıl sığdığıydı, arkadaşlar da söyledi mesela decathlonun havluları ince oluyormuş ve benim havlum da gerçekten büyük ve kalınmış :)
0
🌸ckisc
(12.08.22)
10 litre az değil. terliği en ince plaj terliğinden alabilirsin. iç içe geçirince yer kaplamaz. havlu da 50 cmlik 2 tane yeter. ayrı poşetlere koyarsın. zipli olmasına gerek yok.
0
gabe h coud
(12.08.22)
(15)

Orta yaşa ilerledikçe daha iyi görünen erkek biliyor musunuz?

ya ben lan neyse
20-25 yaşındaki hali 40'ına yaklaştıkça patatese dönmeyen kimse biliyor musunuz?ben 34 yaşındayım. eski vokalistlere (hatta az önce birine daha baktım adam dayıya dönüşmüş daha çok moralim bozuldu.), benim ünv. yıllarımda tanınmış kişilere, çevremdeki insanlara bakıyorum, tek bir tane daha iyiye g
20-25 yaşındaki hali 40'ına yaklaştıkça patatese dönmeyen kimse biliyor musunuz?

ben 34 yaşındayım. eski vokalistlere (hatta az önce birine daha baktım adam dayıya dönüşmüş daha çok moralim bozuldu.), benim ünv. yıllarımda tanınmış kişilere, çevremdeki insanlara bakıyorum, tek bir tane daha iyiye giden kimse yok. hepsinin tipi kaymış. onlarca kişiye tek tek baktım. isim vermeyeyim. hepsi aynı durumda.

bana aksi 1 kişi söyleyin de moralim düzelsin. zaman gerçekten çok ama çok acımasız. o yıllar hiç bitmeyecek sanıyordum.
0
ya ben lan neyse
(06.08.22)
Alex turner
0
sydney
(06.08.22)
brad pitt var :)
0
in vino veritas
(06.08.22)
Erkekler yasla birlikte daha karizmatik oluyor bence. Ben daha cok begeniyorum
0
balpolen
(06.08.22)
bence erkeklerin yüzde 85'lik bir kısmı yaş aldıkça daha erkeksi ve daha yakışıklı oluyor.
"tipi kaymış"tan kasıt ne bilmiyorum ama erkeğin tipi asıl 30-35'ten sonra oturuyor zaten.
ama hani kilo almıştır, saçlar gitmiştir falan, onu bilemem.
o kişisel bakımla ilgili.

kırışığa buruşuğa takılıyorsanız bilemem tabii ama erkek için onlar bile çoğu zaman avantaj.
tabii çok çok beyaz tenli ve çok açık sarışın değilseniz.
0
blatta hiberna
(06.08.22)
Abi yaşlanıyorsun hücrelerin bozuluyor kolajen üretimin azalıyor gençliğin o "taze" görüntüsünden uzaklaşıyorsun ama zenginsen paran varsa küçük müdahalelerle tipini biraz topluyorsun, paran yoksa aileden genetiğin iyiyse bi süre daha idare edebiliyorsun ama hem paran yok hem genetiğin kötüyse ona yapacak bi şey yok ailendeki senden büyük erkeklere bak işte muhtemelen öyle olacaksın. Ha kilo almazsın sigara kullanmazsın saç ektirirsin falan biraz direnirsin yine ama onun altyapısını da yirmili yaşlarda yapmak gerekiyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(06.08.22)
Bence biraz hamurunda varsa oluyor o goruntu ya :) Cogu medya onunde oldugu icin oyle karizmatik gorunuyor ayrica, estetik, botoks cart curt... Ama mesela eskilerden Tarik Akan, Haluk Bilginer falan bi noktaya kadar karizmatik yaslandilar :)
0
superfluid
(06.08.22)
valla benim cevremde cok insan var, 20li yaslarinda parasizliktan, ogrencilikten, iyi beslenememekten vs at hirsizi gibiyken zamanla meslek, mevki sahibi olup kendini duzelten gorunusune, kilik kiyafetine ceki duzen veren sinif atlayan cok insan var. Ben de ilk basta kendimi ornek verecektim nacizane, sonradan aklima geldi vucut yerinde, fitlikte sorun yok ama maalesef tepeden saclar acilmaya basladi, sactan kaybeden kisi de coktur.
0
neverletyougodown
(06.08.22)
Mesela ben patatesdim artık daha az patatesin.

Başlangıç noktası da önemli burada.
Zaman sana bira normalizasyon sağlıyor. Yukarıdaysan aşağı, asagidaysan yukarı taşıyor
0
kisa
(06.08.22)
Erkeğim, yaş 38. son 1-2 senede özellikle yakışıklı sınıfına atladım neredeyse. Dönüp bakanlar oluyor.
0
gabe h coud
(07.08.22)
@neverletyougodown arti 1

erkegin prime'i 30'lu yaslar hatta en az 35 teorisi yalan yanlis degil, son derece dogru. cunku o zamana kadar parasini, vucudunu, hatta tarzini tipini oturtuyor. mesela zenginlesen erkegin ozguveni artiyor ve bu bile goruntusune ya da verdigi auraya yansiyor.
0
baldur2
(07.08.22)
Bence de tam tersi ya. Erkekler gerçekten dura dura Koç oluyor. Erkeklerin prime time’ı bence 35-50 arası. Uzun boylu vs ise 60a kadar yolu var.

www.instagram.com

Hayat biz kadınlara acımasız davranırken erkekler daha havalı ve seksi olmuş. Size çok katılmıyorum
0
Hallegadola
(07.08.22)
lenny kravitz

bu arada bu dediğine katılmıyorum. 32 yaşındayım 20-25 yaşındaki halimden her anlamda çok daha iyi olduğumu söylüyor tanıyanlar. kendini yıpratmaka da alakalı yani alkol, gece hayatı, düzensiz yaşam vs 30 yaşından sonra aşırı yaşlandırmaya başlıyor
0
roket adam
(07.08.22)
Erkekler patatese dönüyor ama kadinlar bakim estetik vs ile daha bile iyi görünüyor artik yas aldikca
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(07.08.22)
gregory house seri üzgün
0
bir soru sorcam
(08.08.22)
ben de sizinle aynı endişeye sahibim. özellikle keanu abi ve johnny deppin patates olduğunu görmek beni epey endişelendirdi.
dikkatimi çeken şey çoğu insanın yüzü şişiyor, hani yüzü şişmese bir şekilde fittir vs yaşlı görünmeyecek. bu neden oluyor ve nasıl engellenir, nasıl çözülür tespit edilirse işin büyük kısmı hallolacak.
bir de kremlerle alakalı bir şey var şimdi mesela benim bi sevgilimin anası kendisinden güzeldi ve kadın kızının yaşlarında daha yaşlı görünüyor. estetik falan da yok kesinlikle. laf arasında öyle o kontrastı konuştuğumuzda işte kadın son 5 yılda kremleri varmış vs. E şimdi öte yandan birileri de diyor ki efendim kremler daha da beter ediyor. İnsan neyi kimi dinleyeceğini şaşırıyor. Yüz yogası var mesela kardeşim benim elimde diyelim bir plastik var ben bunu gerdim gerdim bu daha da sarkmaz mı? Net bir bilgi alamıyoruz bu konularda.
0
ckisc
(08.08.22)
(9)

üç sene önce alınan tl borç

tabudeviren
bunun günümüzdeki karşılığını ödemek için neyi baz almak lazım?merkez bankası enflasyon çevirici?dolar? euro?altın?
bunun günümüzdeki karşılığını ödemek için neyi baz almak lazım?

merkez bankası enflasyon çevirici?
dolar? euro?
altın?
0
tabudeviren
(18.07.22)
altın veya mevduat faizi
0
gabe h coud
(18.07.22)
Borc veren kisiye sorarim. O neyle isterse onunla oderim.
0
marcelorios
(18.07.22)
Mb enflasyon çeviriciyi bir deneyeyim dedim. Gerçeğe yakın gelmedi.

Mevduat faizi da politikaya göre şekillenebiliyor.

Dolar ve euro da mantıklı gelmiyor. çünkü son dönemde dolar enflasyonu kabullendi artıyor. Euro tarafında popülist bir durum var lagarde sagolsun, olması gereken pariteyi koruyamadı.

Altın gerçeğe en yakın olanı olarak duruyor ama yine de tam değil. Altın diyeceğim ancak mal ve hizmetlerin fiyatı son dönemde çok arttı.

Empati ile düşünüyorum sizin yerinize ve borç veren yerine; en makulu şu gelirdi: o dönem o parayı neye kullandım?

Yani atıyorum 50 aldım. 100 e araba aldım. %50 sini karşıladı.

a) Şimdiki değeri 300 mü demek ki borcum 150. Bu ilk seçenek.
b) altın o zaman 500 dü, 50 ye 100 gr alınıyordu. şimdi 1000 desek. Demek ki burada da değer hesabına göre borcum 100 br.
c) dolara göre oranlarsam borcum 95 br. (Farazi)
D) euroya göre hesaplarsam 70 br. (Farazi)

a,b,c,d şıklarına göre hangisini makul buluyorsam ona göre hareket ederdim. bu şıklara enflasyon çevirici, mevduat falan da eklenebilir.

şahsen başka bir mal değeri ile hesapladığımda altın gerçeğe en yakın durmasına karşın %30 a yakın sapma gördüm -tek bir örnek tabi ama. bu sebeple ben olsam bir malın fiyatına endeks vs yukardaki şıklar yapıp, en max olanını seçerdim. hak geçmesin istediğimden böyle yapardım.

bu hesaba göre zaten karşımdaki istediği gibi hesaplasın üstte kalırdı.

yine de tutarı mantıksız buluyorsanız %5,%10 da üstüne ekleyebilirsiniz.

hepsinin dışında marcelorios'un dediği de yapılabilir ama borç veren bu durumda zorda kalabilir onu da düşünmek lazım samimiyet derecesine göre.
0
baldan kaymak
(18.07.22)
Dolar, euro, altın vs hiçbiri fiyat artışlarını yakalayamadı bence. Borç genelde dolar ya da altın üzerinden hesaplanıp verilir ve borç alırken kaç gr altın ya da kaç dolara denk geldiği hesaplanır ama siz en önemli noktayı atlamışsınız. En hakkaniyetlisi borç neye yatırıldıysa onun üzerinden vermek olur ama örneğin borç veren sana vermeseydim altın alacaktım kenarda duracaktı diyorsa altın üzerinden hesaplayıp verebilirsin.
0
mg3929
(19.07.22)
Eş dost arkadaşa TL borç verildiyse TL olarak geri alınır eğer şu kadar altın/dolar karşılığı TL veriyorum denmediyse aynı miktar TL ödenir.
Herkes tefeci olmuş.
0
astronom bey
(19.07.22)
dolar ve altın ortalaması alırdım yerinizde olsam. paranın yarısını dolara, yarısını da altına yatırmış gibi hesaplanabilir.
0
kaptankedi
(19.07.22)
maaş artış oranı
ya da o mal alımı yapıldıysa onun güncel karşılığı
0
bir soru sorcam
(19.07.22)
borç dolar üzerinden hesaplanır. bütün ticari aktiviteler dolar üzerinden gerçekleşiyor.
size yüksek/düşük geldi diye gerçeği yansıtmıyor demek değil.
0
mhmtt
(19.07.22)
İslam Fıkhına göre değer kaybını önlemek için altın hesaplanır, çünkü "para = altın" aslında. Devletlerin bastığı kağıt paraların altın karşısındaki değeri her zaman farklıdır, değişir.

Ama altın madeni akmaz kokmaz çürümez, değer kaybetmez. Borcun verildiği günün altın değeri gram olarak hesaplanır, bu faize girmez. Bu konuda İmam Ebu Yusuf'un bir fetvası vardı arayıp bulunabilir, değer kaybını korumayla ilgiliydi konu sanırım.

Eğer bu kişiler ticaret yapan insanlar ise ticaretini yaptıkları ürünler ile de değerlendirilebilir.

Mesela bu iki kişiden biri inşaat sektöründe diyelim, diğeri de gıda sektöründe olsun. 100 bin lira borç vardı 5 sene önce diyelim, 5 sene önce 100 bin liraya 80 ton demir ya da 6500 torba çimento alınabiliyordu mesela. Bugün ki fiyatlarla karşılaştırılıp endesk kurulabilir.

Ya da diyelim 5 sene önce 100 bin liraya bin torba un ya da 14 bin litre ayçiçek yağı alınıyordu mesela.

Böyle fiyatları anormal olmayan düzenli olarak artan ve belirliyici olan ürünler baz alınabilir, moda ürünleri ve elektronik ürünler konu dışı ama, bir ay sonra aynı ğrğn yarı fiyata inebilir çünkü bunlarda.

Özetle ya altın ya da ticareti yapılan belirli mallar ile hesaplanmalı.
0
John Bloor
(19.07.22)
(8)

Manuel espresso makinesi önerisi

Acil kan
Hazır amazon indirimleri başlamışken bir espresso makinesi alayım dedim. kapsüllü makine almak istemiyorum. otomatik olanları da kontrol bende olmadığı için içime sinmiyor. daha önce barlarda çalışırken çok makine kullanmışlığım var ama ev tipi olanları hiç kullanmadım. alıp da kullananların yuoruml
Hazır amazon indirimleri başlamışken bir espresso makinesi alayım dedim. kapsüllü makine almak istemiyorum. otomatik olanları da kontrol bende olmadığı için içime sinmiyor. daha önce barlarda çalışırken çok makine kullanmışlığım var ama ev tipi olanları hiç kullanmadım. alıp da kullananların yuorumlarını bekliyorum.
0
Acil kan
(18.07.22)
hocam iyi makine çok pahalı. ben de özendim bir süredir araştırıyorum ama felaket. 12-15bin gözden çıkartmak lazım. değirmen var mı bu arada?

değirmen var zaten dersen baktıklarımı atayım
0
floydian
(18.07.22)
@floydian manuel öğütücüm var. yakınımda kahveciler de var. gerekirse 3-4 günde bir taze öğütülmüş de alabilirim. önerilerini bekliyorum.
0
🌸Acil kan
(18.07.22)
şu var bizde. basic bir model ama sorunsuz kullanıyoruz bir süredir.

www.hepsiburada.com
0
sir gawain
(18.07.22)
Delonghi'nin en ucuz makinasını al geç. basıncı profesyonel makinalar kadar yüksek değil bu yüzden kahveyi çok ince çektirmemelisin.
0
orpheus
(18.07.22)
şu alet övülüyor baya, ben açıkçası almam gibi elime ekstra para geçmediği sürece bu aleti ama geçerse alacağım alet de bu olur herhalde: www.cafemarkt.com

delonghi de fiyat anlamında çok iyi bu arada sir gawain'in önerdiği 3500 civarına falan geliyor amazon'da AMA bu iş keyif işi. benim düşüncem elektrikli iyi bir espresso değirmeni olmadan espresso makinesi almamak yönünde. makine alınca da almışken iyisini almak şeklinde.
0
floydian
(19.07.22)
Ben de zamanıyla bayağı araştırmıştım. Kayda değer bir para vermeden eve iyi bir makine almak gerçekten çok az. Onun yerine Wacaco adlı aleti tercih ettim: www.escobarista.com

İnternette bu alet ile nasıl kahve yapıldığına dair videolar var. Biraz uğraş gerektiriyor ama bayağı performanslı bir espresso çıkıyor ortaya. Denenir.
0
loras
(19.07.22)
verilen tavsiyelerdeki ürünler yarı otomatik sayılıyor. manuel olanlar Rok veya Flair gibileridir
0
harmanyeri
(19.07.22)
yine başlık açmyım dedim

delonghi dedica
russel hobbs
www.amazon.com.tr
bir de şu no-name var
www.amazon.com.tr
basınç değeri yüksek

hangisi en sorunsuzu olur
0
bir soru sorcam
(03.05.23)
(7)

tanıştırıldığınız biri ile devam etmemek

füt
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
0
füt
(13.07.22)
Hoşlandığın biri olduğunu laf arasına sıkıştırmak olabilir.
0
otonomo
(13.07.22)
Eğer flörtleşmeler bariz hale gelip açık seçik romantik sebepli görüştüğünüz kesinleşmediyse hoşlandığınız biri varmış da tavsiye istiyormuşsunuz gibi sorun.

Açık seçik flörtleşmeler olduysa bunların hiçbiri uygun olmaz, insan gibi konuşun. "Bizimkiler bizi böyle buluşturuverdi ama benim hayatım şu anda bir ilişki için uygun değil" deyin.

Görüşme ve mesajlaşmayı kesmek 16 yaşından sonra bırakmanız gereken bir davranış.
0
akhenaten
(13.07.22)
Mesajlaşmayı kesmek tam bi medeniyetsizlik örneği. Belli ki sizi başgöz etmek için tanıştırmışlar ve ikiniz de ortalama her insan beyninin algılayabileceği gibi durumun farkındasınız. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum fakat maalesef aramızdaki ilişkiyi daha ileriye götürmek istemiyorum, yanlış anlamanı istemem ama açıkça belirtirsem ikimiz için de zaman kaybı ve soru işaretleri olmamış olur gibisinden bir mesajla bitirin gitsin.
0
mg3929
(14.07.22)
tanıştıran kişiiyi aracı yapabilirsin
buna rağmen açıklama isterse açık açık ifade edersin
0
bir soru sorcam
(14.07.22)
neden hayir demeyesiniz ki, demek istediginiz sey o? eger 16-17 yasinda degilseniz bu olgunlugu ve pratigi kazanmaniz gerekir bir yetiskin olarak.

Bugune kadarki zamanin ve esligin icin cok tesekkurler ama bir baska randevu/aktiviteye devam etmek istemedigimi fark ettim. Senin de vaktini ve enerjini bosa harcamamak icin net olmak isterim, sevgiler, falan gibi bir seyi kendi mesrebinizce soyleyin iste.

Boyle durumlarda zaten dort secenek var: gorusmeye devam etmek/gorusmeye hic devam etmemek/ taraflarin digerine yalan soyleyerek gorusmeye devam etmesi/ortalama arkadaslar olarak devam etmek. Karsinizdaki bunun 25% bir ihtimal oldugunu bilmiyorsa da ogrenmis olur, ne guzel.
0
sopiro
(14.07.22)
gormezden gelmek tam bir medeniyetsizlik ornegi +1

sizi baskasi tanistirmis, cok gorusmemissiniz zaten. kirici olmayan bir dille daha ileri gitmek veya gorusmek istemediginizi soyleyebilirsiniz. karsinizdaki de sacmasapan birisi degilse anlayisla karsilayacaktir. oyleyse bile siz kendi sorumlulugunuzu yerine getirmis olarak o noktadan sonra gonul rahatligiyla gormezden gelebilirsiniz.

anliyorum boyle seyleri yapmak zor geliyor insana ama karsi tarafi tamamen karanlikta birakmak, iletisim kurmayi reddetmek cok ayip. yetiskin insanlarsiniz, "ya kusura bakma ben istemiyorum, ugurlar ola" diyeceksiniz. korkunuz karsi tarafin uzulmesiyse emin olun insan yerine koyulmayan birisi daha cok uzulur. sonuc olarak siz istemiyorsunuz ve her turlu bitireceksiniz. kendinizi dusunun. birisi bunu dile getirip iliskinizi guzelce bitirse mi daha kotu hissedersiniz yoksa size hic var olmamissiniz gibi davranip, cekip gitse mi?
0
der meister
(14.07.22)
Onun konuşma tarzını öğrenip samimiyetini ortaya koyan kelimeler de kullanarak düşüncelerini açıkça anlatmak. Çok yakın zamanda başıma bu anlamda bir hadise geldi, bilseydim olaya hiç başka (bana gösterildiği ama öyle olmayan) türlü yaklaşmazdım, beklentiye girmezdim mesela... olan bana oldu. Sırf tanıştırıldığım kişinin keyfine uymadım diye resmen ağır hırpalandım yani.

Karşınızdakinin size sadece insan değeri vermesi bile çok üzülmesine sebep olabilir, ki bende olan da o. Bence açıkça konuşun, onun dilinden konuşun, kendi samimiyetinizi de ortaya koyun. Bırakın üzülürse üzülsün, üzmemek için gereken her şeyi yaptıktan sonra üzülmesi sizin suçunuz olmaz. Ama açık olmak sizin sorumluluğunuz.
0
muhayyer divan
(14.07.22)
(3)

Eşin vefatı durumunda aile konutunun durumu ve satışı (hukukçular yardım)

slashedduff
Merhaba,Yasalara göre aile konutu diye bir durum varmış. Buna göre eşlerin birlikte yaşadığı evin satışı için birlikte imzaları olmalı. Eşler birbirlerinden habersiz konut satamaz. Şimdi bizim durum şu şekilde. 1-) Konut adamın üstüne ve eşi 3 yıl önce vefat etmiş.2-) Adam ve eşi başka bir konutta o
Merhaba,

Yasalara göre aile konutu diye bir durum varmış. Buna göre eşlerin birlikte yaşadığı evin satışı için birlikte imzaları olmalı. Eşler birbirlerinden habersiz konut satamaz.

Şimdi bizim durum şu şekilde.

1-) Konut adamın üstüne ve eşi 3 yıl önce vefat etmiş.

2-) Adam ve eşi başka bir konutta oturuyor. Satışa konu konutta 1 gün bile oturmuşlukları yok.

3-) adamın 2 tane de çocuğu var.

Şimdi bu adam sadece kendi rızası ile konut satışını gerçekleştirebilir mi?
Rahmetli karısı için veraset ilamı çıkartması şart mı?
Konutun yasal sahibi olan adam ölmediği için miras durumu yok ama yine de çocukların da onayı gerekir mi?
0
slashedduff
(13.07.22)
Satabilir. Konutun tamamı eğer yaşayan kişi adına kayıtlı ise veraset belgesi vs. gerekmez. Kişi herhangi bir kısıt olmadan tapuda satış işlemini gerçekleştirebilir.
0
hayalhayal
(13.07.22)
normalde evlendikten sonra alındıysa konut her 2 eşe de ait
ölen eş için veraset ilanı zaten çıkması lazım
orada kime miras kaldığı gözükür
0
bir soru sorcam
(13.07.22)
aile konutu evlilik birliği içerisinde olur. eşlerden biri ölmüşse mirasçılık belgesi çıkartılır. oradaki mirasçılar beraber devredebilirler
0
paintov
(14.07.22)
(14)

1000 euroluk marka canta kullanan kadin kisisi

neverletyougodown
Sizin maasiniz da 2500 euro olsun diyelim. Herhangi bir yerde atiyorum restoranda, cafede, metroda goz goze geliyorsunuz, sizi suzuyor, karsilikli bakisisyorsunuz sizden adim bekliyor, ayrilirken falan uzun uzun bakiyor adim atar miydiniz yoksa benim gibi iscisin sen isci kal diye arabeske mi baglar
Sizin maasiniz da 2500 euro olsun diyelim. Herhangi bir yerde atiyorum restoranda, cafede, metroda goz goze geliyorsunuz, sizi suzuyor, karsilikli bakisisyorsunuz sizden adim bekliyor, ayrilirken falan uzun uzun bakiyor adim atar miydiniz yoksa benim gibi iscisin sen isci kal diye arabeske mi baglardiniz?
0
neverletyougodown
(10.07.22)
Hayatta yanasmam
0
floydian
(10.07.22)
1000 euroluk çantayı görünce tanıyorsanız siz yine yürüyün, benzer dünyaların insanı olabilirsiniz. Hem bunun ikinci eli var, 1000 liraya satılan kaliteli taklidi var, belli olmaz.
0
kobuzchu kiz
(10.07.22)
çantanın orijinal olduğu ne malum? :)
0
rose parks
(10.07.22)
@kobuzchu kiz +1000

Davul dengi dengine sözüne inanırım ben ama "benim maaşım 2500 onun çantası 1000 euro. Bizden olur mu?" gibi bir yaklaşım komik geliyor bana. Sanki hayatta her şey formüle edilirmiş gibi, her şeyin balansını kendi hayatında yakalamışsın gibi bunu da ona uydurmak, işçi edebiyatıyla bunu şeyapmak..
0
IncredibleMau
(10.07.22)
@kobuzchu kiz cantayi hemen tanimadim tabi Balenciagaydi, olaydan sonra arastirip baktim fiyatina 1100 euro imis
0
🌸neverletyougodown
(10.07.22)
Burada vurguladığın şey "benim maaşım onun arabasının mazotuna yeter mi" ise yetebilir de yetmeyebilir de. Çok olasılık var. Arkadaşların dediği gibi çanta orijinal olmayabilir, ikinci el olabilir, isteklerini karşılayabilirsin. Ya da orijinal olmasa bile senden hiçbir şey istemez, her istediğini kendi alır. Orijinalse belki çalışıp almıştır, hediyedir, sana yine yük olmaz. Bundan bağımsız olarak bence sırf baktı diye kimseye adım atma.
0
dissendium
(10.07.22)
Sizden adim bekledigi sonucunu nerden cikardiniz ki, biri bir sey mi dedi? Ortak tanidiginiz mi var?

Onun disinda, maddi durumunuzun sizin hayatiniza yetmesi yeterli zaten. Neden daha tanismamisken bile kadina bakmaniz gerektigini dusunurmus gibi yaklastiniz ki? Belki para biriktirdi aldi cantasini, hediye geldi, sahte, belki aynisindan otuzyedi tane var, belki ikinci el aldi, ya da iste oyle boyle bir suru sebebi olabilir 1000 euroluk canta kullanmasinin. Bu sizin icin herhangi bir anlam teskil ediyorsa zaten uyumlu olmayacaginiz daha bastan belli sanki.
0
sopiro
(10.07.22)
@sopiro ortak tanidiga, birinin bir sey demesine gerek olmuyor bazen bakisarak gozlerle de iletisim kurulabiliyor siz hic bu tarz heyecanlar, flortlesmeler yasamamissiniz galiba ona uzuldum, he ben de oyle sagi solu kesen, herkese teklif eden atilgan bir tip degilim zaten ama bazen vuruluyorsunuz
0
🌸neverletyougodown
(10.07.22)
cantayi tanimis olabilirsin. ustte denilmek istenen imitasyon diye bi sektor var. orijinalinden ayirmak zor. sandigin gibi cantaya 1k vermemis olabilir yani. neyse vermis bile olsa bunu dusunmezdim adim atmak icin. ki oyle devasa maddi fark olsa zaten ayni yerde bir arada olmazdiniz :)
0
Kittie
(10.07.22)
hersey olabilir, benim de pahali cantam var, metroda da kullaniyorum. kazandim almak istedim aldim.
belki birine benzetti, vs.
arabeske baglamana gerek yok ama gereksiz adim ama bence arada ortak birsey yok, arkadas is vs.
0
Ley
(10.07.22)
yürürdüm, sohbet muhabbet'in kazanılan para/soysal statü/giyim kuşam ile bir alaası yok, çoook ileri düşünerek hayallere dalmanında anlamı yok, altı üstü iki muhabbet sohbet, sonrası allah kerim.

maddi konuları düşünerek adım atmama biraz saçma ki davet de almışsın.
0
selam
(10.07.22)
asgari ücretle takside girip iphone 13 max pro ultra xyz alanlar var

insanlar zengin olmasa da bazı şeyleri pahalısından almak istiyor
daha doğal örnek olarak pahalı ayakkabılar

gerçekten zenginse zor tabi uyum, 2 tarafın da sorun etmemesi lazım
0
bir soru sorcam
(10.07.22)
yurtdisinda markaya bakip zenginlik tahlili yapilmaz, zaten genelde parali tipler pek marka pesinde kosmaz. tr kafasiyla dusunmemek lazim. marka meraki arabesk bir olay..
0
cooperr
(10.07.22)
1- 1000 EUR'luk çantayla 100 EUR'luk çantayı ayırt edemem.
2- Bir kadına yaklaşırken uzun süreli ilişki kurma niyeti ile yaklaşmıyorum. Dürtülerimle hareket ediyorum.
0
twelfth
(10.07.22)
(7)

Millerle Ödül bilet

kumandanim
Merhaba,30.000 civarı milim birikti. Tarih sıkıntım yok diyebilirim. Sene sonuna kadar harcayayım diyorum.İstediğim;- 2 kişi gideceğiz.- Öncelikle vizesiz gidebileceğimiz bi' yer. Olmazsa vizeli tabi ki- Yurtdışı.var mı tavsiye edebileceğiniz bi' yer?
Merhaba,
30.000 civarı milim birikti. Tarih sıkıntım yok diyebilirim. Sene sonuna kadar harcayayım diyorum.

İstediğim;

- 2 kişi gideceğiz.
- Öncelikle vizesiz gidebileceğimiz bi' yer. Olmazsa vizeli tabi ki
- Yurtdışı.


var mı tavsiye edebileceğiniz bi' yer?
0
kumandanim
(07.07.22)
30bin mile yurtdışı imkansız. hem de 2 kişi :)

trabzona gidiş dönüş tek kişi için bile 17.600 mil harcamanız gerekiyor üzerine 120 tl vergisini vermeniz gerekiyor. mil işleri çoktan bitti :)
0
mr.goodcat
(07.07.22)
@ mr.goodcat; 2 hafta önce 35000 mil + 3500 tl vergi ödeyerek Belgrad bulmuştum Eylül' de, şu anda gözükmüyor.
0
🌸kumandanim
(07.07.22)
Bence Eylül u bekleyin. Eylül ortası gibi, Ekim Kasım ayında dolmayan uçuşlar icin mil indirimi oluyor. Normalin yarısı mille uçuruyor THY.
0
kaptankedi
(07.07.22)
kampanyalar genelde yıl sonunda oluyor, o yüzden milleri hep yıl sonundaki kampanyalarda kullanıyorum ben. (bkz: #131781853) onun dışında 35 bin mil + 3500 tl vergi ödeyerek belgrad'a gitmek saçma çünkü belgrad'a pegasus da uçuyor ve yine 3 küsür bine rahatlıkla mil harcamadan bilet bulabilirsiniz.
0
roket adam
(07.07.22)
15000 mil + uçağın benzini cartı curtu değil mi ya uçuş ? 30 mu oldu ??
0
garavel
(07.07.22)
1000 mil zaten yaklaşık 100 lira normal tarifede

promosyon sınıf biletler %40 daha ucuza geliyor

şimdi baktım 3 eylül sabah belgrad uçuşu 4.800 TL
öğlen 9.000 akşam uçusu 10.000 TL
0
bir soru sorcam
(07.07.22)
Denk gelecek arkadaşlara fikir olsun diye yazıyorum; Eylül ayı Atina iki kişi gidiş dönüş 30.000 mil + 3000 tl alan vergisine bilet buldum.

Aynı tarihlerde Pegasus da Atina' ya uçuyor ama bi kişi 3200 tl.
0
🌸kumandanim
(28.07.22)
(2)

Mıknatıslı Gözlük çerçevesi hakk

kaiserr76
Güneş gözlüğü olarak tek çerçeve ile bir çok cam kullanılabiliyorsun.Bu modeli kullanan var mı ?Böyle bir model gözlük almayı planlıyorum.Ne önerirsiniz.
Güneş gözlüğü olarak tek çerçeve ile bir çok cam kullanılabiliyorsun.

Bu modeli kullanan var mı ?
Böyle bir model gözlük almayı planlıyorum.

Ne önerirsiniz.
0
kaiserr76
(05.07.22)
ben numaralı gözlük çerçevesine, mıknatıslı güneş gözlüğü takılan modeli kullandım. bir müddet işimi gördüm ama o çıkardığın aparat hafif ve kırılgan bir materyal. güneş olmayan bir ortama girdiğinde onu çıkarıp eline alıyorsun, elinde gezdirmek durumundasın, niye çünkü dandik bir plastik parçası.
kullanırken eskidiğinde de o siyah cam gibi şeyler değişmiyor, değişse de istediğiniz gibi olmuyor.

madem elimde bir şey tutacağım, bu numaralı güneş gözlüğü olsun dedim. 2 gözlük ile geziyorum.
0
pccopath
(05.07.22)
polaroid marka çerçeveler daha başarılı
0
bir soru sorcam
(05.07.22)
(4)

arabada klima hızı

coner
2020 model 130 bg 1.2 araç var , bunun klimasinin soğutmadigini düşünüyorum,Dışarıda özel servise ve yetkili servise götürdüm ikiside normal dedi , klima motoru küçük ondan dediler , Ancak daha önceki araçlarında bu kadar etkisiz klima hissetmemestim,Sürekli son 14 dereceye getirip son hızda çalışt
2020 model 130 bg 1.2 araç var , bunun klimasinin soğutmadigini düşünüyorum,

Dışarıda özel servise ve yetkili servise götürdüm ikiside normal dedi , klima motoru küçük ondan dediler ,

Ancak daha önceki araçlarında bu kadar etkisiz klima hissetmemestim,

Sürekli son 14 dereceye getirip son hızda çalıştırıyorum, sizde nasıl
0
coner
(04.07.22)
dur kalk trafikte pek faydalı olmuyor
cam açıp nadiren esen esintiler daha keyifli oluyor diyebilirim.

araba gurusu değilim. tüm arabalar için konuşamam ama benim aracım için hareket halinde iken klimanın önünde durulmuyor. klima motoru kayışa bağlı, haliyle hareket halinde devir halinde iken asıl performansı gösteriyor. araç performansı düşüyor tabi 2000 model.
0
tenyalar bagirsakta yasar bagirmasakta
(04.07.22)
Dışarısı 30 içerisi 40-50 derece iken performans almak baya zor, iç sıcaklık oldukça düştükten sonra araç içi devirdaimi açıp ızgaradan gelen soğuk havayı elle hissetmek lazım, o an soğukluk hissediliyorsa demek ki soğutuyor ama yetmiyor olabilir.

Bir ihtimal daha var;

sıcaklık-soğukluk arasındaki geçişi ayarlayan kelebek kanatlar doğru konumda olmayabilir. Yani siz low ya da 14-15 dereceye getirirsiniz ama kelebek kanadını kontrol eden motorda bir sıkıntı olabilir, kanatların arasına bir şey sıkışmış olabilir.

Bu dediğim 2020 model araba için çok çok zor bir ihtimal, ama ihtimal.

Aynı arabadan bir yerde denk getirip rica edip deneyin, aklınızda birşey kalmasın.
0
John Bloor
(04.07.22)
filtresini kontrol edebilirsin
belki yaprak vs. kapamıştır

2 senede gaz bitmez fabrika çıkışında sorun yoksa
0
bir soru sorcam
(04.07.22)
dış radyatörü uzaktan basınçlı su ile temizletin, sıcak soğuk ayarı yapan klapeler bozulmuş olabilir, dışarıdan hava alıyordur.
0
orpheus
(05.07.22)
(7)

SKT'si geçmiş Türk kahvesi

leper messiah
Son kullanma tarihi Mayıs 2022. İçeyim mi?
Son kullanma tarihi Mayıs 2022. İçeyim mi?
0
leper messiah
(03.07.22)
Bozulmaz, öldürmez, midenizi de bozmaz. Ama bayatlamıştır, tadı iyi gelmez. Kafein lazımsa için :)
0
kobuzchu kiz
(03.07.22)
Valla ben içerdim.
0
Amaranta ursula
(03.07.22)
ben içerdim. kavrulup öğütülmüş kahve çekirdeği. serin yerde saklanmışsa tadı bile bozulmamıştır.
0
AWD
(03.07.22)
içiyorum valla. sağolun
0
🌸leper messiah
(03.07.22)
Belki köpürmez. Köpüklü bir kahve içemezsiniz. Ama zehirlemez, mideyi bozmaz, bir sıkıntı olmaz.

Afiyet olsun.
0
kibritsuyu
(04.07.22)
icilir ama tad vermez, kopurmuyor.
0
cooperr
(04.07.22)
tadı kötü oluyor bence
0
bir soru sorcam
(04.07.22)
(8)

Full depoyla gidilen menzilin değişmesi

regina phalange
2 aylık sıfır araba kullanıcısıyım. İlk gün arabayı alıp fullediğimde 630km görünüyordu menzil sonra düştü tabi. Sonraları gullediğimde hep 430km göstermeye başladı. 100km’de ise önceleri 9.3-9.2 aradı gösterirken şimdi 2000 km yaptığımda 8.9’a düştü bu durum. Bugün depoyu fullediğimde ise menzil 50
2 aylık sıfır araba kullanıcısıyım. İlk gün arabayı alıp fullediğimde 630km görünüyordu menzil sonra düştü tabi. Sonraları gullediğimde hep 430km göstermeye başladı. 100km’de ise önceleri 9.3-9.2 aradı gösterirken şimdi 2000 km yaptığımda 8.9’a düştü bu durum. Bugün depoyu fullediğimde ise menzil 500km göstermeye başladı. Arabayı kulandıkça benzinin gidebildiği yol da artmış mı oluyor?
0
regina phalange
(29.06.22)
birçok değişken var, o an yaptığınız hız, yolun durumu, son araç bakımının üzerinden ne zaman geçtiği gibi. saatte 120km hız yapıyorken bu hızla seni 600 km daha götürrüm diyor mesela düz otoyolda, ancak saatte 55km hızla virajlı, rampa bir yolda bu 400e düşebilir.
0
posthuman
(29.06.22)
50 litre bir depo için ;

630 km için 100 km/7,9 lt
430 km için 100 km/11,6 lt
500 km için 100 km/10,0 lt

45 litre için %10 düşük yakıt tüketimi hesaplayın.


430km mesafe varken , uzun yol yaptığınız için yakıt ortalaması 10 litreye kadar gerilemiş. bu sebeple yeni yakıt alımında 10 litre üzerinden hesaplayıp öyle bir değer vermiş.

buradan anladığım hiç bir zaman yol bilgisayarını sıfırlamıyorsunuz :)

eskiden sürdükçe motor açılır yakıt düşer derlerdi. rodaj sebebiyle. ama artık rodaj olayı kalmadığı için çok farketmiyor ilk gün ile 2 senelik araba arasındaki yakıt tüketimi.
0
janavarorion
(29.06.22)
O tahmini rakam
Yabi araba ortalama 100 km de kaç lt yaktı bakıyor böyle durumda depodaki benzinle bu kadar menzilin var diyor ha sen daha az yaktırırsın o menzilin üstünde de kullanabilirsin yada çok yaktırırsın omenzili göremezsin.
Önemli olan ortala kaç lt gösteriyor tüketim
0
basond
(29.06.22)
0 araba olduğu için ilk başlarda daha kötü yakıt performansı olmuş
perf. arabası değilse yakıt değerleri çok yüksek
500 km standart hızla sürerseniz daha iyi olur
0
bir soru sorcam
(29.06.22)
Menzil birçok parametreye göre anlık değişen bir data zaten.
Mesela kalkış anında 30lt/100km (örnek) ortalama tüketim görünür. Düz yolda giderken de 8lt/100km görünür.

Kalkış anının süresi * 30lt/100
+
Düz yolda gitme süresi * 8lt/100km

= ortalama tüketim oluyor.

Bu değiştikçe menzil de değişiyor haliyle.
Sen böyle gidersen depo 100 km sonra biter diyor sana araba. Sonra bakıyor az yakıyorsun, tamam, 120 km giderim bu şekilde diyor.
0
işimdeyim gücümdeyim
(29.06.22)
Bir ara fuelio diye bir uygulama kullanıyordum, her benzin aldığımda, kaç km'de ne kadar yakıt aldım, kaç para verdim vs. diye tutuyordum iyi bir istatistik çıkartmıştı bana, böylece masrafımı olabilecek şeyleri görebiliyordum, bakım zamanı vs. gibi şeyleri de girebiliyorsun, onların masraflarını da girebiliyorsun böylece ne kadar zamanda ne oldu ve ileride ne olacak görebiliyorsun. bir dene böylece takibin de kolaylaşır.
0
selam
(29.06.22)
araba şu an senin sürüş sitiline alışıyor ve hesaplama yapıyor-şehir içi nasıl kullanıyorsun-şehir dışı nasıl kullanıyorsun bunların ortalamasını çıkartmaya çalışıyor ama tam olarak çıkartamamış.
fullediğinde ya da depodaki yakıta göre ortalama ne kadar yol alacağını gösterir ama şehirler arası yol da gideceğin km oranı artış gösterebilir sabit gaz ile gidersen.
0
jamswety
(29.06.22)
Havaların ısınmasıyla da alakası var.
Ben bir depo mazotla kışın 750-800 km yapıyorum, yazın 900 km'ye yaklaşıyor.
0
etna
(29.06.22)
(10)

Çivi çiviyi söküyor mu, yoksa daha beter mi hissettiriyor?

magni
Ayrıldığınız birine dair duygularınız tamamen yok olmamışken başka birileriyle tanışmak, flört etmek, yakınlaşıp beraber olmak size iyi geliyor mu? Bunları yaptıktan sonra saçma bir şekilde içinizdeki kalan duygulara ihanet etmişsiniz gibi bir şeyler hissettiğiniz oldu mu?Yoksa öncelikle içinizde o
Ayrıldığınız birine dair duygularınız tamamen yok olmamışken başka birileriyle tanışmak, flört etmek, yakınlaşıp beraber olmak size iyi geliyor mu? Bunları yaptıktan sonra saçma bir şekilde içinizdeki kalan duygulara ihanet etmişsiniz gibi bir şeyler hissettiğiniz oldu mu?

Yoksa öncelikle içinizde o kişiye duygu kırıntıları bile kalmayana dek beklemeyi, tam anlamıyla yenilenmeyi mi tercih ediyorsunuz?
0
magni
(02.06.22)
Bana iyi gelmiyor, zaten yeni biriyle flört etmeye zaman ayırmaya enerjim olmuyor yani ayrılığı atlatma süremi kısaltmıyor

Kişisine göre değişir belki başkaları da böyle enerji topluyor süreyi kısaltıyorlardır kişisel durumlar bunlar
0
freebird5406_2
(02.06.22)
İyi geliyor, ama zorla değil. İlk başta bir süre hiçbir şey içimden gelmiyor zaten, o süreyi kendi halimde geçiriyorum. Sonra sinirli bir dönem geliyor, o zaman gayet iyi geliyor ve atlatma sürecimi kesinlikle hızlandırıyor.
0
akhenaten
(02.06.22)
Ayrılıktan ayrılığa, kişiden kişiye değişir. Duygulara ihanet ettiğim gibi bir düşünceye hiç düşmedim ama çivi çiviyi söker yöntemi bende işe yaramamıştı.

Çünkü karşındakini bir insan bir flört gibi değil de, çivi olarak görüyorsun. Bunun da farkındasın. Karşındaki insan konuşuyor, sana bir şeyler anlatıyor. Hatta belki kendini beğendirmeye çalışıyor. Sen o anda eski sevgilini düşünüyorsun. Keşke şimdi karşımda konuşan o olsaydı diyorsun. Ben niye buradayım, şu birkaç saat bitse de ağlama nöbetlerime dönsem diyorsun.

O yüzden zamana bırakmak en güzeli. Karşına çıkan insanların zamanına da yazık etmemiş olursun.
0
chihirovekohaku
(02.06.22)
daha kötü olur mevzu çözülmediyse
eski sorunlar yeni kişiye yansıtılır
0
bir soru sorcam
(02.06.22)
Gelmez mi?

Tek sıkıntı kırıntılar. Onları aşmak kolay tabi karşınızdaki hassassa yıllar demek.
0
baldan kaymak
(03.06.22)
bence bu biraz mizaç ve karakter meselesi. karaktersizlik anlamında demiyorum. her insanın baş etme yöntemi farklı. ben mesela "çivi çiviyi söker" diye ayrılıktan bir ay sonra başkasıyla yakınlaşsam kendimi çok daha kötü ve aptal hissediyorum, biriyle yakınlaşmak eski sevgilimle flört dönemimi hatırlattığı için hem moralim bozuluyor hem de karşımdaki kişiye büyük saygısızlık yaptığımı düşünüyorum. hayatıma biri girmemişse ben üç sene sonra bile eski sevgilimi özlerim çünkü en son o vardı. acısı tabii ki azalıyor hatta tamamen geçiyor ama konu ilişki, sevmek, sevilmek vs. olunca en taze anılar canlanıyor doğal olarak.

ben severken dehlendiğim bir ilişki sonrasında genelde ilk bir sene kimseye dönüp bakmam bile. sağlıklı bir şey yaşama ihtimalim düşük çünkü, aklımda başkası var hala. sonrasında karşıma birisi çıkarsa neden olmasın?

kısacası benim için çivi çiviyi sökmüyor, daha fazla dert ve üzüntü yaratıyor. kendi adıma yıkıcı bir ayrılığı mental anlamda işlemeyi, acısını çekmeyi, bir süre yalnız kalmayı daha doğru ve verimli buluyorum. başka birisi için bu daha zararlı olabilir, ona bir şey diyemem ama ben biriyle ayrıldıktan üç ay sonra başkasına karşı bir şeyler hissetmişsem saçmaladığımı varsayarım.
0
der meister
(03.06.22)
İyi geliyor, yalnız kalmak kötü hissettiriyor.
0
jelly bear
(03.06.22)
Çivi çiviyi hemen sökmez. Eskisine olan duygularınız, ayrılma şekliniz vs.. bağlayıcıdır. Böyle bir durumda çivi çiviyi söker diye önünüze gelene atlarsanız sonuç daha beter olur. Ayrıca içinizdeki duygudan çok karşınızdaki kişiye ayıp edersiniz zira kimse kimsenin yara bandı değil
0
olimpia
(03.06.22)
Sana iyi geliyor. Ona şüphe yok gerçekten. Özellikle yaşadığın ilişki sayısı fazla değilse yeni birisi "ondaki bunda da varmış" dedirtebilir :) Ama başkasına olan hislerin tamamen gitmeden yeni biriyle birlikte olunca, o yeni kişiye âşık olamıyorsun. Sevemiyorsun. "Yara bandı" diye boşuna demiyorlar.

Yani sana iyi geliyor ama karşındaki kişiye iyi gelmeyebilir. Üzülebilir.
0
hitokiri kenshin
(04.06.22)
O kirintiyi check edecek enerjiyi baska kisilere vermek daha saglikli bence.

Bi' de öyle hastalikmis gibi bahsetmemek gerek iliskiden. Biriyle flört ediyorsanız zaten artik yeni biriyle sosyallesme ihtiyaci icerisindesiniz ve cift olmaktan cikmissiniz demek.
0
buf-e kür
(04.06.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.